Bu ifade AK Parti’den dört dönem milletvekili seçilen, bununla kalmayıp çeşitli komisyonlarda başkan olarak da görev yapan AK Parti eski Milletvekili Ayhan Sefer Üstün’e ait…

Engin Arapoğlu ile yaptığı röportajda eski partisi AK Parti hükümetini “sıfırı tüketmekle” suçlamış…

Hızını alamayıp yerden yere vurmuş adeta…

Sakarya Büyükşehir Belediyesinin yüz akı kuruluşu SAKVA’nın gönül erleri Genel Müdür Mehmet Ersöz ve Yardımcısı Abdülkadir Şen’in gazetemizdeki haftalık köşesinin adı, vefalı insanlar için geçerli olan Ahde Vefa’dır…

Okuyunca Engin Arapoğlu’na söylediklerini bizim gazetede Ayhan Sefer’in, hemen aklıma işte bu ilgiyle okunan köşenin başlığı geldi…

Demek ki “Vefa” Ayhan Sefer Üstün için böyle olmayıp, bir boza markası olmaktan öte değilmiş meğer…

Kendine göre bu sözlerine dayanak olarak söyleyeceklerini de sıralamış peşi sıra konuşmasında…

Öyleyse eğer bırak biri, ikiyi, üçü; insan hiç olmazsa dördüncü dönemde istifa edip ayrılmaz mıydı!

Eğer böyle yapsaydı, bir ihtimal bu satırların yazarı da dahil, çok sayıda partili-partisiz kendisini haklı bulur ve vefasızlıkla suçlamazdı…

Yarım asırlık siyasi tarihimize dönüp baktığımızda, haklı-haksız bütünden kopup parti kuran nice siyasetçilerin, bir seçimlik ömürleri hiç kuşku yok ki Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan gibi bir ihtirasın ürünü liderler ve partileri için de geçerli olacaktır…

Bunu öğrenmek için çok uzun zaman beklemeye gerek yok zira bir yeni seçim için geri sayım başladı bile…

AK Parti’de iken en fazla değer verdiğim ve sıkça görüştüğüm bir milletvekili olmasından dolayı da dikkatle takip ettiğim Ayhan Sefer Üstün, dört dönem sonrasında çekilse köşesine ve mesleği avukatlığa soyunsa, bugünkü konumundan çok daha saygın ve sevilen bir eski parlamenter olarak yer alırdı gönüllerde…

Neredeyse çeyrek asra dayanan siyasi hayatının geçtiği partiyi suçlayarak bir yerlere geleceğini sanan Ayhan Sefer Üstün’den; bugün kendi göbeğini kendi keser hale gelen, savunma sanayiine verdiği önemle ve yatırımlarla dünya gündemine oturan,  PKK terör belasını kovalayan; Libya’da Suriye’de, Azerbaycan’da yardıma koşan, Akdeniz ve Karadeniz’de hayati adımlar atan, hayal dahi edilemeyen yatırımlarla bir ivme yakalamanın bedeli olan sıkıntıları en iyi bilmesi gerekenlerin başında gelmesi beklenirdi…

Kalkıp tam tersi anlayışla yıllarca aynı dava adına mücadele verdiği ve içinden çıktığı partiyi “Sıfırı tüketti” diye suçlayacak en son kişi, Ayhan Sefer Üstün olmalıydı bu ülkede aslında…

Bu basiretsizlik onun yeni partisinde de sanırım yakasını bırakmayacaktır…

Bu nedenle  uyarı çiçeği “Zambaklar” göndermek istediğimi belirtmek isterim, Ayhan Sefer Üstün’e…