İslamiyet’i terörle bağdaştırmak; ortalığı kan gölüne çeviren, her tarafı yakıp yıkan ve özgürleştirme adı altında savaşı perdelemeye çalışan Batı dünyasının algı operasyonundan başka bir şey değil…

Hiç kimse çıkıp da onlarca sözde özgürleştirme çabasının neticesindeki savaşların ardından “Bunlar Hıristiyan terörüdür” demiyor çünkü onlar terör çıkarmaz, savaş çıkarır; savaş da özgürleştirmek için yapılır!

Bu yutturmacayı yıllardır yiyoruz…

İsterseniz sesiniz çıksın, hemen özgürleştirmeye gelirler…

İslamiyet’in yükselişinin önünü tüm dünyadaki sakallı sarıklı adamların kelle kesme görüntüleri ile önlemeye çalışıyorlar…

Bu metot eskiden belki işe yarardı ama şimdi dünyanın küçük köy olması ve bilgiye kolay ulaşılması bu işi biraz zorlaştırdı…

Gerçi doğru bilgiye ulaşılmasın diye bir kısım medya ve sosyal medya üzerinden her türlü dezenformasyon yapılıyor…

Milleti kandırmak ve “İslamiyet eşittir terör” mantığını bilinçaltına yerleştirmek için el birliği ile faaliyet gösteriyorlar…

Bizlerde sağ olsunlar onların değirmenlerine maddi ve manevi su taşımaktayız…

Bazen filmlerinde İslami objelerle teröristleri yenerken bir yandan “Onlar terörist ama aralarında iyi Müslümanlarda var, hepsi bir değil” mesajı veriyorlar ve bizde ışık görmüş tavşan gibi baka kalıyoruz…

“Ne filmdi ama” diye övgüler düzüyor, bizi kast etmediler diye orada kullanılan objelerin, İslami değeri taşıyan ifadelerin insanlarda olumsuz etki yapmasına göz yumuyoruz…

Özellikle çocukların zihninde tespih, sakal ve cübbenin kan ve zulüm demek olduğunu aşılamaya çalışmalarını görmezden geliyoruz…

Kur’an tamamıyla “Dosdoğru yolu tercih edin”lerle doludur...

Bir zulmeden mi var, arkasından hemen “Bilseniz tövbe sizin için ne kadar hayırlıdır”ayeti gelir…

Bir kendini beğenmişlik, bir gurur hali mi var, “Onlar kendilerine zulmedenlerdir” der Kur’an…

Şımaranlar mı var, “Hak ettikleri başına gelecektir” der…

Neye bakarsanız bakın, Rabbimiz zulmün yapanın yanına kar kalmayacağını ama tövbe kapısının da açık olduğu mesajını verir…

Yani şunu demez, “Hak ettiniz girin cehenneme!”

Hemen arkasından tövbeden bahseder, yol gösterir...

O yüzden İslamiyet denge dinidir...

Hz. Ömer Müslüman olduktan sonra da Ömer’dir…

Ama Hak ile batılı ayıran, kılıcını kınına sokmayan, zalime kök söktüren bir Ömer olmuştur…

Bir o kadarda mazlum için gözyaşı döker hale gelmiştir…

“Ben Müslüman oldum kenara çekileyim, ibadetle meşgul olayım”diye zalimi başıboş bırakmamıştır...

Merhamet timsali Hz. Ebubekir efendimiz, şefkati zirvede olmasına rağmen aralarında oğlunun olmasına bakmadan kâfirler gurubuna karşı cihadda bir an bile geri durmamıştır…

Peygamber Efendimize (aleyhissalatü vesselam) gelen ayetlerde, özellikler Fetih Suresi’nde “Küffara karşı pek şiddetli, aralarında ise pek merhametli” ifadesi Kur’an’ın nasıl bir dengeyi önerdiğinin en büyük örneğidir…

O yüzden hoşgörü ifadesi çıktı çıkalı hainle, zalimle ve de hainlikle, zalimle karşılaştığımızda “Bizi yaksın, yıksınlar, sesiniz çıkmasın. İyi davranın, hoşgörülü olun, bir yanağınıza vurulsa diğerini uzatın” telkinleriyle bizi tüm saldırılara açık bırakmayı planladılar…

Ve bunu yaparken de Mevlana’ları, Yunus’ları kullandılar… İslamiyet’e karşı tüm saldırıları yapanlara bile hoşgörülü olun havası vermeye kalktılar…

Bu sözde hoşgörü ortamı Myanmar’da, Filistin’de, Suriye’de ve dünyanın sair memleketlerinde önceden tedbir almayıp Müslümanların zulme uğramalarına neden oldu, örgütlerin ekmeğine yağ sürdü…

Küffar, yani hakikati örten, gizleyen zalim insanlara; söz dinlemez, çocuk yaşlı dinlemez, ortalığı yakıp yıkan, Ye’cüc Me’cüc meşrep hainlerle iş tutanlara karşı sessiz sedasız kalmakİslamiyet’in neresinde yazıyor?

Hoş görüldüğü için, ses çıkmadığı için,birlik olunamadığı için kan sel olup aktı…

Ama kendilerine dokunulduğunda ortalığı ateşler aldı, evleri ateşler sardı…

Kimse kusura bakmasın ama zalimin elinde kılıç varken boynunu kucağa uzatmayı tavsiye etmek, “İzin alın, diyalog kurun” şeklinde kelime oyunları yapmak,neredeyse hoşgörü diye bir din çıkarmak emanete ve onun sahibine karşı yapılan en büyük edepsizliktir…

“Zalimler için yaşasın cehennem”i savunurken, zalim sadece size dokunulduğunda ortaya çıkıyor da dünyaya göz kapanıyorsa, hoş görmemekyerinde bir davranıştır…