Önceki gün gazetemizin üçüncü sayfasında “Kahramanlarımız” başlığı taşıyan son derece dikkat çekici ve üzerinde durulması gereken bir haber vardı…
Yalnız bizim gazetede değil, tüm yerel medya organlarında da yer alan bir hastane olayı gündeme getirilmişti…
Taşıdığı risk yönüyle, adeta “ölümle dans eden” sağlık personeliyle ilgili bu geniş haberin başlığı da son derece dikkate değer özellikler taşıyordu…
Peş peşe gelen Koronavirüs vakaları yanında farklı rahatsızlıkları olan kişilerin de müracaat ettiği hastanelerde durup dinlenmeden, gece gündüz demeden vazife başında hastaların şifa bulması adına çalışan sağlık personeline teşekkür edileceği, saygı duyulacağı yerde saldırıda bulunulması, şehrimizin olduğu kadar ülkemizin ve dahi tüm insanlığın ayıbı olsa gerek…
Dün olduğu gibi bugün de yerine getirdikleri olağanüstü kutsal görev başındaki gayret ve fedakarlıklarıyla övgüye layık olması gerekirken, istenmeyen üzücü olayların içine çekilmesi, sağlıkçıları yaraladığı kadar sağduyulu vatandaşlarımızı da derinden üzmektedir…
Bu konuya dikkati çeken ve sağlıkçıların korunup kollanması adına acilen tedbir alınmasını öneren yazılarım olmuştur çoğu kez…
Halkın sağlığı adına anasını-babasını, kızını-kızanını günlerce görmekten uzak, riski yüksek, hayati tehlikelerle karşı karşıya kaldığı bir hizmete soyunan sağlık personeline, çıkarılan sağlıkta şiddeti önleme yasasına rağmen hala saldırılıyor oluşunu, sanırım içine sindiren hiç kimse olamaz bu şehirde ve ülkede!
Saldırıyı şiddetli şekilde kınamış İl Sağlık Müdürümüz Doç. Dr. Aziz Öğütlü…
Sadece onun değil, aynı kınamaya katılan vatandaşların da yüreğini soğutacak çok daha sert önlemler alınması gerekir ki kökü kazınabilsin bu tür saldırıların…
Kapıdaki görevlisinden başhekimine uzanan hizmet halkasını koparmak anlamına gelen bu saldırıları gerçekleştiren insanların yol açtığı olaylar sadece hastane personelini değil, toplumumuzu da yaralıyor…
Özellikle şu kritik süreçte oluşuyla Pamukova’daki son saldırı, bırakın sağlık dünyamızı tüm insanların da içini acıtıyor sanırım…
Onlar bunu hiç de hak etmiyor…
Gecenin belirli bir saatinde balkonlara çıkıp elleri patlayıncaya kadar kim, neyi ve niçin alkışlıyor!
Neden kafa yormaz bu saldırganlar bu toplumsal olaya!
Bilemem…
Ancak bildiğim ve altını çizmek istediğim bir şey var ki fedakar sağlık ordusunu böyle saldırılarla görev anlayışından uzak tutmak, asla mümkün olmayacaktır…
Bu duygularla saldırıya uğrayan sağlıkçılarımıza geçmiş olsun deyip “orkideler” gönderelim istedik…