Bir kitap kurdu olarak tanıdığımız eski SSK müdürlerinden Hikmet Cihan yine seslenmiş sonsuz aşkına “Gözyaşlarım Kar Olup Aktılar” başlığıyla…
İstedim sizlerle paylaşayım…
Gönlümü ben ezelden
Sana bağladım
Kar yağarken bugün
Seni anıp ağladım
Kar taneleri
Damla damla yaş olup
Gözümden aktılar
Gözyaşlarım semada
Kor kor olup
Karları yaktılar
Susuz kalan sevdamızı
Gözyaşlarımla suladım
Buluşacağız yakında
Geliyorum adım adım
Arşta huriler
Bize kıskanarak baktılar
Sevgi dolu yüreğini
Senle dolu yüreğime
Çivi gibi çaktılar
Nazlı nazlı yağarken göklerden
Kar taneleri akdılar
Ama SEN yoksun diye
Gönlümün bahçesine
Siyah olup akdılar
Hayalimde
Ardına kadar açıp kollarını
Eski günlerdeki gibi gene
Uzandın sırtüstü
Karların üzerine
Göklerde kayboldu bakışların
Hayal atına binip
Yanından geçtin bulutların
Ve ufukların
Nihayet vardın mücerrete
Aklın gidersem yanarım dediği
Ebediyete
Neylersin
Vakit geldiğinde
Mevlamın ecel şerbeti elinde
Dirensen ne olur
Kudretine sual olunmaz
O ne derse o olur
Geldi akıbed
Esti israfilin üflediği sur
Yok oldu var sadece kaldı nur
Çatladı kainat çöktü gökler
Daha büyük güneşlerde
Kavruldu güneşler
Saman gibi savruldular
Samanyolundaki yıldızlar
Ardında kalan sevenlerin
Artık yanlızlar
Kalbin saati Haktan emir aldı
Akreple yelkovan çakıldı kaldı
Bezm-i ezelde yazılan budur
Ve sonra döküldü ruhuna
Nur üstüne nur
Ben ki sensiz ölmeden evvel ölen
Ben ki sensiz hasret acısı çeken
Neden oldu bu ayrılık
Yarabbi neden
Ey falcı ne olur çıksın falım
Ulaşsın dipsiz göklere
Amin yüklü dualarım
Bir gün kabul olur elbette
Ve tekrar kavuşuruz
Ahirette
Gördüm seni
Melekler vardı omuzbaşında
Namaz başörtüsü başında
Üzerindeydin seccadenin
Tesbihin yanıbaşında
Bana cennetten baktın
Dua gibiydi bakışların
Sevgi dolu ve sıcaktın
Bıraksalar oradan
Buraya akacakdın
Ey sırların sırrı yokları var eden
Ölümün bile öldüremediği
Ölüm penceresinden
Nasıl görüyorum O nu gözsüz nasıl
Yoksa her şey yalan da
Bu mudur gerçek asıl
Kalemine, yüreğine sağlık diyerek Hikmet Cihan’a Bizim Bahçe’den “Kardelenler” gönderelim istedik…
