Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yürüttüğü hükümet kurma çalışmalarını halkımız ilgiyle, heyecanla ve ibretle izliyor…

Ortaya çıkan tabloda olumlu-olumsuz ne varsa, şeffaf bir şekilde ülkenin gündeminde…

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun sözleri, gelişmelerin bu doğrultuda olacağına karine olsa gerek…

Halkımız kimin iyi niyetli, kimin art niyetli olduğunu bilmek ve geleceği ona göre planlama arzusu taşıyor…

O nedenle gözler Ankara’ya, gönülleri ülkesi için çarpan yüreklere çevrildi; bekliyoruz milletçe…

“Siyasi partiler kendi kısır döngüleri içerisinde kalıp taşın altına elini koymadığı takdirde kessinler gelecekten ümidi” diyen bir topluluk haline gelmeye hızla yol alan milletin mesajı iyi okunmalı…

Özellikle de şu kritik süreçte ve tehlikeli virajda…

İlk tur, HDP ile yapılan son görüşmelerle tamamlandı...

HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz, “AK Parti ile içerde dışarıda bir araya gelecek oluşumun dışındayız” diyerek kendini ve partisini bağlayıcı büyük bir laf etmişti...

O görüşünün yerini alacak bir değişim içerisinde olmak HDP’nin “Türkiye Partisi” olma iddiasını güçlendirir, aksi tutum HDP’yi, sadece ülkenin değil kendi tabanının da gözünden düşürür...

O nedenle görüşme sonrası yapılan “barış, adalet ve demokrasi” mesajının lafta değil, özde ses getirmesi ve uygulamada olumlu ve ılımlı bir yol izlenmesi HDP’nin yegane çıkış yolu olması açısından, kendileri adına hayati önem taşıyor...

Biz Sakarya’dan, böyle izlenimlerle takip ediyoruz hükümet kurma sürecini…

Özetle halkımız “Barış süreci tamamlansın, gerginlik geride kalsın, daha çok demokrasi ve özgürlük gelsin, her şeyin ötesinde seçim öncesi yaşanılan kırgınlıklar son bulsun, yeniden huzur gelsin ülkemize” diyerek takip ediyor, Başkent’teki siyasi trafiği…

Sanırım partiler bu sese kayıtsız kalmayacak ve atıp bir kenara kendi çıkarlarını, ülkenin yararına bir yol izleyeceklerdir...