Beklenmedik bir anda gelen bilgi beni altüst etti…

“Selçuk Gedikli kaza geçirdi ve durumu ağır!”

Böylesi bir bilgi vardı ve bilgiyi doğrulatmak maksadıyla aradı sevgili dostum Yusuf Günay…

O an ne söyleyeceğimi, ne yapacağımı şaşırdım…

İlk tepkim bunun doğru olmadığı, olamayacağı yönünde oldu…

Dehşet bir panik havası oluştu, kitlendim!

Panik halinin ardından bir iki dostumu aradım ve Selçuk ağabeyin telefonunu korkarak çevirdim…

Bilirdim ki Selçuk ağabey duruşmada da olsa o telefon kapalı olmazdı aka maalesef bukez kapalı idi…

O andan itibaren bilginin doğruluğu ihtimali güçlendi…

Yusuf Günay ile buluşup yola çıktığımız anda kazanın doğruluğu ve ciddiyetine dair ilk bilgiyi yolda almış olduk…

Hastaneye varanakadar geçen zaman tam bir ıstıraptı, yol uzadıkça uzadı…

Yusuf ile birbirimizi telkin etme çabasında idik, gerçekle kısa bir süre sonra yüzleştik…

Hastanede yoğun bir çaba vardı: Başhekim Dr. Adil Murat Akgül ve Başhekim Yardımcısı Dr. Mehmet Vahapoğlu başta olmak üzere ne olduğunu da, neler yapıldığını da görüyorduk…

Kısa bir süre sonra acı haberi aldık…

Her şey ani ve hızlı gelişti...

Tarifi olmayan derin bir üzüntü yaşadık…

Selçuk ağabey benim hayatımda önemli yeri olan kıymetli büyüğümdü…

Ondan çok şeyler öğrendim…

Paylaştığımız,biriktirdiğimiz çok anılarımız vardı…

Birlikte siyaset yaptık, yol yürüdük…

Asla birbirimizi kırmadık…

Hayata hep pozitif bakardı…

Siyaset, hayatının merkezindeydi…

Yaşadığı şehrin her sorunu ile dertlenirdi…

Hayatı da, yaşamayı da her anı ile ciddiye alır, sorumluluk duyardı…

İnandığından asla taviz vermeyen ve bu uğurda mücadele eden örnek bir kişilikti…

Çok mücadele etti…

Çevreye duyarlı ve sorumluluk sahibi bir yurttaştı…

İyi bir gözlemciydi ve her sorunun üzerine kararlılıkla gitmeyi görev edinirdi...

İnsan sevgisiyle dolu saygın ve duyarlı yapısıyla bilinirdi…

Önemli izler bırakarak aramızdan ayrıldın…

Seni çok özleyeceğiz ağabey…

Mekanın cennet olsun…

[email protected]