Anadolu Gençlik Derneği Sakarya Şube Başkanı Ali Ahmet Çelik: “Bugün 1 milyonu aşan öğretmenimiz koronavirüs önlemleri nedeniyle öğrencileri ile uzaktan iletişime geçiyor. 20 milyon öğrenci öğretmenlerinden online olarak istifade ediyorlar. Ve belki de ilk kez bu yıl pandemi sürecinde öğretmenlerimizin yüz yüze eğitimdeki kıymetini anlıyoruz. Öğretmenlerimiz içerisinde bulundukları hiçbir olumsuzluğa aldırış etmeden, öğrencileri arasında hiçbir ayırım yapmadan, onların gelişimine katkıda bulunmak, karakter sahibi, çalışkan ve üretken nesiller yetiştirmek için çaba sarf etmektedir. Bu özverili çalışmalarından dolayı tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyor ve Öğretmenler Günü'nü kutluyorum." ifadelerini kullandı.
ZAMANI VE MEKÂNI OLMAYAN MESLEK
Öğretmenliğin birçok mesleğin aksine bir ömür boyu devam eden bir uğraşı olduğunun altını çizen Çelik: “Emekliliği olmayan meslekleri saymak istesek öğretmenliğin listenin en tepesine yazılmasına kimse itiraz etmez. Hele hele pandemi sürecinde çok daha iyi anladık ki insanın eğitimi her şart altında devam edebiliyor. Okulları fiziki olarak kapattık lakin öğretmenlerimiz sayesinde evlerimizdeki maarif ateşini harlamaya çalışıyoruz. Yaşadıklarımız bize çok büyük örneklikler sunuyor. Korona virüs imtihanı başladığından beri evler, sokaklar parklar vs. aklımıza gelebilecek her yer eğitim mekânı olarak kullanılmaya başlandı. Bu gayreti ve özveriyi gösteren bütün hocalarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.” dedi.
GEÇMİŞİ HATIRLAMA GELECEĞİ KURMAK
Geleceğimizin öğretmenlerimize ve eğitim ilkelerine bağlı olduğunu ifade eden Çelik: “Bu itibarla öğretmenlerimizin vazifesi herkesten çok daha mühim ve sorumlulukları herkesten çok daha ağırdır. Öğretmen demek sadece okuma yazma öğreten kişi olmadığı gibi eğitim demek de sadece alfabe öğrenmek değildir. Bugün toplumumuz birbirine saygılı bireylerden oluşsun istiyor isek eğer, çevreye duyarlı bir toplum arzuluyor isek eğer, eğitimin ne olduğunu ve eğitimcinin kim olduğunu bir kez daha anlamak zorundayız. Geçmişini unutmayarak geleceğini kuran bir nesil yetiştirmenin ilk şartı öğrenene ve öğretene saygı göstermekten geçiyor.
ÖĞRENMEYİ YAŞANABİLİR KILMALIYIZ
Okullarımızda öğrencilerimiz eğitim alırken evlerine geldiklerinde bu eğitim ne kadar devam ediyor? Bunu hep beraber sorgulamalıyız. Maalesef evlerimiz, mahallelerimiz, sokaklarımız bir okul olma niteliğini yitirdi. Bu konuda Sakarya’da yaşayan her kesimin sorumluluğu vardır. Hep beraber yaşadığımız sokakları, mahalleleri ve evleri yeniden ihya etmeliyiz. Her birey vakti ve zamanı geldiğinde az da olsa eğitimcidir. Dolayısıyla nesillerinden şikâyet ederek bir çözüm noktası bulmamız mümkün değildir. Pandemi sürecinin hastalık ve ölümlerden dahi daha büyük ve olumsuz sonuçları olmaması için eğitime bakış açımızı değiştirmeliyiz. Öncelikle yetişkin bireyler olarak bizler bu konu hassas olmalı öğrenmeyi yaşanabilir kılmalıyız. Unutulmamalı ki çocuklar büyüklerini örnek alıyorlar. Günümüzde ağaçlar yaşken değil izlerken öğreniyor.” dedi.
