Hendek'te 1978 yılında kendi iş yerini açarak mesleğini sürdüren Erol, gazetecilere yaptığı açıklamada, yetiştirdiği 6 çırağının mesleği ile iştigal olmak yerine fabrikalarda çalışmayı tercih ettiğini söyledi.

Mesleğin unutulmaya yüz tuttuğunu, emekli yorgancıların ve bu işin içinden gelenlerin mesleği devam ettirdiğini anlatan Erol, devletin buna destek olması gerektiğini dile getirdi.

Pamuktan sağlıklı yorganlar yaptıklarını belirten Erol, "Pamuk ve yün yorganın yerini hiçbir şey tutmaz. Sonradan elyaflar, silikonlar çıktı. Millet 'Yıkanır.' diye onlara döndü, bence yanlış. Belki biz de iyi anlatamadık, reklam yapamadık, derdimizi anlatamadık. Bunun da eksikliği var." diye konuştu.

Sadece yorgancılık yaparak ayakta kalmalarının zor olduğunu, o yüzden seccade ve kapitone işiyle de uğraştığını anlatan Erol, şöyle devam etti: "Hendek'te seccade işini bir tek ben yapıyorum, o da bana artı katkı oluyor. Baktım hep kötü pamuklardan yorgan dikiliyor, biz koza pamuğundan yaptığımızı söyledik ve güzel bir ortam yakaladık ama sonunda yorgancılık da bitti. O zamanlar ipek yorgan yapıyorduk, her eve çeyiz için bir ipek yorgan isteniyordu. İpek yorgan yaklaşık iki gün sürüyordu, çok güzel oluyordu, desen çıkıyordu. Şimdi ipek yorgan isteyen yok. İpekli yorganı fabrikalar yapamaz ancak yorgancı kişi dikebilir."

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinden menfi etkilediğine dikkati çeken Erol, düğün sezonu devam ettiği sürece iş yapabileceklerini sözlerine ekledi.

Editör: Haber Merkezi