Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Özener’in Marmara Denizi’nde büyük bir deprem beklendiği açıklamasının ardından, İnşaat Mühendisleri Odası Sakarya Şube Başkanı Hüsnü Gürpınar, depremin Sakarya’yı etkileyeceğini söyledi.

BEKLENEN DEPREME HAZIRLIK
Ülkeyi depreme karşı hazırlanmanın iki temel yolu bulunduğunu Gürpınar açıklamasında bu yolları şöyle sıraladı: “Birincisi mevcut yapı stokumuzun iyileştirilmesi, güçlendirilmesi, ikincisi ise yapı üretim sürecinin denetlenmesidir. İlki mevcut olumsuzluğu azaltmayı amaçlamakta, ikincisi ise geleceği kazanmakla ilgilidir.

KENTSEL DÖNÜŞÜM KEŞMEKEŞ
Kentsel dönüşüm; afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında da konuşan Gürpınar, “Ülkemizde ve ilimizde sağlıklı bir yapı envanteri yoktur. Yapı stoğumuzun yüzde 60’nın 20 yaş ve üzeri yapılardan oluştuğu, bunların büyük bölümünün ise ruhsatsız olduğu ve mühendislik hizmeti almadan üretildiği bilinmektedir. Bu gerçeklik kentsel dönüşüm gibi kavramları, bunlarla ilgili yasal düzenleme ve uygulamaları gündeme taşımıştır. Yasa tasarısı meclis gündemine geldiğinde üzerinde yeterince çalışılmadan aceleye getirilerek yürürlüğe girdi. Yasa tasarısı hazırlık aşamasında kamuoyu meslek örgütleri-üniversiteler ve sivil toplum örgütleri ile tartışılmadan, fikir alışverişi olmadan hazırlanmış olmasına rağmen bizler, yasanın şehirlerin yapı kalitesinin artırılmasına sebep olacak bir fırsata dönüştürülmesini ümit ve arzu ettik. Ancak bu güne kadar yapılan uygulamalarda kentsel dönüşüm ile ilgili süreç, tam bir keşmekeş içinde yürütülmektedir” dedi.

ÖNCELİK DEPREM GÜVENİĞİ OLMALI
Depremi en az kayıpla atlatabilmenin, tedbirlerle mümkün olduğunu ifade eden Gürpınar, 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamında; Yapı stokumuzun iyileştirilmesi, önümüzdeki yıllarda yaşayacağımız depremlere hazırlıklı olmak için, bugüne kadar geçen süre içinde, ilimizde ciddi bir çalışma yapılmadığını, yapılan çalışmalarda da deprem riskinin birinci öncelik olarak ele alınmadığını söyledi. Gürpınar, “Kentsel dönüşümlerde öncelik, görsellik ve fizikî yapı değil, güvenlik olmalıdır. Erenler - Sapanca ve Hendek ilçelerinde yapılan kentsel dönüşüm çalışmalarında bu hususu net olarak görmekteyiz” diye konuştu.

DEPREM ÖLDÜRMEZ BİNA ÖLDÜRÜR!
Hüsnü Gürpınar, ölümlere depremin değil güvensiz binaların neden olduğunu hatırlatarak, “Felâketin önlenmesi tedbirlerle mümkündür. Tedbirlerde sorumlularınca alınır. İnsanları deprem öldürmez, binalar öldürür, gerçeğinden hareketle; İlimizdeki mevcut yapı stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesini istiyoruz. Zira; depremlerde insanların uğrayacağı maddi ve manevi zararları azaltmanın tek yolu güvenli yapılar oluşturmaktır” diye ifade etti.

POTANSİYEL TEHLİKE
Sakarya’da tehlike arz eden mevcut yapı stokuna dikkat çeken Gürpınar, “Az hasarlı veya hasarsız binalardan 4 ve 5 katlı olan yaklaşık 20-25 bin civarında bağımsız bölüm, bina bazında takribi 7 bin 500 adet bina, bugün yürürlükte bulunan deprem yönetmeliğimizin istediği güvenlik şartlarını sağlamamaktadır. Bu binalar önümüzdeki tarihlerde olacak depremlerde, potansiyel tehlike olarak karşımızda durmaktadır” dedi.

“UNUTTURMAYACAĞIZ”
Son yüzyılda ülkemiz coğrafyasında meydana gelen depremlerde yüz bini aşkın insanın hayatını kaybettiğini ifade eden Gürpınar, “İnşaat Mühendisleri Odası deprem gerçeğini ve deprem tehlikesini unutturmama ısrarını, güvenli ve sağlıklı yapılaşma konusundaki kararlılığını sürdürmeye devam edecektir” ifadelerine yer verdi.

Editör: Haber Merkezi