Akbaşlı, “Zaman zaman ülkemizdeki fındık ağaçlarının yaşlanması, aşırı gübreleme ile toprak özelliğinin yitirilmesi ve ağaç budanması hususunda yetersizlikler gündeme gelse de, asıl sorunun çiftçilerimizin anlayışında olduğuna inanıyorum. Ülkemiz, yeni dikim yapmış olduğu yıllarda da hektar başına verim ve kaliteyi artıramamıştır. Kaldı ki, son 40 yılda, 300 bin hektar yeni fındık bahçeleri tesis ettik. Yaklaşık 15 ayrı fındık çeşidi bu alanlarda dikildi. Yeni dikilmiş bahçelerde dahi verimliliği ve kaliteyi artıramadık. O zaman meselenin bahçelerin yeni dikilmesi, bahçelerin genç olması, farklı çeşitlerin denenmememsi ile bir ilgisinin olmadığı açıkça ortada” dedi.

FINDIK TARIMI
Akbaşlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizde maalesef hemen her şeyde olduğu gibi insan emeği olmadan ortaya çıkartmak çabasının insanlarımızda hâkim olmasıdır. Fındık tarımı da bunların başında gelmekte. Karadeniz coğrafyasında, fındık tarımı yapan 500 bin Karadenizlinin tamamına yakını, bir emek, bir çaba, bir değer, bir çalışma yapmadan fındık üretimi yapmaktadır. Fındık ne yapsın. Emeğin, çabanın, çalışmanın ve değerin gösterilmemesi karşısında yine de yılda 80 kilogram ürün verebiliyor. Gelecek, bilginin ve yeniliklere açık olanların tarımsal üretimde de diğerlerine oranla daha açık ara ileride olacağının sinyalini bize vermektedir. Takip ettiğimiz gelişmiş ülkelerde yapılan modern tarımsal üretimlerin, bizde uygulanan geleneksel yöntemlerin çok çok önünde ve rakamsal farklılıkları da birim alanda iki üç kat ileridedir. Bizler bir an önce geleneksel uygulamalarımızı, modern yöntemler ile değiştirilmesinin yollarını ve formüllerini bulmalıyız. Aradaki makas maalesef her geçen yıl daha da açılacaktır.”

Editör: Haber Merkezi