Sezer, “İHH, tüm faaliyetlerini gönüllülük esasıyla yürütür. Dünyanın dört bir yanındaki onlarca ülkede faaliyet yürütebiliyorsak bu, önce Allah’ın izni, sonra binlerce gönül dostumuzun duası ve desteğiyledir” dedi

Öncelikle İHH İnsani Yardım Vakfı hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?
Genel Merkezimiz İHH İnsani Yardım Vakfı; bölge, din, dil, ırk ve mezhep ayrımı yapmaksızın dünyanın herhangi bir yerinde sıkıntıya düşmüş, felakete uğramış, zulüm görmüş, aç ve açıkta kalmış; savaş, tabii afet gibi sebeplerle mağdur olmuş, yaralanmış, sakat kalmış; evsiz, yurtsuz, tüm insanlara insani yardım ulaştırmak ve bu insanların temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmesini önlemek üzere 1992 yılından bu yana çalışmaktadır. Gönüllü faaliyetlerle başlayan ve 1995 yılında kurumsallaşan bu çalışmalar kısa sürede 5 kıtada 123 ülkeye yayılmış ve Türkiye’den tüm dünyaya ulaşan bir hayır köprüsü olmuştur.

Bu alanda öncelikleriniz nelerdir?
İHH İnsani Yardım Vakfı misyonunu gerçekleştirirken tüm dünyada öncelikli olarak; Savaş ve savaşın etkisinin sürdüğü bölgelerde, Afet bölgelerinde ve Yoksulluk olan ülke ve bölgelerde, faaliyet yürütmektedir.

Genel anlamda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Dünya üzerinde savaş, iç çatışma, doğal afet, hastalık, yoksulluk, kuraklık gibi sebeplerle mağdur olmuş milyonlarca insan hayat mücadelesi veriyor. Muhtaç ve mazlum durumdaki herkesin insani ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen vakfımız; gıda, sağlık, barınma, eğitim gibi temel konularda bölgelere hizmet götürüyor. Muhtaç bölgelerin yardıma ihtiyaç duymayacak bir seviyeye gelmesi için kalkınma stratejileri geliştiriyor.

Sadece yardım mı dağıtıyorsunuz?
İHH olarak çalışmalarımızı yürütürken Türkiye ile birlikte dünyanın dört bir yanında yardımlaşma, dayanışma ve kardeşlik duygusunun gelişmesini önceliyor; buna yönelik birçok sosyal ve kültürel proje üretiyoruz. Vakfımız, mağduriyet yaşanan bölgelerde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının geliştirilmesi adına öncü ve rol model olma vazifesini üstleniyor; bölge insanlarına hizmet verecek okul, yetimhane, cami, su kuyusu, kültür merkezi, sağlık ocağı, hastane gibi kalıcı eserler inşa ediyor. Aynı zamanda insani diplomasi yürütüyor, arabulucu görevi üstleniyoruz.

Sağlık ve eğitim alanında neler yapıyorsunuz?
Acil ihtiyaç duyulan bölgelere ilaç dağıtımı, muayene ve tedavi, tıbbi cihaz desteği, rehabilitasyon gibi alanlarda sağlık hizmeti götürüyoruz. Ayrıca hem farklı ülkelerden sağlık çalışanlarını organize ederek hem de ilgili ülkelerdeki sağlık personelinin eğitimine destek olarak ihtiyaç sahipleri için gerekli sağlık hizmetlerinin yürütülmesine katkıda bulunuyoruz. Eğitimin sekteye uğradığı, imkânların ihtiyacı karşılayamadığı bölgelerde okul, medrese, enstitü gibi eğitim kurumlarının inşa ve tamir edilmesi, araç-gereç yönünden desteklenmesi, kriz bölgelerindeki öğrencilerin Türkiye’de veya başka ülkelerde eğitim almalarının sağlanması ve eğitimciler için mesleki gelişim programlarının hazırlanması için çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca yabancı kültürlerin olumsuz etkilediği ve yoğun misyonerlik faaliyetlerine maruz kalan bölgelerde Müslümanların ihtiyaç duyduğu kültürel çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Destek bekleyen bölgeler için yazılı ve görsel materyallerin temin edilmesi, kültür merkezleri kurulması, ibadethane inşası, mesleki kursların düzenlenmesi, ilmi eserlerin tercüme edilmesi, yayın organlarının kurulması gibi faaliyetler yürütüyoruz.

Ayrıca Arama Kurtarma Faaliyetleri de yürütüyorsunuz. Bu konudan da bahseder misiniz?
Üzerinde yaşadığımız coğrafya depremlere yabancı değil. 17 Ağustos 1999 Sakarya Depremi’nde binlerce vatandaşımız enkaz altında kaldı. Son 30 yılda sadece doğal afetlerden dolayı dünya genelinde 2 milyondan fazla insan hayatını kaybetti. İHH Arama Kurtarma ekipleri, bugüne kadar dünyanın birçok yerinde meydana gelen olağanüstü durumlar için Türkiye’den yola çıktı. Bu ekiplerin önceliği her zaman olayı ve bölgeyi hızlı bir şekilde inceleyip merkeze rapor sunmak oldu. Anlık raporlara göre projeler hazırlandı, mağdurların ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmalar yapıldı. Sadece yurt dışı değil yurt içinde de nerde bir afet yaşansa ekiplerimiz hızlı bir şekilde oraya hareket ediyor. Yakın tarihte Sakarya İHH Arama Kurtarma ekiplerimiz de Elazığ ve İzmir depremlerinde, Düzce ve Giresun sel felaketlerinde, şehrimizde bir fabrikada yaşanan patlamada ve büyük bir market deposunda yaşanan yangında ve Sakarya Nehrindeki boğulma ve açık arazide kayıp aramalarında, orman yangınlarında, Kartepede’deki kayıp doktor vakasında çok ivedi bir şekilde süreçlere dahil olarak gönüllü olarak görev aldılar.

Yetimlere yönelik ne tür çalışmalarınız var?
Ailelerini kaybeden, sahipsiz ve korumasız kalan yetimlerin çoğu İslam coğrafyası üzerinde bulunuyor. İnsan kaçakçılığı, çocuk askerliği, çocuk işçiliği, organ mafyası, madde bağımlılığı, suç örgütleri, fuhuş ve dilenci şebekeleri bu korumasız çocukların karşılaşabileceği tehditlerden bazıları. Misyoner kuruluşlar ise sahipsiz kalan milyonlarca yetim çocuğa Müslüman ülkelerde bile ulaşıp onları kendi çıkarları için kullanıyor. İHH olarak onlarca ülkedeki yüz binlerce yetime sahip çıkmaya gayret ediyoruz. Büyüyüp kendi ayakları üzerinde duruncaya kadar yetimlere daima destek olmak; barınmadan sağlığa, eğitimden gıdaya her türlü ihtiyaçlarını karşılamak için durmaksızın çalışıyoruz. İstiyoruz ki kendi topraklarında, kültürlerinden kopmadan, yakınlarının yanında kimseye muhtaç olmadan yaşasınlar. Ebeveynlerini kaybetmiş ve akrabaları yanında yaşamaları mümkün olmayan yetimler için kendilerini aile ortamında hissedecekleri yetimhaneler inşa ediyoruz. İHH dünyanın dört bir yanındaki 50 ülkede ve Türkiye’de bulunan 100.000 bini aşkın yetim çocuğun her ay düzenli bakımını üstleniyor; eğitim, sağlık, gıda, barınma gibi konularda onlara destek veriyoruz. Her yıl ise dünyanın 120 ülkesindeki 800 bin yetime yardım ulaştırıyor.

Yetimlere yönelik bunların dışında farklı projeleriniz var mı?
Çok güncel bir çalışmamız var bu konuda. Bildiğiniz üzere Koronavirüs ülkemizi ve dünyayı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Bu zor günlerde ihtiyaç sahibi ailelerin, yaşlı ve kronik hastaların ve yetim ailelerinin yanında olduk. Hayırseverlerimize göstermiş oldukları büyük dayanışma örneği için çok teşekkür ederiz. Bu süreçten çocuklarımız da olumsuz etkilendi. Çok sevdikleri okullarından ayrı kaldılar. Eğitimin yeniden başlamasıyla birçok öğrenci evinden derslerine devam ediyor. Ancak uzaktan eğitim için imkânı olmayan yetim çocuklarımız derslere katılamıyor, eğitimleri aksıyor. Milli Eğitim Bakanlığı ve eğitimcilerimizin üstün gayretiyle, operatör firmalarının data hediyeleriyle katkı sağladığı eğitim seferberliğine İHH olarak biz de destek oluyoruz. Bu kapsamda Yetim Sponsorluk Sistemi’yle Türkiye’de destek olduğumuz yetim çocuklarımıza, uzaktan eğitimlerine devam edebilmeleri için tablet hediye ediyoruz. Ayrıca her yıl düzenli olarak kırtasiye desteğimiz de devam ediyor.

Sakarya içerisinde ne tür faaliyetleriniz bulunuyor?
Bu güzel bir soru oldu teşekkür ederim sorduğunuz için. Çünkü genelde şöyle bir algı var, İHH hep yurt dışına yardım ediyor gibi. Biz aslında yurtdışı yardım çalışmalarımız kadar da nerdeyse il içinde faaliyet yapıyoruz. Sakarya’da yaşayan ihtiyaç sahipleri için kumanya, hijyen kolisi ve kurban eti dağıtımı, yetim bayramlık kıyafet, kırtasiye, kış yardımı, kömür, nakdi ve ayni yardımlar ilk aklıma gelenler şu anda. Afrika’da ya da Suriye’de yapılan bir yardım çalışmasını fotoğraflamak, video çekimi yapmak ve paylaşmak, haber servis etmek de hiçbir beis olmadığı için rahat davranıyoruz ancak il içinde yapılan bir yardım çalışmasında ihtiyaç sahibini afişe etmiyoruz. İhtiyaç sahibi ailelerin evlerini ya da kendilerini mümkün olduğu kadar paylaşmıyoruz. Belki de bu sebepten farklı bir algı oluşuyor.

Suriye ile ilgili çok yoğun çalışıyorsunuz. Biraz da oradan devam edelim isterseniz...
Yaklaşık 10 yıldır devam eden Suriye’deki savaş, vahim bir insani krize sebep oldu. Kimyasal silahlar ve bombalar hiç çekinmeden kullanıldı. Kadim şehirler yerle bir edildi; 500 binden fazla insan hayatını kaybetti. 6 milyondan fazla insan başka ülkelere sığındı. Halen 13 milyon kişi insani yardıma ihtiyaç duyuyor, yaklaşık 5 milyon kişi yardımlara sınırlı erişiyor. Yaklaşık 3 milyon kişi savaştan dolayı engelli olarak yaşıyor. Suriye’ye bağışçılarımızın desteği ile sadece Sakarya’dan yaklaşık 350 yardım tırı uğurladık. Un, bakliyat, patates, su, meyve vb. gıda malzemesinden hijyen malzemesine, kıyafet, ayakkabı, bot, çizmeden kömüre vb. gibi birçok alanda ihtiyaç var bölgede. Halihazırda Suriye’deki okullara giden çocuklara yönelik beslenme projesi ile öğle yemeği desteği sağlıyoruz. İHH tarafından İdlib’te kurulan Tıp Fakültesinin ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Her yıl kış yaklaşırken yaptığımız gibi yine kamplarda yaşayan Suriyeli çocuklara çizme, mont, atkı bere vb yardımları gerçekleştirdik ve desteklemeye devam ediyoruz.

Azerbaycan’da Ermenistan ile savaş yaşadı ve yine yanı başımızda oldu bu savaş. var. O bölgeyle ilgili bir çalışmanız oldu mu?
Kardeş ülke Azerbaycan’ın haklı davasında yanlarında olduğumuzu göstermek amacıyla “Gardaşlık Zamanı” sloganıyla Sakarya’da ve tüm Türkiye’de destek konvoyu düzenledik. Nakdi yardım kampanyası başlattık ve belirlenen ihtiyaçlar doğrultusunda yardımlar yapıldı.

Afrika’daki projelerinizden bahseder misiniz?
İHH olarak 20 yılda, 37 ülkede, yaklaşık 9 bin su kuyusu açtık. Dünya nüfusunun onda biri, yani yaklaşık 700 milyon insan temiz suya ulaşamıyor. Yaklaşık 2 milyar insanın içtiği su hijyen kurallarına uymuyor. Kirli suyun neden olduğu kolera, ishal ve tifo nedeniyle her gün yaklaşık 1000 çocuk ölüyor. Kuraklık, hastalık ve suya ulaşma güçlüğü nedeniyle her yıl hayatını kaybeden insan sayısı 2 milyonu geçiyor. Kuraklık, yokluk, hızlı nüfus artışı ve kirlilik içilebilir temiz su kaynaklarını tehdit ediyor. Milyonlarca insanın sağlıklı suya sahip olamadığı dünyamızda kitlesel hastalıklar giderek artıyor. Temiz su kaynaklarının azalmaması için ciddi ve uygulanabilir önlemler alınmazsa insanların karşı karşıya olduğu tehlikeler daha da artacak. Özellikle Afrika ve Asya bölgesi başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde insanlar günlük su ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kilometrelerce yürümek zorunda kalıyor. “Siz Görürseniz Onlar da Görecek” sloganıyla 2007 yılında Afrika’da başlatılan katarakt çalışmaları artık dünyaya açılıyor. İHH son 13 yılda 120 binden fazla katarakt ameliyatı gerçekleştirdi. Türkiye'de genellikle yaşlılarda görülen ve tedavi edilmediğinde körlüğe sebep olan katarakt hastalığı; dünya genelinde yaşın yanı sıra yetersiz beslenme, uzun süre şiddetli ışığa maruz kalma, göz travmaları gibi sebeplerle yaygın biçimde görülüyor. Teknik ve maddi imkânsızlıklar nedeniyle milyonlarca insan ameliyat olamadığı için görme yeteneğini kaybediyor ve yaşamını başkalarına bağımlı bir şekilde sürdürüyor. Sakarya İHH olarak Somali’de Şehit Muhammet Fatih Safitürk adına hayırseverlerimizin desteği ile bir kız yetimhanesi yaptırdık.



Salgın sürecinde Sakarya’da ne tür bir yol izlediniz?
Salgın sürecinde Sakarya’da işinden olan ekonomik sıkıntı yaşayan ihtiyaç sahiplerine kumanya, hijyen kolisi ve nakit yardımı gerçekleştirdik. Salgın sürecinde pandemi hastanesi olan Eğitim Araştırma Hastanesinde çalışan sağlıkçılarımıza ütü, ütü masası, çay makinesi, ikramlık ve hijyen seti desteği sağladık. Yine en çok yorulan 112 ve emniyet çalışanları için Ramazan ayı içerisinde sahurluk ikramında bulunduk. Bu kış sokağa çıkma yasağı gecelerinde emniyet mensuplarına ve temizlik görevlilerine sıcak çorba ikram ettik.

Bu kadar işi kısıtlı imkanlarla nasıl başarabiliyorsunuz?
İHH, tüm faaliyetlerini gönüllülük esasıyla yürütür. Dünyanın dört bir yanındaki onlarca ülkede faaliyet yürütebiliyorsak bu, önce Allah’ın izni, sonra binlerce gönül dostumuzun duası ve desteğiyledir. İHH'yı misyonuyla birlikte var eden, varlığını devam ettirmesini sağlayan temel unsur gönüllülerimiz ve hayırseverlerimizdir. Gönüllülerimiz vakfımızın çalışma alanlarından herhangi birinde görev alıp faaliyetlere destek verebiliyor. Kaynak oluşturmadan acil yardıma, sağlık hizmetlerinden eğitim faaliyetlerine, meslek gruplarıyla proje üretme ve uygulamadan tanıtım çalışmalarına kadar birçok konuda gönüllülerimizin emeği bulunuyor. Asya’daki yetimhanelerden Afrika’daki su kuyularına; Gambiya’daki bir camiden Nijer’deki bir göz hastanesine, dünyanın pek çok yerindeki kalıcı eserlerimizin hemen hepsi gönüllü dostlarımızın katkısıyla hayat buluyor. Faaliyetlerimizi merak eden, gönüllü olmak isteyen, bilgi almak, bağış yapmak isteyen herkesi Orhan Camii yanındaki Bağış Kabul Merkezimize bekleriz.

Editör: Haber Merkezi