Sakarya Üniversitesi Mimarlık öğrencileri “Tren Garı neden korunmalı” başlıklı bir araştırma haberi yaptı. Garın tarihi değeri ve dünyadaki örneklerden yola çıkılarak yapılan çalışmanın giriş yazısında, “Bir yapının korunmaya değer olup olmadığına nasıl karar veririz? Gözümüze ‘güzel’ gelen ve ‘eski’ olan mimari yapılar korunmalı iken diğer yapılar ömürleri el verdikçe mi ayakta durmalıdır? Koruma değerleri nelerdir? Bir yapı işleviyle mi vardır? İşlevini kaybeden veya kaybetme tehlikesi olan yapılar artık yok olmaya mı mahkumdur?” ifadeleri yer aldı.

GARIN DEĞERİ
Yazının devamında şu görüşlere yer verildi: “Tüm bu sorular ışığında koruma değerleri incelendiğinde Adapazarı Tren Garı, kentin demiryoluyla tanışmasına vesile olduğu ve ilk tren seferlerinin gerçekleşmesin ev sahipliği yaptığı için belge değeri; kentin buluşma ve ayrılma mekanı olması sebebiyle yıllarca sosyal bir odak noktası olduğu için anı değeri; 1899 yılından bu yana işlevini kaybetmeden, birkaç değişiklikle günümüze kadar geldiği için süreklilik değeri; 120 yıldır Adapazarı kentinin merkezinde bulunması ve kentli için önemli bir nokta olması sebebiyle eskilik değeri taşımaktadır.”

YOK SAYILMAMALI
Dünyadan örnekler de verilen yazıda şu bilgiler kaydedildi: “Dünyanın pek çok yerinde Adapazarı Tren Garı’yla yaşıt Paris, Zürih, Roma , Stockholm, New York, Frankfurt gibi tren istasyonları korunmaya çalışılmış ve bu çalışmalar başarıyla sonuçlanmıştır. Kimi kendi işlevini sürdürürken kimi yeni işlevlerle kullanımını sürdürmüştür. Kentin ve kentlinin belleğinde önemli yer tutan ve kentsel oluşum sürecinin en önemli odak noktalarından biri olan, 120 yıldır Adapazarı kent merkezinde varlığını sürdüren gar yapısı ve demiryolu hattı kentlinin kaybetmek istemediği değer miraslarından biri olup, yok sayılmamalı, koruma değerleri ve dünyadan örnekler açıkça gözler önünde bulundurulduğunda korunması gerekmektedir.”

Editör: Haber Merkezi