Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mecidiye Kasrında İslam İşbirliği Teşkilatı 12. Enformasyon Bakanları Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Bu hafta kanunlaşan sosyal medya düzenlemesi ile ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu düzenlemeyi ülkemiz hukuk sistemine kazandırarak, halkımızı koruma yönünde kritik bir adım attığımıza inanıyorum. Önümüzdeki dönemde bunun faydalarını birçok alanda göreceğimizden şüphe duymuyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

İletişim teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte habere ulaşmak kolaylaşırken, insanlığın ise hakikatle bağı giderek zayıflıyor. Sosyal medyanın günlük hayatımızda daha fazla yer edinmeye başlaması pek çok avantajın yanında riskleri de beraberinde getirmektedir. Bilgi kirliliği ve dezenformasyon en çok öne çıkanlardır.

Dijital terör sadece demokrasiye, toplumsal barışa değil, ülkelerin milli güvenliklerine de açık tehdit oluşturmaktadır. Dezenformasyon hibrit savaşlarda en çok başvurulan yöntem haline gelmiştir.

'ÜLKEMİZ KARŞIT ODAKLARIN HEDEFİNDE'
Dünyada yalan haber üretiminin başında Türkiye geliyor. FETÖ'den bölücü terör örgütüne, marjinal yapılardan çeşitli kuruluşlara kadar çok geniş bir yelpazede ülkemiz karşıt odakların hedefinde. DEAŞ'a karşı sahada mücadele edip, zafer kazanan tek ülke olmamıza rağmen ahlaksız suçlamalara maruz kalıyoruz. Şahsen kendim, Lafarge denilen Fransız çimento devinin Suriye'nin kuzeyinde terör örgütlerine nasıl destek verdiğini, onlara tüneller açmak suretiyle oralarda nasıl mikserlere betonlar döktürdüğünü anlattığımda Fransızlar anlamıyordu. Fransa'nın başkanı Macron'a da bunu anlattım. Şu anda Lafarge, Fransa'nın gündeminde en önemli konuma geldi. Lafarge teröre destek veren en önemli kurumlardan biri olarak açığa çıktı. On binlerce masum sivilin ve müslümanın kanını döken bu vahşi DEAŞ örgütününkimler tarafından desteklendiği bu tür örneklerle çok net anlaşılıyor.

'MÜSLÜMANLARA YÖNELİK IRKÇI SALDIRILAR ARTIŞ GÖSTERMEKTEDİR'
Yalan haber ve terör örgütlerine verilen destek madalyonun bir yüzünü oluştururken, diğer yüzünde islam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı vardır. Müslümanlara yönelik ırkçı saldırılar artış göstermektedir. Müslümanların hareket alanları daraltılmakta, ibadet hürriyetleri kısıtlanmaktadır. Başörtüsüne, sakala, cübbeye müdahaleler normalleştirilmeye çalışılmaktadır.

Türkiye olarak İslam düşmanlığıyla mücadeleye büyük önem veriyoruz. Teşkilatın zirve dönem başkanlığını yürüttüğümüz dönemde yaptığımız davette, çağrı temelinde önemli bir adım attık.

'KRİTİK BİR ADIM ATTIĞIMIZA İNANIYORUM'
Ülkemizde bu hafta kanunlaşan ve dezenformasyonla mücadelede elimizi güçlendirecek mevzuatın da önemli bir kilometre taşı olacağını düşünüyorum. Dünyanın birçok ülkesinde benzerleri yürürlükte olan bu düzenlemeyi ülkemiz hukuk sistemine kazandırarak, halkımızı koruma yönünde kritik bir adım attığımıza inanıyorum. Önümüzdeki dönemde bunun faydalarını birçok alanda göreceğimizden şüphe duymuyorum.

Editör: Haber Merkezi