Program boyunca çocukluk ve gençlik yıllarına değinen Hüsnü Gürpınar, ilkokulu ve ortaokulu Ozanlar’da, ardından liseyi Ali Dilmen Lisesi’nde, Yüksek Okulu da Ozanlar’da Akademi’de okuduğunu belirtirken, “Ortaokulu ve üniversiteyi aynı sırada okudum.” diyerek kendi için değerli bir tesadüfü de ekledi ve devamında hayatının büyük bir bölümünü Ozanlar’da geçirdiğini dile getirdi. Çocukluk yıllarında, yaz tatillerinde çalıştığını ve 1970’li yıllarda gazete sattığını anlatan İnşaat Mühendisler Odası Başkanı Hüsnü Gürpınar, “Yaşımız küçük olduğu için her semte girip gazete satamıyorduk. Günde 50 gazete satabiliyordum ve kazandığım parayı okul masraflarım için kullanırdım.  Sokaklarda gazete satarken gazetelerin manşetini bağırırdık, bu şekilde dikkat çekerek daha çok gazete satabilirdik.” söylemleri ile küçük yaşta çalışma hayatı ile tanıştığını anlattı. Lise yıllarında başarılı bir öğrenci olduğunu, üniversite sınavında başarılı bir sonuç elde ettiğini, İstanbul’u kazandığını ancak İstanbul’da okuyamayacağına anladıktan sonra tekrar üniversite sınavına girip Sakarya Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi’ni kazandığını belirten Sayın Gürpınar, üniversite eğitimi süresince Trakya Birlik’te, Muhasebe Memuru olarak çalıştığını da ekledi. “Üniversiteyi okurken bir yandan da çalıştım. Evet, çok zorlandım ama asla pişman değilim. Çocuklarımızı hazıra alıştırmamalıyız. Onlara, kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğretmeliyiz.” ifadeleri ile çalışan gençlerin özgüvenlerinin daha hızlı geliştiğini ve ifade becerilerinin daha iyi olduğunu belirtirken bir yandan da çağımız gençlerine yönelik tavsiyelerde bulundu. Üniversite eğitimini bitirdikten sonra Trakya Birlik’in Genel Müdürü tarafından Tekirdağ’a çağrıldığını ve mezun olduktan sonra fabrika inşaatında, Mühendis olmak üzere Tekirdağ’a tahin olduğunu anlatan Sayın Başkan; Saha Mühendisi, İnşaat Emlak Şefi ve son en sonra İnşaat Emlak Müdürü olmak üzere çeşitli görevlerde bulunduğunu da ekledi.  Sayın Hüsnü Gürpınar, “Türkiye’deki ilk 500 firmanın içinde yer alan bir fabrikayı ve sosyal tesislerini sıfırdan inşa ettik. Bunların bir parçası olmak benim için çok değerliydi.” sözleri ile çalışma hayatının anlattı. Askerliğini Erzincan’da yaptığını ve bu sayede Doğu’yu gördüğünü ve doğu insanının samimiyetini ve sıcak ilişkilerini tanıma fırsatını yakaladığından bahseden Sayın Gürpınar, askerlik sonrası 1990 yılına kadar Trakya Birlik bünyesinde çeşitli görevlerde bulunduğunu, 1990 yılında Sakarya’ya döndüğünü, 2003 yılına kadar proje bürosu özel ve kamu taahhüt işleri yaptığını, 2003 yılında 4734 Sayılı Kamu İhale Yasası’nın amacına uygun bir şekilde uygulanamaması sebebiyle kamu taahhüt işerini bıraktığını, özel yap-sat işeriyle devam ettiğini belirtti. Yahya Bakır’ın şehrimizin bir deprem bölgesinde olduğunu ve olası bir depremde ne tür hasarlar doğabileceği hususundaki soruları; Hüsnü Gürpınar, “Şehrimiz Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın üzerinde bulunuyor. Depremi önleme şansımız yok ancak depremle birlikte yaşanabilecek olası can ve mal kaybını önleyebiliriz. Deprem için yaptığımız hazırlıklar; deprem öncesi, deprem sırası ve deprem sonrası şeklinde olmalıdır. Bu hazırlıklar arasındaki en önemli hazırlık da deprem öncesi hazırlıktır.” şeklinde cevapladı. Seda PEKER

Editör: Haber Merkezi