Sakarya Üniversitesi, Kritik ve Analitik Düşünme Platformu ile Akademik Platform tarafından ortaklaşa organize edilen "1. Uluslararası Kritik ve Analitik Düşünme Sempozyumu” SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kritik analitik düşünme becerilerinin bilimsel ortamda tartışıldığı sempozyuma yerli ve yabancı çok sayıda akademisyen, bürokrat, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile öğrenci katıldı.
YETKİNLİK
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, yükseköğretimde yaşanan dönüşüm ve gelişmeleri çok yakından takip eden, bu konuda hızlı adımlar atan bir üniversite olduklarını söyledi. Öğrencilere kendi alanları dışında yetkinlik kazandırmayı oldukça önemsediklerini dile getiren Prof. Dr. Muzaffer Elmas, bu kapsamda, akademisyenler, üniversitenin alt yapısı, üniversitede yapılan faaliyetler ve ders planları gibi alanları, öğrencilerin kendi meslekleri dışında yetkinlik kazandırma ekseninde yeniden oluşturduklarını ifade etti.
KARAR VERME YETİSİ
Bilişim, yabancı dil, iletişim yetkinliğinin yanı sıra kritik ve analitik düşünme yetkinliğinin de son zamanlarda öne çıktığını belirten Prof. Dr. Elmas, “Günümüz dünyasında gelişime, dönüşüme, bilgi çağının getirdiği farklılaşmaya, bilgi bombardımanına ve algı yönetimine hazırlıklı olmaları için öğrencilerimize bu yetkinliği kazandırmak zorundayız” diye konuştu.
Öğrencilere bu yetkinliği seçimlik dersler ile ders anlatma yöntemlerinin geliştirilmesi sayesinde kazandırdıklarını anlatan Elmas, dersleri bilgi aktarmaktan çıkardıklarını ve daha çok tartışma, eleştirme, yorumlama, raporlama, karar verme gibi yetkinliklerde öğrencileri geliştirmeye yönlendirdiklerini kaydetti. Sempozyumun, Sakarya Üniversitesi’nin değerlerine bağlı nesiller yetişme misyonuna katkı sağlayacağına inandığını ifade eden Elmas, bunun bir model olarak Türkiye’ye örnek olabileceğini söyledi.
HER TÜRLÜ DÜŞÜNCE
Cenevre İslam Merkezi Başkanı Dr. Tarık Ramazan da açılış konuşmasında, kritik analitik düşüncenin sadece beşeri bilimler için değil, tüm insanlar için önemli olduğunu ifade ederek, İslami gelenek ile rasyonalist düşüncenin ayrı değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi. Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen eş zamanlı oturumlarla sempozyuma devam edildi.
