AK Parti Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Atabek, “Kadın’ın ayaklarının altına cenneti seren bir medeniyetin temsilcileriyiz. Bu inançla yola çıkan AK Parti hükümetleri, yaptıkları birçok düzenleme ile adeta kadın haklarına yönelik bir zihin devrimi gerçekleştirdi. Kadınlarımız hayatın her alanında daha fazla bulunmaya, ülkenin kalkınmasına daha fazla destek vermeye başladılar. AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılından günümüze kadar hükümetlerimizin, toplumun yarısını oluşturan kadınların sosyal, kültürel, ekonomik, siyasal ve toplumsal alandaki dezavantajlı konumlarını avantaja çevirmek için gerek mevzuat, gerekse reform düzeyinde uygulamalar ile pek çok adım attığı yadsınamaz bir gerçektir. Bu adımlar; kadınların hakları, bireysel ve toplumsal olarak güçlenmeleri, karar alma mekanizmalarındaki etkinliklerinin artırılması, eğitim kalitelerinin artırılması, pozitif ayrımcılıklarının sağlanması, istihdamlarının artırılması olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi.

AİLEMİZİ KORUMALIYIZ
Atabek, şöyle devam etti: “Anayasamızdan kanunlara kadar tüm mevzuatımızda kadınların haklarını korumaya, ayrımcı uygulamaları ortadan kaldırmaya yönelik çok ciddi düzenlemeler yaptık. AK Parti hükümetleri döneminde kadınların iş hayatında giderek daha fazla yer almasının Türkiye'yi zayıflatan değil, tam tersine güçlendiren bir gelişme olmuştur. Aile içerisinde kadın ve erkeğin birbirlerine karşı rakibi, düşmanı, birbirlerinin hasmı olmadığı bir geleneği taşıyan bir milletiz. Kadın ve erkek birbirlerine rakip ve düşman olarak değil, cinsiyet rolleri üzerindeki farklılıkları tartışan bireyler olarak değil, birbirini tamamlayan, sevgiyi, muhabbeti oluştursunlar diye bir araya gelmiş Allah'ın iki değerli yaratığıdır. Kadının erkeğe, erkeğin de kadına zerre miktar üstünlüğü yoktur. Birileri eğer kadın ve erkeğin yaradılıştan ya da insan olmak özellikleri bakımından üstünlük ve ayrıcalık üzerinde konuşuyorlarsa bunun yanlış olduğunu ifade etmek isterim. Kadın ve erkeği birbirine düşman ve rakip hale getiren hastalık zihniyetli bir hastalıktır. Bunlara karşı uyanık olmak ve ailemizi korumak durumundayız.”

KADINA KARŞI ŞİDDET
“Kadın haklarını sonuna kadar savunmak, kadına karşı şiddete sonuna kadar karşı çıkmak, kadına karşı şiddet gösteren birisini değil, bir adam, bir insan bile olmadığı bilinciyle kadına karşı şiddetin bütün yollarını kapatmak mecburiyetindeyiz” diyen Atabek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadına karşı şiddet, bizim toplumumuzun geniş kesimlerinin nefretle yaklaştığı maalesef bazı kendini bilmezlerin ise bir şekilde bunun içinde yer aldığı bir hastalıktır. Kadına karşı şiddet bir insanlık suçudur. Temel haklar dışında insanların tamamını tornadan çıkmış gibi tek bir ölçü ile değerlendirmenin, eşitlikçi değil, zorba, faşizan, sapkın bir yaklaşım olacaktır. Kökeninden, inancından, konumundan dolayı ezilen, horlanan, dövülen, sürülen hatta öldürülen milyonlarca insanın yürekleri yakan trajedisi karşısında üzüntülüyüz. Elbette bu kötü manzaradan kadınlar nasibini alıyor. Tabii afetlerden savaşlara, kıtlıklardan toplumsal kargaşalara kadar her krizin en ağır faturasını çocuklarıyla birlikte kadınlar ödüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bir toplantıda kadına karşı işlenen şiddete yönelik; ‘Vicdanları nasır tutmuş bir dünyanın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün kutlaması kelimenin tam anlamıyla riyakârlıktır’ diyerek Kadına karşı işlenen hastalıklı ruh halini de çok güzel özetlemiştir.”

Editör: Haber Merkezi