Ailenin dört kuşaktır mesleği haline gelen kalaycılığı gelecek nesillere aktarmak isteyen Adak, yaklaşık 50 yıldır mesleğini sürdürüyor. Adak, mesleğini yaşatmak için eşi ve torununun yardımıyla Türkiye genelinde köy köy gezerek vatandaşların bakır eşyalarını parlatıyor.
Ali Adak, evlerde bakır kapların kullanımının azalmasıyla seyyar kalaycılık yapmaya başladığını ve dede mesleğini köy köy dolaşarak sürdürmeye çalıştığını söyledi. Eşi ve torunuyla köy köy dolaştığını aktaran Adak, zamanında dedesinin ve babasının da Selanik'te kalaycılık yaptığını, tüm ailenin bu işle uğraştığını ifade etti.
Oğlunun da kalaycı olduğunu aktaran Adak, "Şimdi de torunuma kalaycılığı öğretiyorum. Bu böyle devam ediyor. Kalaycılık kuşaktan kuşağa devam ediyor. Mesleğimizden memnunuz, bundan ekmek yiyoruz. Başka bir mesleğe girsek yapamayız, bu mesleğe alışmışız. Çocukluğumdan beri kalaycıyım. Mesleği yaşatmak için seyyar olarak Türkiye'nin her iline, ilçesine, kasabasına, köyüne gidiyorum. Eşim körük çekiyor, torunum kap sürter, ben de kalay yaparım." diye konuştu.
"DAHA SAĞLIKLI OLDUĞU İÇİN BAKIR KAP KULLANIYORUZ"
Hendek ilçesi Dikmen Mahallesi Muhtarı Menderes Ayvaz da köyde kullanılan bakır kapların "Ali usta" mahalleye geldiğinde kalaylatıldığını anlattı. Ayvaz, "Mahallemizin çoğunluğu Karadeniz kökenli olduğu için çelik ve alüminyum kaplar pek kullanmaz. Bakır kapları kullandığımız için bunlara da kalay yaptırmamız gerekiyor. Kalay yaptırmak için çevre köylerden de gelen oluyor." dedi.
Mahalle sakini Nevzat Pala ise kullandıkları bakır kapları kalaylattığını dile getirerek, "Çelik ve alüminyum kapları pek kullanmıyoruz. Daha sağlıklı olduğu için bakır kaplar kullanıyoruz. Zamanla bakır kapların kalayı bitiyor biz de bu kapları gelen seyyar kalaycıya kalaylatıyoruz. Çelik ve alüminyum kaplardan çok bakır kapların yemeği daha lezzetli oluyor." şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi