"15 Temmuz, tarihten aldığı güçle medeniyet ve gönül coğrafyamızın umudu olan, tüm Müslümanları kardeşlik hukukuyla gözetmeye çalışan, adalet duygusuyla dünya mazlumlarının hakkını arama gayreti gösteren, emperyalizme yüksek sesle itiraz eden ülkemize karşı siyonist ve emperyalistlerin içerideki ırgatları ve mankurtlarıyla birlikte kalkıştıkları kanlı işgal girişimidir. Bu haince planlanmış kanlı kakışmaya karşı milletimiz inancını imkân, vatanını namusu için miğfer ve özgürlüğünü vazgeçilmez meşale olarak görmüş, destansı direnişiyle darbecileri yerle yeksan etmiş, ülkemiz topyekûn dirilişe geçmiştir."

"15 Temmuz, kanlı bir darbe girişimiyle başlayan işgal denemesidir. İşgal girişiminin, devletin her kademesinde örgütlenmiş paralel yapısıyla kök salmış olması, karşı koyduğumuz tehlikenin derinlik ve büyüklüğünü anlamak için yeterlidir. On yıllar boyu insanımızın maneviyat ve yardım duygularını istismar eden FETÖ, her türlü yolu kullanarak devletin hücrelerine kadar sızmış, başta eğitim, yargı ve güvenlik olmak üzere, devletin bütün imkânlarını kendi hain planları için kullanmıştır. Bu ihanet şebekesi, siyonist emperyalistlere ‘hizmet’ ederek millî varlığımızı yok etmeyi amaçlayan kalkışmada aktif rol üstlenmiştir. Küresel şeytanî odaklar, 15 Temmuz darbe girişimiyle, Orta Doğu ve İslâm dünyasındaki hâkimiyetlerine engel olan Türkiye’yi, FETÖ aracılığı ile ele geçirme, içine girilecek kaotik süreçte çıkaracakları iç savaşla ülkeyi bölme, dış müdahalelere açık hâle getirme, varlığımızı bütünüyle tarihten silme planıyla kanlı bir oyun sahneye koymuşlardır."

"Milletimiz, derin basireti ve hikmetiyle tehlikeyi anında görmüş, vatanın söz konusu olduğu bir durumda yaşamayı bile teferruat bilerek uçak ve helikopterlerle havadan bombalanan, zırhlı araçlarla, tanklarla tutulmuş sokaklara çıkmış, bendini yıkıp taşan sel gibi caddelere, alanlara akmış, adeta tek bir yumruk olup işgalci darbecilerin tepesine inmiştir. Üstten bomba ve roket atan uçaklara, tanklara, makineli tüfek mermilerinin karşısına, istiklal harbindeki, Çanakkale savaşındaki ruhla çıkmış ve o karanlık geceyi zalimlere cehennem etmiştir. Gece boyu canı ile kanı ile direnerek 2 binin üzerinde yaralı, 250 şehit veren milletimize o gece ilahi bir lütuf olarak geleceği ifade eden açık bir gök; sabahında, cesareti gösteren parlak bir güneş; sonrasında, mükâfatı müjdeleyen bembeyaz bir ufuk armağan edilmiştir."

"Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak, istiklal ve istikbalimizin açık bir saldırıya uğradığı o gece, hiç tereddüt etmeden, sağımıza solumuza bakmadan, bahane ve gerekçe üretmeden, başka hiçbir hesap yapmadan alanlara indik. Milletimiz için, onurumuz, irademiz, özgürlüğümüz, çalışma hayatının geleceği ve güvencesi için karanlığın ve tankların karşısına çıktık. Her zamanki gibi milletten yana, zalimlere karşı olduk. O gece, hepimiz ülkemizin baştan sona direniş hattı olan her karışında, her noktasında millete ve medeniyetimize bağlılığımızın samimi gereğini ve görevini yerine getirdik."

"O gece, koca bir millet ve gönülleri bizimle olan bütün ümmet, kalplerindeki ışığın aydınlığıyla karanlığın üstüne üstüne yürüdü. Vurulanlarımızın kimi şehit kimi gazi oldu. Aralarında üyelerimizin de bulunduğu tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Onlar, uhrevi hayatın kazançlarını menzil edindiğimiz bu yolda, bizleri nesilden nesile aydınlatacak ölümsüz meşalelerimizdir. Gazilerimize de minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz." Bu bilinç ve duygularla tüm milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nü tebrik ediyoruz."

Editör: Haber Merkezi