yenisakarya.com// özel haber

Geyve-İznik fayının deprem üretme potansiyelinden bahseden Müdür Dr. Sönmez, fay hattına 1.2 kilometrelik mesafede yapılmış olan Doğantepe Göleti’nin depremin gerçekleşmesinin ardından olası yıkılma analizlerini çalışmalarının ardından büyük bir felakete yol açacağının altını çizdi. Müdür Sönmez, “Hasar alması durumunda yıkılması analizlerini çalıştık ve şunu gördük. Eğer bu gölet depremde yıkılırsa 40 dakika içerisinde göletteki su Geyve ilçe merkezine ulaşıyor. Ulaştığında ilçe merkezinde toplam 1458 adet yapı bu taşkına doğrudan maruz kalıyor. Toplam yayılıma bakarsak 562.8 ha alan sular altında kalıyor ve ilçe merkezindeki su seviyesi maksimum 3.3 metre, ortalama ise 1.5 metre su seviyesi Geyve ilçe merkezinde olma ihtimali var” dedi.

“FAYA ÇOK YAKIN”

Lisansüstü öğrenciler ile çalışma gerçekleştiren Müdür Sönmez, Sakarya’da depremler ile birlikte taşkınlıklarında olabileceğini vurguladı. Sönmez, “Sakarya’da deprem riski açısından baktığımızda geçtiğimiz günlerde Prof. Dr. Murat Utkucu hocamızın basına da yansıyan beyanatında Geyve-İzni fayının deprem üretime potansiyelinden bahsedilebilir. Ben burada kendi çalışma konumumla ilişki olarak bu fay hattı ve üreteceği deprem riskini önemsiyorum. Bu fay 1419 yılından beri büyük bir deprem üretmediği için enerji birikimi söz konusu ve büyük bir deprem üretme potansiyeli çok yüksek. Burada depremsellikten ziyade başka bir risk daha bulunuyor. Afetler bilindiği üzere ikincil bir afeti de tetikleme durumu var. Geyve-İznik fayına çok yakın yapılmış bir Doğantepe Göletimiz var. Bu gölet aslında baraj diyebileceğimiz 50.5 metre lik bir gövdeye yüksekliğine sahip. 15 metrenin üzerindeki gövde yüksekliklerini baraj olarak isimlendirmek daha doğru olur. Gövde tipi ise kum, çakıl dolgu bir baraj” diye konuştu.

“FELAKETE YOL AÇABİLİR”

Burada bulunan gölet ile ilgili bilgi veren Müdür Sönmez, “ Dünyada yaşanan baraj yıkılmalarının yüzde 70’i dolgu barajlarda olmaktadır. Bu fay hattı üzerinde meydana gelebilecek bir depremde bu barajın etkilenme potansiyeli var. Bu sebeple biz de lisansüstü öğrencilerimizle yapmış olduğumuz çalışmada Doğantepe Göletinin olası bir depremde, üzerinden aşma veya borunlanma sebebi ile yıkılması durumuna baktık.  Bu yapıların bir kısmı ticari, bir kısmı kamu yapısı, büyük bir bölümü ise mesken. Bunu hane başı nüfus sayısı ile çarptığınızda ciddi bir rakam ortaya çıkıyor. Depremin ardından gelecek böylesi bir su kütlesi büyük bir felakete yol açabilir. İlgililere aktarılmış bir durum” şeklinde konuştu.

TAŞKINLIK RİSKİ!

Sakarya’da oluşabilecek taşkınlık açısından riskli bir bölge olduğunu söyleyen Müdür Sönmez, “Sakarya taşkınlar açısından da riskli bir bölge. Sakarya ili,  Aşağı Sakarya Nehri kısmına denk geliyor. Orta Sakarya kısmında 3 tane baraj yapıldı. Gökçekaya, Sarıyer ve Yenice barajları. Bunlar akımı regüle etmiş durumda, ama yine de nehrin hemen kıyısında Hanlı Köy mevkiinde yer alan 1. OSB ve büyük bir otomotiv fabrikası ekonomik risk faktörü açısından ciddi taşkın riski taşımakta. Biraz doğuda Hendek-Akyazı tarafı buralar da taşkını sıklıkla yaşadığımız yerler, özellikle de bu iklim değişikliğine bağlı olarak ani ve şiddetli yağışlar görüyoruz. Buradaki problem ise Hendek organize sanayinin hemen altından ve üstünden 2 tane dere birleşiyor.  Burada Kargalı Hanbaba deresi vahşi dere dediğimiz bir yapıya sahip. Eğim dik olduğu için ani yağışlarla çok hızlı ve kuvvetli bir akış söz konusu oluyor. Buradaki akış da nehre katıldığında taşkına sebep veriyor. Haliyle 2’nci organize sanayi bölgesinde de ciddi bir ekonomik risk oluşturuyor. Kuzey tarafta Kaynarca’da ve Kocaali’de hemen hemen 2-3 senede bir taşkın yaşıyoruz. Yapılmış dere ıslahının yetersiz olması ve yamaç sellenmesi ile yamaçların altında kurulan yerleşim bölgesinde taşkınları yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

DESTEK VERMEYE HAZIRLAR

Afet ile ilgili çalışmalarda destek vermek için hazır olduklarını dile getiren Sönmez, “ Görüleceği üzere ilimiz ne yazık ki birçok doğal felaketin görülebileceği jeolojik, hidrolojik ve meteorolojik bir karaktere sahip. Bu sebeple İç İşleri Bakanlığımızın da ilan ettiği gibi bu sene Afet Eğitim ve Bilinçlendirme yılı. Bu sebeple tüm kurumlarımızı ve vatandaşlarımızı afetlere karşı hazırlıklı olmaya ve bu doğrultuda hareket etmeye davet ediyoruz. Bizlerde Sakarya Üniversitesi Afet Yönetim Uygulama Araştırma Merkezi olarak afetlere yönelik yapılacak tüm çalışma ve faaliyetlere destek olmaktan ve bu bilinci oluşturmada katkı vermekten mutlu olacağımızı ifade etmek istiyorum” dedi. Şevval Geçin

Editör: Haber Merkezi