Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bazı programlara katılmak üzere Sakarya'ya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören mangasını selamladı, ardından Karasu’ya geçti
Erdoğan Karasu’daki törende şunları söyledi; “Çalkantılı süreçte kimi toplumlar para gücüyle emniyet satın alabileceklerini sanıyor ancak bizim coğrafi, kültürel ve tarihi sorumluluklarımız itibariyle böyle bir ihtimalimiz yoktur. Türkiye askeri kapasitesiyle ekonomi, siyasi ve diplomatik kabiliyetiyle güçlü olmak zorundadır. Bilhassa savunma sanayii alanında caydırıcılığımız çok yüksek olmalıdır.

TARİHTEN ÖRNEKLER
Savunma sanayiindeki gücümüz arttı. Yüzde 68’e ulaştı, yeter mi yetmez. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Savunma sanayiimizi birilerine emanet edemeyiz. Çünkü biz yakın tarihimizde silah, mühimmat, askeri tesisat bakımından dışa bağımlılığın acısını en son 74 Kıbrıs Barış Harekatı’nda yaşadık.
Stratejik ortaklarımız bizi yarı yolda bıraktı. Muhabere sistemlerimizi çöktü. Neden stratejik ortaklarımız susturdular. Artık onlardan kurtulduk, onlara ihtiyacımız yok.  Kıbrıs Türkünün zulme uğramasını engelleyen Türkiye müttefikleri tarafından cezalandırılmıştır, bugün de aynı oyunlar oynanıyor. Ancak bugün kullandıkları enstrümanlar yanlıştır.
Türkiye parasını peşin ödediği uçakları bırakın teslim almayı, periyodik onarıma gönderdiği uçakları geri alamamıştır. Türkiye yıllarca teslim alamadığı uçakları hangarda saklama ücretini bile ödemek zorunda kalmıştır. Özelikle Amerikan patentli hiçbir silahın ülkemize satışına izin verilmedi.
Başbakanlığım döneminde dönemin Amerikan başkanıyla konuştuğumda ‘maalesef kongre izin vermedi’ dedi. En sonunda bize kiralama yöntemiyle böyle bir yol denendi. O da sağlıklı çalışmadı, istihbaratta bile alnı duruma düştük. Stratejik ortak olarak bize bu destek verilmezken bunun da ötesine farklı ortaklıkları olan ülkelere çok büyük destekler verildi.

KENEVİR EKİMİ
Uluslararası hukuk ve insanı bakımdan yüzde yüz haklı olduğumuz bir durumda, ülkemiz çökertilmek istendi. Ambargonun kaldırılması için ülkemizden istenen öncelikli şartlar arasında Afyon ve kenevir ekimiyle ilgili kısıtlamaların yer alması… Bunu yasaklayanlar kendileri cayır cayır kenevir ekiyordu.
Askeri bir konuyla ilgili olmadığı halde böyle bir şartın konulması son derece manidardır. Milletimize sesleniyorum. Yeniden kenevir ekimi süreci başlatalım. Çünkü kenevir ekiminin çok farklı alanlarda çok farklı faydalarının olduğunu göstereceğiz. Bu süreci başlatacağız. Buradaki amacın ülkemizi sadece askeri açıdan değil, ekonomik olarak da dışarı bağımlı halde bırakmak olduğu aşikardır.
Tarih ibret almayanlar için tekekkür eder, ibret alanlar için değil. Geçmişte yaşanmış acı hadiselerin tekrarlanmasını istemiyorsak Türkiye savunma sanayii başta olmak üzere tüm kritik alanlarda sadece kendi ihtiyaçları değil, dostlarının ihtiyaçlarını da karşılar hale gelmek zorundadır.

KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ
Yüzde 35’ler seviyesine düşürdük dışa bağımlılığı… Roket sistemleri, simülatörler, haberleşme komuta sistemleri, yazılımlar ihraç ediyor. Dün de Ukrayna ile altı tane insansız hava aracının satışıyla ilgili mutabakata varıldı. Savunma sanayimizde aldığımız bu yolda başarıda, özel sektör firmalarımız da ciddi çaba göstermiştir. Dünyanın gelişmiş ülkelerine baktığımızda hiçbir ülke yüzde yüz üretimi kendi ülkesinde yapmaz, yapmıyor, mantıki de değil. Birçok parçasını farklı ülkelerden tedarik ediyor. F-35 denilen muhteşem uçağın bir çok parçasını da Türkiye olarak biz onlara gönderiyoruz.

Savunma sanayiinde devletler ihtiyaç belirleyici, teşvik edici, özel sektör de icracı olarak yer alıyor. Özel firmalar kamu kurumları ihtiyaca göre farklı işbirliği geliştirebiliyor. İşte bizim devlet olarak asli görevimiz ufuk açmak, ar ge desteği, arazi temin etmektir.  Türkiye olarak bir süredir çalışmalar yürütüyoruz. Burada olduğu gibi savunma sanayiini teşvik ederken bir taraftan da kamu özel işbirliğini güçlendirmeye çalışıyoruz.
Altını çizerek ifade etmek istiyorum; Sakarya’daki Birinci Ana Bakım Fabrikasına ilişkin çalışma bunlardan biridir. Kararımızın ardında belli bazı kesimler, bu konuyu hemen istismar etmeye başladı. Türk savunma sanayiinin temelini atan merhum Nuri Demiral, Vecihi Hürkuş gibi vatan millet aşıklarının milli projelerini sabote edenler, şimdi aynı tavrı bizim çalışmalarımıza karşı sergiliyor. Savunma sanayiinin 10 yıllardır bir avuç yabancıyla mahkum edenler, şimdi utanmadan bizim politikamızı eleştiriyor. Bu provokasyonun başını da CHP çekiyor. CHP’den yerli ve milli bir tavır beklemiyoruz. Görmedik, görmeyi de ummuyoruz. Tank Palet çalışanları başta olmak üzere hiç kimsenin CHP’nin yalanlarına itibar etmediğine inanıyorum. Öncelikle fabrikamızın satılması yalanını uydurarak, böyle bir durum olmadığı halde kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. Buna inananlara üzülüyorum.

VERİMLİLİK ARTACAK
Kusura bakmasınlar Tayyip Erdoğan, böyle bir yola bugüne kadar tevessül etmemiştir, bundan sonra da etmez. Bu CHP zihniyeti neyin satılacağını, neyin işletmeye açılacağını, inanın bu işlerden anlamaz.  Mevcut personelin tasfiyesi, işinden aşından ekmeğinden edilmesi asla söz konusu değildir. Burada çalışan kardeşlerimizin özlük haklarında eksilme olmayacaktır. Kararın gayesi fabrikanın verimliliğini, üretkenliğini ve teknolojik kapasitesini artırmaktır.
BMC niye burada bu yatırımı yapıyor. İşte BMC Arifiye’nin işletmesini 25 yıllığına alan dev güçlü bir firmadır. Zira orada yapılacak işler fabrika arazisindeki her türlü taşınmazın üretim, bakım ve onarımda kullanılan her türlü teçhizatın mülkiyeti devlete aittir. Yeni yatırılar 40-50 milyon doları bulacak yeni yatırımlar yapılacak. Bu tür yatırımı yapacak, işletmeyi çok daha rantabl yapacak bir firmaya karşı bu tür tavırda olmak yanlıştır. Kimse kusura bakmasın buna prim vermeyiz. Burada yapılan özelleştirme değildir. İşletme hakkının belli şartlar dahilinde BMC’ye devredilmesidir. Olay budur.

HAYIRLARA VESİLE OLSUN
Mevcudu korumakla kalmayacak, yeni yatırımlarla fabrikayı güçlendirecektir. Bu sürecin sonunda sadece işçiler değil, Silahlı Kuvvetlerimiz ve halkımız kazançlı çıkacaktır. Kaybedenler ise sadece kışkırtma yapan kifayetsizler olacaktır. Bu tören BMC’nin belirlediği vizyonun en güzel göstergesidir. Temelini attığımız BMC üretim ve teknoloji üssünün Sakaryamız ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını istiyoruz. Buradan Arifiye’deki yanlışlara girenlere sesleniyorum. Karasu’da dev bir yatırım yapılıyor. Bütünüyle bittiğinde 10 bine varan istihdam oluşacak. Böyle bir adımı atan bir markanın kalkıp da Arifiye’de işçilerin önünü kesmesi mümkün olur mu. Kimse bu tür yanlışlara girmesin. Bunu Sakaryalılar da affetmez. Vatanımızın bağımsızlığı uğrunda canını veren şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, gazilerimize Rabbimden sağlık ve afiyet niyaz ediyorum.”

Editör: Haber Merkezi