SAÜ Hukuk Fakültesi Sebahattin Zaim Konferans Salonu’nda öğrencilerin aldığı Seminer Dersi kapsamında gerçekleştirilen eğitimde dünya genelindeki baraj uygulamaları ve SASKİ tarafından inşa edilen Akçay Barajı anlatıldı.  

DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTAN PROJELER
Çevre Yüksek ve İnşaat Mühendisi Alper Tunga Bozkurt, “Barajlarla ilgili milattan önce 4 binli yıllarda Mısır’da yapılmış uygulamalar var. Yine aynı dönemlerde Çin’de de tarımsal amaçlı kullanılmışlar. İlk etapta barajlar tarımsal amaçlı ya da suyu bir yerden bir yere ulaştırmak için yapılan yapılar. Ülkemizde yaklaşık 10 yıllık süreçte hem enerji, hem de içme suyu amaçlı 513 civarı baraj yapıldı. Enerji bakımından ciddi anlamda dışa bağımlı bir ülkeyiz. Birçok kaynaktan enerjiyi sağlayabiliriz ama dışa bağımlılık, döviz kurumundaki oynama, cari açıkla ilgili oluşabilecek problemler açısından bir takım enerji üretimlerini kendimiz gerçekleştirmemiz gerekiyor. Burada HES’ler ön plana çıkıyor. Akçay Barajı Pamukova’nın bin rakımlı Eskiyayla bölgesinde projelendirilen, içmesuyu ve enerji amaçlı bir baraj.

40 MİLYONLUK KAYNAK
Akçay havzasında su tutma ve 2 tane regüratörle su alma yoluyla 40 milyon metreküplük kaynak oluşturacaklarını belirten Bozkurt, “Bir barajı planlarken bölümdeki havzayı da planlamak gerekiyor. Geçmişe dönük 50-100 yıllık gözlem değerleri olmalı. Akçay Barajı gövdesinin yüksekliği 68 metreyken sonrasında projede değişiklik yaparak 75 metreye kadar çıkardık. Barajımızın gövdesi şu anda tamamlanmış durumda. Barajda, gövdesini yaptıktan sonra oluşabilen ani yağışlara ve heyelanlara karşı oluşturduğumuz dolu savak yapısı var. Gelen ani debinin baraj bölgesine zarar vermemesi için dolu savak yapısıyla boşaltımı sağlanıyor. Sapanca Gölü’nden aldığımız suyu şehrimizde birçok noktaya ulaştırırken önemli bir bedel ödeniyor. Bu proje kapsamında hem elektrik üreteceğimiz, hem de Sapanca Gölü’nden elektrikle değil Akçay’dan cazibe ile su alacağımız için takriben 21 milyon TL’ye yakın tasarruf elde edeceğiz” diye konuştu.

DEPREME DAYANIKLI
Barajda proje aşamasında ve uygulama aşamasında zeminin mühendislik özelliklerini incelediklerini söyleyen Jeoloji Mühendisi Fevzi Seçkin Koçak, “Proje aşamasında öncelikle uygun rezervuar alanı ve baraj gövdesinin oturacağı vadinin belirlenmesi etütleri yapıldı. Daha sonra 440 metreye varan etüt sondajları, deprem analizleri ve taş ocağı malzemesinin dolguda kullanılabilirliği için çalışmalar yapıldı. Baraj uygulamasında kullanılacak dolgu malzemesinin laboratuvar sonuçları çıkartıldı. Ocaktaki malzemenin kaya dolguda kullanılabilirliği uygun görüldü ve ona göre çalışmalara devam edildi. Ayrıca gövde de deprem-risk analizleri de yapıldı. Bunun sonucunda gövdemizin dikliğini deprem riskine göre belirledik. Uygulama aşamasında da zeminin mühendislik özelliklerini incelemeye ve diğer tekniklere gerektiği şekilde devam ediyoruz. Şu anda hiçbir sıkıntı yok” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi