Elektrik günümüzde her alanda olmazsa olmaz enerji kaynadığımız…

Kısa bir süre kesilse, durur enerjiye dayalı her sektörde üretim…

Her iş kolunda ve konutlarda hayat…

O nedenle istenir ki kurum bir an dahi olsa düşmesin dalgınlığa…

Sitemler, şikayetler alır başını gider…

Bu plağın bir yüzü diğer yüzüne bakınca SEDAŞ zorluk çıkarıyor diye koparılan yaygaraların altında vatandaşın işini ürüten aracı kuruluşlar ve işleri sahiplerinin yattığı görülür…

İnşaatın elektrik tesisatını yapan kişi ya da işletme işi ucuza kapatmak için kabloların ucuz olanını tercih eder, sonra da SEDAŞ aboneliği açmıyor diye sitem eder, kurumu suçlar haksız yere…

Yeni abonelik için proje ya eksiktir ya da ….. bundan dolayı abonelik olmaz; suçlu kim!

Elbette işin içindeki aracı kişilerdir…

Bu ve buna benzer sıkıntıda kabak SEDAŞ’ın başına patlar.

Sanırsınız SEDAŞ günah keçisi!

SEDAŞ’ın eksikleri yok değil elbette…

Ancak öyle görülüyor ki, işimiz görülsün, elektriğimiz bir an önce yansın diye para verip hizmet beklediğimiz aracı kişileri yaptıkları hataları kurum üzerinden aklama girişimlerini ne yazık ki gözden kaçırıp SEDAŞ’a bindirmeyi iş sanırız…

SEDAŞ’ın  yetkilileri içlerini dökerken dile getirdikleri sorunların bini bir para!

Her konuda olduğu gibi, burada da elimizi vicdanımıza koyup kurumun hakkını kuruma vermek zorundayız…

Bu uyarıyı dikkate alacak herkese “Mor sümbüller”, SEDAŞ yetkililerine yaptıkları açıklamadan dolayı “Sarı güller” gönderiyoruz Bizim Bahçe’den…

SEDAT PEKER VE ADAPAZARI SEVGİSİ

Bir zamanlar adı farklı şekilde dile getirildi…

Şimdi gündeme ünlü bir iş adamı olarak gelen Sedat Peker, Adapazarlı’dır…

Adapazarlı olmasının getirdiği önceliği hiçbir şeyle değişmez…

Nerede ve nasıl olursa olsun Adapazarı denilince, parlar gözlerinin içi…

Depremde ilk koşup gelen o idi…

Başkanlığını yaptığım Sakaryalı Profesyonel Futbolcular Dayanışma Derneği’nin stat arkasındaki altyapı tesislerinin depremzedelere ayrıldığı depremin ilk günlerinde çadır ve gıda yardımları henüz unutulmuş değil…

Hapse girdiğinde zamanını kitap okumaya ve ilme ayıran bir kişi olarak eğitim alanındaki yatırımları ile de dikkati çeken Sedat Peker’i tanıyan pek çok dost var…

Adı geçtiğinde anlattıklarına bakınca, ona yönelik ön yargıların yönü değişir…

Anlatılan sıradan bir kabadayı değil de bir bilge adamdır…

Öylesine kabuk değiştirdiği ve ömrünün bundan sonrasını edindiği bilgiler doğrultusunda insanlara yardım ederek geçirme eğiliminde olduğu görülür…

Bütün bunları niye dile getiriyorum!

Önce onun bitmek tükenmek bilmeyen Adapazarı aşığı olduğunu vurgulamak, sonra da bu sevginin kağıt üzerinde kalmadığını gösterir fedakarlıkları ile gariban, yoksul, kimsesiz, muhtaç Adapazarlılar’a uzattığı yardım elini sadece deprem sırasında ve Ramazan bayramında yapılan yardımlarla kalmadığını gösterir bir yeni yardım kapısı daha araladı…

Kurban Bayramı’nı da boş geçmemiş…

Belki evine et girmemiş bin aileye kurban bağışında bulunarak, gönlündeki Adapazarı sevgisine ve yardım anlayışına bir önemli ve büyük bir halka daha ekleyecek olan Sedat Peker’e, bu hayır dolu yaşamı boyunca sağlık dileğiyle istedik ki ilk kez bir “Orkide buketi” gitsin Bizim Bahçe’den…