Şehirde ki araç yoğunluğunu karşılamıyor mevcut yollar, nüfus artıyor buna bağlı araç sayısı da artıyor. Göç haritası incelendiğinde görülecektir ki hatırı sayılı yabancı uyruklu vatanda ve araç sayısı göze çarpacaktır.

Şehir merkezinde belli başlı mahalleler yabancı uyruklu vatandaşların yoğunluğu hakim. Kendi aralarında yaşanan tartışma ve kavgalara ilişkin birçok haberi okumaktayız. Aziz Duran Park, Kent Meydanı ve Gar Meydanı’nı mesken tutmuşlar, gece tehlikeli olmakta maalesef. Şehir merkezinde ikamet yoğunluğu da göze çarpmakta, özellikle merkez mahallelerde ikamet etmekteler. Tam sayısını bilmiyorum ancak ülke ortalaması üzerinde yabancı uyruklu göçü aldığımızı düşünüyorum.

Değerlendirme ve hatırlatmayı salt asayiş üzerinden yapmak niyetin de değilim, güvenlik sorunu önüne geçilebilir bir sorun meselenin farklı taraflarını da görmeli. Başka sorunlarla karşılaşmadan önünü almalı.

Araç trafiğinde yabancı uyruklu vatandaşı simgeleyen plakalı araç sayısı azımsanmayacak oranda, trafik çilesinin tek adresidir demek haksızlık olur kuşkusuz.

Şehrin giriş çıkış arterlerinde sabah ve akşam saatlerinde yaşanan trafik yoğunluğu, büyük şehir özlemimizi giderecek türden!

Büyükşehir manzaraları vardır ya alışıldık, bir yerden bir yere gitmek saatleri alır, trafiğin kitlendiği adım adım ilerlediği, tamda böylesi manzaralar yaşanmakta. Özellikle iş saatleri ve akşam saatleri, yakın zamanda günün her saati yaşanacak olan trafik yoğunluğu ile yaşayacağız. Büyükşehir olduğumuza inanmayanlarımız vardı, en önemli eksiklik olan trafik yoğunluğu idi onu da halletmek üzereyiz.

Sorun bağıra çağıra geliyor, mevcut yollar ile sorunla baş etmemiz mümkün değil, çözüm belli. “Amerika’yı keşfe” ihtiyaç yok, ya yeni cadde ve yollar açacaksınız ya da toplu taşımayı özendireceksiniz. Bunun yolu da hafif raylı sistemden geçmekte. Yeni yol ve cadde açmaya elverişli coğrafyanız yok ise ki şehir merkezi bölgeleri için bunu söylemek mümkün, bu durumda ki sorunu da gelişmiş dünya katlı yollar ile aşmış.

Şu bizi kıskanan ülkelerde örnekleri çok!!!

Katlı yollar ile şehrin belli başlı caddelerinde trafik yoğunluğunu azaltmak ve trafiği rahatlatmak mümkün, öneridir üzerinde durulmalı ve değerlendirilmeli. Kuşkusuz önceliğiniz hafif raylı sistem olmalı, toplu taşıma araçlarının özendirilmesi, trafik yoğunluğunun azaltılmasında ki en önemli araç. Buna uygun otoparklar planlamak, görülecektir ki kısa zaman içerisinde sorun kökten çözüme kavuşmuş olacaktır.

2004 yılından itibaren hayalini kurduğumuz ve her seçimde özellikle AKP’li belediye başkan adaylarının seçim bildirgelerini süsleyen taahhüt, bugüne kadar hayata geçirilemedi. Bir türlü sorun sırasında önceliği oluşturmadı, haksızlık yapmak istemem yaşanılan başka başka sorunlarımız da çözüme kavuşturulmuş değil. Sorunlarla iç içe yaşamaya alıştığımızdan olsa gerek yadırgamıyoruz, bünye alıştı.

Ancak bu durum böyle devam ederse yaşam her geçen gün daha da zorlaşmakta, yaşanılabilir iller değerlendirmesinde her dönem adım adım geriye düşmekteyiz. Yaşanılabilir iller değerlendirmesinin en önemli iki kategorisi var ki sınıfta kalıyoruz, şehrin kültürel yaşamı ve şehir içi trafik düzenlemesi.

Malum; henüz bir kültür sitemiz ve fuar alanımız yok, yakın gelecekte olma ihtimalide yok. Şehrin yetiştirdiği değerli hikâyecilerimizden Sait Faik Abasıyanık adının yaşatılması ve ölümsüzleştirilmesi için park yapılmıştı ve o parkın hali yıllar yılı içler acısı. Çöplük haline dönüşmüş, gece ürpertici bir hal almış. Kültürel mirası sahip çıkmayan anlayıştan, beklentimizin eşiği oldukça yüksek. Parkın ortasında ki Sait Faik Abasıyanık heykelini kaldırın oradan hiç değilse, parkın yapımını sağlayan rahmetli Ünal Ozan ve Sait Faik Abasıyanık hatıratına saygınız olsun.

Hiç değilse size miras kalan değerlere sahip çıkın.

Tekrar trafik konusuna dönersek, Palmiye caddesinden Sakarya nehri üzerinden köprü ile yeni şehre giriş bağlantı yolu projesi vardı, projenin paylaşılmasından bugüne geçen yıllar olmasına rağmen henüz ortada atılmış hiçbir adım yok.

Şehir girişlerinin yetersizliği ve yaşanılan yoğunluk bilindik bir hal, çözüme dair yol haritası da belli. Katlı yollar ile çözüme ulaşamıyor iseniz, arazi yapısı uygun bölgelerde yeni düzenlemeler kaçınılmaz, Palmiye caddesi örneğinde olduğu gibi, düşünülen yeni bağlantı yolunu vakit geçirmeden hayata geçirin. Bir diğer olmazsa olmaz ise hafif raylı sisteme ilişkin çalışmalara bir an evvel başlamış olun, güzergâh paylaşmaktan seçim bildirgelerine taahhüt olarak koymaktan bir adım öteye gidin.

Aksi halde daha zor günler bekliyor bizi…