İlimizde yerel medyanın kadro zenginliği, baskı tekniği, okuyucu sayısı, teknolojik imkanları, dağıtım ve satış kolaylığı yönüyle bu kadar güçlü olduğu bir dönem olmadı...
Bunun aksine mesleki dayanışma, saygı-sevgi ve yardımlaşma yönüyle sınıfta kaldığı bir başka dönem de olmadı…
Baskı tekniğinin, bugünkü gibi tavan yaptığı bir dönem olmayışına rağmen amatör fakat saygın, bir o kadar da etkili gazetecilik anlayışının getirdiği 1960-70 ve 80’li yıllarda basının saygın bir kimliği ve derneği vardı...
Sakarya Gazeteciler Derneği’ni kuran ve mesleki dayanışmayı ön plana alan o saygın kurulun temsilcileri arasında bir dönem danışma meclisi üyeliği de yapan Akşam Haberleri Gazetesi sahibi Selami Savaş ile Sakarya basınına seviye kazandırma adına yaptığı maddi ve manevi fedakarlığı ile daha sonraları görevi devralan gazetemiz kurucu sahibi Hasan Uyar, eski cemiyet başkanlarından Niyazi Ünal ile fotoğrafta yer alan diğer dernek üyeleri gelince akla, daha fazla imkana sahip olmasına rağmen, bugün tek gazetenin desteğinde var oluş mücadelesi veren dernek adına üzülmemek mümkün mü?
İMKANLAR SON DERECE SINIRLIYDI
Kıt imkanlara rağmen, her zemin ve zamanda temsil ettikleri derneğin hakkını veren, her olayda kendilerine saygın bir yer edinmesini bilen cemiyetin 1972 yılında Sakarya İl Emniyet Müdürü Zahit İdil’i ziyareti sırasında çekilmiş arşiv fotoğrafını görünce, gelip oturdu içime bugünkü dramatik durumdan kaynaklanan büyük üzüntü…
Cemiyet Başkanı Selami Savaş, Başkan Yardımcısı Hasan Uyar, Genel Sekreter Abdullah Çelik, üyeler Niyazi Ünal ve E. Sabri Kabıdağ ile İbrahim Özgür nereye gidilse ağırlığı olan Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak ses getirir, saygı görürlerdi...
O dönem minik imkanlara rağmen, Sakarya sosyal hayatı içerisinde son derece saygın yeri vardı Gazeteciler Cemiyeti’nin...
Her toplantıda, her panelde, her siyasi gelişmede basına en güzel yer ayrılırdı, itibar edilirdi…
Bugün bire, ikiye yetmedi üçe bölünmüş gruplar haline geldi Sakarya’da gazeteciler…
O eski günleri yaşayan sınırlı sayıda gazetecinin dilinden, o günün izlenimleri ve bütünleşme anlayışı, bugün bile hala takdirle anılır…
YAŞAYAN TEK KURUL ÜYESİ
O saygın cemiyetten geride, yaşayan bir tek Abdullah Çelik kaldı…
Sorulsa, anlatır o günlerin saygınlığını, bu tecrübeli gazeteci-yazar…
Geride işte böyle bir hoş seda bıraktılar, dünya sürgünlüğünü noktalarken onlar…
Hilmi Candeğen, Yaşar Akşahin ve Niyazi Ünal’lı cemiyet üyeleri, başkanları Hasan Uyar ile birlikte bir siyasi parti kongresini Atatürk Spor Salonu’nda izlerken görülüyor fotoğrafta...
Hepsi farklı gazetelerin temsilcisi olmalarına rağmen, bir bütün halinde ve dayanışma içerisinde mesleklerini icra ederlerdi…
Planları, projeleri olan, cemiyetin ve mesleklerinin saygınlığı için her fedakarlığı yaparak, birbirlerini iyi ve kötü günlerinde yalnız bırakmayıp, örnek bir cemiyet dayanışması ortaya koyarlardı…
BÖLÜNMÜŞLÜĞÜN SORUMLUSU
Bugünkü bölünmüşlüğün sorumluları -başkanlığı eline geçiren kim olursa olsun- kendini o koltuğa yapıştırmak adına ne lazımsa ona göre hareket ederek, belki de kendisinden daha yararlı olacak bir geleceğe kapıları kapatan ve “Ölünceye kadar benden başkanlığı kimse alamaz” zihniyeti ile hareket eden ego sahipleridir...
İşte böyle olmadığını gösteren, başkanlığı sınırlayan, planı projesi olan, tüm medyayı kucaklayacak bir cemiyete ve başkana ihtiyaç duyuluyor bugün…
İşte öyle güçlü bir oluşum hazırlığı var…
Bu çatı, meslek adına herkese başkan olma şansı ve cemiyet üyesi olma yolunu açıyor…
Tüzük de buna göre hazırlanacak…
İki fotoğraftan yola çıkarak, Sakarya’da medya dünyasının sahipsizliğine değinmek istedim bu hafta...
“Bu konuda daha geniş, anlamlı ve sevindirici açıklamalar olacak, kısa zamanda” diyerek; aramızdan ayrılan meslek büyüklerimize rahmet, geride kalanlara sağlık, basiret ve mutluluk dileğiyle boşaltalım istedik, Pazar Filemiz’i sizler için bir kez daha, nostaljik duygularla…