Dostlarımızın  WhatsApp'ta paylaştığı; biraz keskin, ezberleri bozan, bazen de marjinal diyebileceğimiz  ve bizim de katıldığımız bazı düşünce ve tespitler: 

                     *DİNİNİZİ DOĞRU ÖĞRENİN; YOKSA, YAŞADIĞINIZI DİN ZANNEDERSİNİZ!             

                     *Ölüme götüren DOĞRULUK, servete ve iktidara götüren YALANDAN evladır. 

                    *Nakil ile değil, akıl ile, taklidi ( örften, baba ve dededen, aileden görerek, onları taklit ederek ) değil, tahkiki iman edenlerden miyiz? 

                    *TARİHİNİZİ DOĞRU ÖĞRENİN; YOKSA, HAİNLERİ KAHRAMAN ZANNEDERSİNİZ! 

                    *Nefsini ıslah etmek istiyorsan; başkalarının şahsi/kişisel, kendi ile Yaradan arasındaki, toplumu ilgilendirmeyen, topluma bakmayan, topluma zararı olmayan  kusurlarını çuvala bas, kendi kusurlarını duvara as. 

                   *KORKAK ALİMLER ÇOĞALDI. ÜMMETİN HELAKİ YAKINDIR. (Hak merhametiyle muhafaza eylesin) 

                  *İbadet; itaatin ta kendisidir. İtaati korkular belirler. Kimden korkuyorsan, ona itaat (ibadet)  edersin. İlah’ın da odur. 

                 *Korku, kaygı ve endişe duyduğun şeylerdir seni kontrolü altına alıp, zamanla sana hakim olan! 

                *Dört halifeden sonra, hilafet saltanatın kılıfı olmuş, ilim ehli; imam Zeyd ve Ebu Hanife gibi, birkaç kişi dışında, gerçek bir kıyam gerçekleştirememiştir. 

                 *AHİRETİNİ DÜNYASI KADAR DERT ETMEYENİN, İMANI DÜNYADIR. 

                *Gösteriş; bir insanın kültürel zayıflığını yansıtma halidir. Konfüçyüs 

                *Kur’an’ı; şirklerine, küfürlerine, yalanlarına, adaletsizliklerine, hırsızlıklarına, içki, kumar, fuhuş, faiz ve ahlaklarına şifa yapamayanlar; onda bedensel hastalıklarına şifa ararlar. 

               *Kur’an’la dirilemeyenler; onu ölülerine okuyarak diriltmeye çalışırlar. 

               *KENDİSİNDEN OLAN ZALİMİN ZULMÜNÜ GÖREMEYENLER,  O ZALİMDEN DAHA ZALİMDİRLER. 

               *Konuşmayı bilenler, hep kısa konuşurlar. Dostoyevski 

              *Her kim, kendi görüşünün (müçtehit bile olsa) başkalarını da bağladığına inanırsa, TAĞUT olur. 

             *ALLAH’ın hükmüyle hükmetnmeyenin, hiçbir salih ameli yoktur. 

              *İLLA BİR OTORİTE EDİNECEKSEK, BU, VİCDANIMIZ OLSUN! 

              *Korku;  fıtri bir olgudur.  Onu sadece  YARADAN’a tahsis edemeyen ( ki amelleri o belirler ), başka şeylere tahsis ederek, ŞİRKE girer. 

              *Arabasının kapısını, bedensel bir özrü olmadığı halde bir başkasına açtıran kişi, insanlık özürlüdür. 

             * Bir Müslüman, zalimin zulmüne engel olmuyorsa, haccı, orucu, zekatı ve ibadeti yoktur. ONUN İBADETİ, ÖNCE ZULMÜ TERK ETMEKTİR. 

             *Tilkiye;  “Seni tavuk çiftliğine müdür yapalım, ne kadar maaş istersin?” diye sormuşlar. Tilki; “Para, pul istemem;  ben dava adamıyım” demiş! 

             *Şeffaf yaşayamayan insan özgür olamaz. Zira o sırların tutsağıdır. 

             *ZALİMDEN ADALET BEKLEMEK, ZULMÜN TA KENDİSİDİR. 

             *İslam’da seçilen, seçene hizmet eder. Beşeri düzenlerde seçen seçtiğine hizmet eder, tapar. 

             *İnsandan çocukluğunu alan tek şey günahlardır. İlk günahta masumiyet gider, çocukluk biter. 

             *Takva; eşya, hayvan, tabiat ve insana zarar vermek korku ve endişesi ile vicdan, akıl, fıtrat, adalet ve tevhid üzere yaşamaktır. 

             *AKLEDENLERİN; GURUBU, CEMAATİ, TARİKATI, PARTİSİ, DERNEĞİ, VAKFI, MEZHEBİ, EHL-İ SÜNNETLİĞİ, ŞİA’LIĞI OLMAZ. BUNLAR; AKIL VE VİCDAN DEVRE DIŞI KALINCA OLUŞUR. 

             *Korku, takdir edileni engelleyemez. Takdir edilmişten de korkmak, akılsızlıktır. 

             *Sadece Allah’tan korkar hale gelemeyen; herkesten, her şeyden korkar haldedir. 

               *Bilgi; vicdan, akıl, fıtrat, adalet ve tevhid süzgecinden geçmedikçe, ilme dönüşüp, sahibini bilge değil, bilgi hamalı yapar. 

               *Ölüsüyle övünen, ölmüşüne tapan bir toplum, diri değildir. 

               *HER ŞEYİN BOZUĞU TAMİR OLUR DA, İNSAN VE PARANIN BOZUĞU TAMİR OLMAZ. 

               *Nasıl ölmek istiyorsak, öyle yaşamalı, zira öyle dirileceğiz. 

               *Mutlu insanlar; her şeyin en iyisine sahip olanlar değil, sahip oldukları şeylerin şükrünü eda ederek, en iyi kullananlardır. 

               *Senden istenen; cebinde bir Mushaf’ın olması değil, ahlakında bir ayetin olması, okunmasıdır. Şer’avi 

               *Verdiğinde, aldığından daha mutlu olursun. 

               *SORGULAMAK; ŞÜPHE ETMEK DEĞİLDİR. HİKMETİN PEŞİNE DÜŞMEKTİR. ZİRA SORGUSUZ İMAN, TAASSUPTUR. 

                *Girmek isteyen herkese, Allah’ın kapısı açıktır. Ne kapıcısı vardır, ne de örtüsü! Yusuf El Kardavi 

                 *Dedim: Cennet nerededir? Dedi: Cenneti bulmak için cömertlerin ayak izini takip et. Cennet, Allah için cömertlik yapanların yurdudur. 

                 *Korkuyorum! Bir gün şeytan çıkıp diyecek ki; “Affet Allah’ım, insana uydum.” 

                 *”İdrak kulağından, gaflet pamuğunu çıkarmayana, nasihat kar etmez!” 

                 *İnsanları sıtadyumlara sıporcular, gazinolara pavyoncular, kumara kumarhaneciler   davet etmiyorlar. Ama insanlar, davet edilmedikleri halde gidiyorlar. Üstelik pahalı biletlerle gidiyor, çok para harcıyorlar. Ama insanlar, günde beş kez dev hoparlörlerden okunana ezan ile davet edildikleri halde, camilere gitmiyorlar. Üstelikte bu ilahi daveti duymuyormuş gibi, “Cemaati camiye imam çekmeli” diyorlar. 

                 *YANLIŞ ANLADIK RAB’BİM! İLAÇLARI ÇOCUKLARIN ULAŞAMAYACAĞI YERE KALDIRACAKTIK, KUR’AN’ I DEĞİL. 

                 *Günahsız geçen her gün bayramdır. Hz. Ali