Korkunç bir hayat pahalılığı ile karşı karşıyayız. 

              Zam yememiş hiçbir ürün kalmadı. 

              Hem de %60-70’lere varan bir zam. 

              Her şey pahalı, her şeyin fiyatı katlanmış. 

             “ Fahiş”  denen bir fiyat artışını birebir yaşıyoruz. 

             "FAHİŞ" NE DEMEKTİR? Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla, ahlaka ve törelere uygun olmayan. 

            Sınırları aşan, haddi aşan her duruma “FAHİŞ” denir. 

            Bunu kim yaparsa yapsın, hangi alanda olursa olsun  adı “fahiş” yani haddi, sınırı aşmadır..  

            Yani fahiş durum sadece cinsel sınırları aşanlarla sınırlı değil. 

            Her türlü, her alanda sınırları, yani haddi aşmaya “FAHİŞ” deniyor. 

             FAHİŞ fiyat artışının zirvesini de ev kiralarında görüyoruz. 

             Almış başını gitmiş kiralar. 

             Başta İstanbul olmak üzere, 

             Yani  fahiş fiyatlarda başkentliği İstanbul ele alarak, 

              Hemen her ilimizde ev kiraları ateş olmuş! 

              Sakarya’da bunlardan birisi ve haddi çokça aşanlar arasında. 

              Yani FAHİŞ durumda. 

             Asgari ücretten daha aşağı kira yok. 

             Yani en düşük kira, neredeyse asgari ücret kadar veya ona yakın. 

             Düşününüz milyonlarca asgari ücretliyi! 

             Aldığı maaşın tamamını kiraya verecek. 

             Diğer tüm masraflarına para kalmayacak. 

             Açlık ve yoksulluk sınırının altındakilerin hali ne olacak? 

            "KİRALARDA" FAHİŞ FİYATA, ÖLÇÜYÜ AŞMAYA, AŞIRILIĞA, ANORMAL ARTIŞA, "KİRA AHLAKSIZLIĞINA" KİM DUR DİYECEK?! 

             Bendeniz yoksulluk sınırının  altında iken fevkalade zorlanmaktayım. 

             Ya daha altta olanlar, açlık sınırında olanlar, 

             Hele hele asgari ücretliler, emekliler, emekliliği bile olmayanlar ne yapacak? 

             Devlet bu işe kayıtsız kalmamalı. 

             Kalamaz! 

             Tez elden el koymalı. 

             Müdahale etmeli. 

             İlgili bakanlık, il il kira fiyatlarını belirlemeli. 

             Metrekaresine, semtine, daire konforuna, oda sayısına, 1+1, 2+1, 3+1, 4+1 ve daha geniş oluşuna göre asgari ve azami limitler belirlemeli. 

             Belediyeler ve Çevre Şehircilik teşkilatları bu işin öncülük ve sorumluluğunu taşımalı. 

             Ev sahiplerinin keyfine ve insafına bırakılmamalı. 

              Ev sahiplerine de söyleyeceklerimiz var! 

             Vicdanı, insafı ve merhameti asla görmezden gelmeyin. 

             Matematik de, üç ikiden büyüktür. 

             Ama matematiğin anlayamadığı, çözemediği bir durum daha var. 

             O da, 2 helal paranın, 3 fahiş/haram paradan büyük olduğudur. 

             Ev sahipleri! 

             Az olsun, helal olsun ilkesini unutmasınlar. 

             Hayatın her alanında pahalılığın olduğu bu dönemde, insanlar birkaç gün aç durabilir, ama açıkta duramazlar. 

              Bunu unutmayınız! 

              Siz hayat pahalılığının üzerinizdeki baskısını, kiralara fahiş zam yaparak gideriyorsunuz, ama kiraya verecek bir şeyi olmayanlar ne yapacak? 

              Siz pahalılık yükünü üzerinden atarken, milyonlarca dar gelirlinin sırtına yüklediğinizin, yükü onların sırtına attığınızın farkındamısınız? 

              Yurtlarından olmuş, muhacir/mülteci/göçmen olan milyonları da unutmayınız! 

             Asgari ücretliler, açlık ve yoksulluk sınırı altında olanlarında durumu onlardan  farklı değil. 

             Acilen devlet devletliğini, ev sahipleri de insanlığın, vicdanın, izanın, insaf ve merhametin gereğini yapsınlar. Yapmalılar.