“Bebeğinizi cinsiyet kalıplarına sokmadan yetiştirin.
Bebeğinizi cinsiyet kalıplarına sokmadan yetiştirerek gerçek potansiyelini keşfetmesine ve çevresi ile uyumlu olabilmesine destek vermiş olursunuz.
Çünkü erkek rolleri ve kız rolleri çocukların hayatta izleyebilecekleri yolları sınırlandırır.
Bebeğinizi özgür bir zihinle yetiştirin.
Kendi karakterini bulabilmesi için onu cinsiyet kalıplarının ötesinde yetiştirin.”
Yukarıdaki ifadeler Türkiye’nin ve dünyanın meşhur bir bebek maması ve gıdası ürünleri satıcısının sitesinden…
O kadar meşhur ki kendilerini bizim çocuklarımızın sağlıklı ve iyi birey olmalarına adamışlar…
Yerseniz tabi…
Ama yiyor maalesef!
Bu ifadeleri okuduktan sonra çokta mütevazi bir başlık atamadım kusura bakılmasın…
Bu adamların tek hedefi aptal bir millet projesidir….
Bu ne demek biliyor musunuz: Allah insanı Ahseni Takvim yani en güzel surette yarattık der ve görürüz ki insan tüm kâinatta maddi manevi her şeyi ile özel tasarlanmış ve üstün kılınmıştır…
Bu zihniyet ise şunu der:
“Allah erkek ve kız olarak yarattı ama bu böyle olmak zorunda değil. İstersen bunu değiştirebiliriz, belki de yanlış yaptı, yaratılışta kusur var bırakalım birey kendi karar versin!”
Bırakalım dedikleri noktalarda kendilerinin filmlerle, reklamlarla, rol modellerle, gıdalarla beden ve fıtratları nasıl değiştirerek özgürlük adı altında esir etmesine hiç girmiyorum.
Bu bir Lut kavmi projesidir!
Kıyametin kopması için yapılması gereken yeryüzünde insanın kalmamasıdır.
Dikkat edin insan diyorum!
İnsan et ve kemikten ibaret olan bir varlık değildir.
İnsan dediğimiz bedeni kullanan ruhtur ve ruh Yaratıcıdan bir parçadır.
Bu parçanın muhafaza görevi bedene verilmiştir.
O yüzden ruhun sıhhati bedenin sıhhatinden geçer.
Siz buna DNA’dan girin GDOlu gıdaların bedeni ele geçirişlerinden çıkın ve iblisin derdi insanı insanlıktan çıkarmaktır unutmayın!
Tüm hikâye buradan başlar ve bu zihniyet adem gibi erkek, adem gibi kız fıtratı ile insanı insanlıktan çıkarma altyapısıdır.
Bakın hadislerde geçen bir ifade şudur: “Bir gün gelecek on kadına bir erkek düşecek”
Bunu yıllarca savaşlardan dolayı erkek kalmayacak diye tevil etmişlerdi ama görüyoruz ki bu zamanda ‘adam gibi erkek kalmayacak’ olarak tevil edilmeye başlanacak…
Sanatçılara, sokaktaki erkek kıyafetlerine, saç modellerine bir bakın hep bir bozma faaliyeti vardır, gerçek savaş budur.
Ve bu işte hedef erkeklerdir!
Gerçek babayiğitler araba, uçak, tank, top yapan değil insanlığımıza göz dikmiş bu hainleri durdurandır; bunu birileri en tepedekilere hatırlatmalıdır.
İnsanımıza yapılan bu saldırıyı S-400’ler ile durduramazsınız!
Buradan bir kez de ben ifade etmek istiyorum: 
Sayın Cumhurbaşkanına kendi tabiri ile efendisi olan millet adına soruyorum: Bu saldırıları, eşitlik adı altında bozmaları, İstanbul sözleşmesi adı altında yatanları, fıtrat ve yaratılış düşmanlarına karşı hangi savunma silahları ile memleketi korumayı düşünüyorsunuz?
Neden bu adamların çok rahat bir şekilde ilim, bilim, çağdaşlık, özgürlük adı altında gerçek soykırım yolunu açmalarına ses çıkarılmıyor? 
Bu savaşın teçhizatı, silahı milyarlar tutmuyor ki…
Sadece neden top, neden uçak, neden kanallar, köprüler lazım onun izahlarını anlattığınız gibi milletimizin ve insanlığın bozulmasına müsaade edilmeyecek adımların atıldığını bilmek ve duymak istiyoruz!
Vekil dediklerimizin arasında varsa babayiğitler gitsinler bunları Reis’e söyleyip milletin ve devletin bu konudaki tavrını zayıf buluyoruz desinler…
Vazgeçtik yollardan, hastanelerden, paradan puldan; ortalığın gay’lerle, lezbiyenlerle, ahlaksızlıklarla doldurulmasına müsaade etmeyin yeter!
Yatırım insanadır ve elinizde insan kalmayacak bir projedir cinsiyet eşitliği…
Erkek erkektir, kadın kadındır; bu eşitsizlik değil haktır ve her hak yerinde güzeldir
Maalesef başta gıdalar sonra çevre, filmler, oyuncaklar hepsi bu işin içindedir.
O yüzden bu meselenin bir yönü devletin vazifesidir, gerçek yönü ailenin çocuk ile münasebetinden geçer.
O yüzden çocukların izlediklerine ve yediklerine dikkat etmezseniz. ne kuru kalır ne de yaş bilesiniz…