Akhisar maçının net skorla kaybedilmesine karşın, gelecek adına ümitli olduğunu gösterir bir sürecin başlaması nedeniyle, Sakaryaspor Başkanı Erdal Taşkın'ı önceki akşam hayli ümitli ve dahi keyifli gördük.
Maçın devre arasında konuştuk, kısa fakat öz...
Sadece başkanla değil, maçı izlemeye gelen ve Fi Yapı ile yapılan anlaşmada önemli rol oynayan Sakaryalı Teknik Direktör Yılmaz Vural ile de laflayıverdik ayaküstü...
İstanbul'da yapılan temasları anlatıyordu Erdal Başkan.
Şansal Büyüka, Yılmaz Vural, Sermet Şükür ile Milletvekili ve eski Milli Futbolcu Hakan Şükür'ün temas ve arabuluculuğunda gerçekleşen anlaşma ile bundan sonra Sakaryaspor adı, "Fi Yapı Sakaryaspor" olacak.
Bu dönem yarım, gelecek sezon ise bir dönemlik anlaşma gerçekleştirilmiş Fi Yapı ile sponsor olarak...
İlk planda 1.5 trilyonluk destek söz konusu...
Artık hiçbir futbolcu ve teknik direktör parasızlıktan yakınmayacak.
Mazeret yok, para çok.
Futbolcuya düşen görev, maç kazanmak ve Sakaryaspor'u içinde bulunduğu kriz ortamından çıkartmak olacak bundan gayrı...
Profesyonel takımları ayakta tutabilmek için ancak böyle büyük ve güçlü şirketlerle anlaşmanın kaçınılmaz olduğunun altını çizen Başkan Taşkın, geleceğe ümitle bakıyor.
Bütün bunlara Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu'nun sağladığı destek ve otopark gelirleri de eklenince, gel de başkanın ümidine, sevincine ve heyecanına katılma...
Sakaryaspor cephesine hareket, bereket ve heyecan katacak bu anlaşmanın hayırlı olması dileğiyle, taraflara Bizim Bahçe'den "Leylaklar" gönderelim istedik.

 

ÖZTÜRK TUŞ OLDU
Geçtiğimiz ay yapılan Büyükşehir Belediye Meclisi’nde MHP’li Metin Ökden, Erenler’de bir ailenin imar ile ilgili konulardan dolayı mağdur edildiğini belirterek, Başkan Cavit Öztürk’e yüklenmişti.
Öztürk ise konuyu Şubat ayı Meclisi’nde açıklığa kavuşturacağını belirtmişti.
İkili önceki gün yapılan Meclis oturumunda yine karşı karşıya geldi.
Gündem dışı söz alan Başkan Öztürk elinde belgelerle çıktı Meclis üyelerinin karşısına.
Ökden’in bahsettiği durumda belediyelerinin haklı olduğunu ve mağdur olduğunu iddia ettiği kişilerin iki katlı ev çıktıklarını belirten Öztürk, ailenin mahkemeye verildiğini ve yapılan işlemin doğru olduğunu söyledi.
Eline aldığı fotokopilerle haklılığını ispat etmeye çalışan Başkan Öztürk, Ökden’in yeni açıklamaları karşısında zorlandı.
Ökden yaptığı konuşmada, “Başkanım bu binayla ilgili durumu güzel özetlediniz. Ancak benim size geçen ayki mecliste bahsettiğim bina başka bir bina. Meclis’ten sonra beni arayıp isim almanızı bekledim. Ancak siz beni aramadınız. Bu ilişkilendirmek istediğiniz dosya ile yakından uzaktan ilişkim yok. Keşke beni arama zahmeti gösterseydiniz de, size mağdur olan kişilerin isimlerini verseydim. Sorumlu davranmanızı bekledim. Ancak beklediğimi bulamadım” dedi.
Hal böyle olunca, yeni adres için bir araştırma süresi daha istedi Başkan Öztürk.
Ne diyelim, bu hamur daha çok su götürecek anlaşılan...
Metin Ökden her Meclis'e farklı reçeteler yazmaya devam ediyor.
Bakalım, Ökden'e nasıl bir cevap gelecek Öztürk Başkan'dan...
Biz her iki cepheye de kolaylıklar dileğiyle, hareket getirecek "Kardelenler" gönderelim istedik şu soğuk kış gününde...
SEVGİLİLER GÜNÜ
Tüketimi kırbaçlamak adına olsa dahi, yılda bir günün sevgiye ve sevgiliye ayrılmasını hoş karşılamamak mümkün değil.
Sevgi ve sevgiliyi, bazıları bir cins-i latife olan hayranlığa, kimileri anaya-babaya, bazıları da eşyaya dayandırır...
Bir de hiç sönmeyecek bir muhabbetin ateşlediği ilahi duygudan kaynaklanan, sevgi ve sevgili var...
İsteyen, istediği şekilde kutlamakta serbest bu özel günü elbette...
Bu sihirli sözcükler, her yaşa göre de farklı şekilde tezahür edebilir.
20 yaşında bıyıkları yeni terlemiş bir delikanlı ile yaşı yarım dalyayı sollamış yüreklerin hissettikleri arasında, derin farklar vardır hiç kuşkusuz...
Böyle olduğunu söyler bir sevgi insanı olarak tanıyıp sevdiğim, yılların eskitemediği Ressam-Şantör İsmail Özdemir...
Bununla da yetinmez, "Sevginin harcı aşktır" der ve "Aşk, ateş denizinde mumdan kayıklarla ilerlemeyi göze alanlar içindir" diye tarif eder.
Sevgi ve sevgili uğruna erimeyi göze almayanların bu pınardan su içmesinin mümkün olmayacağının altını çizen sevgili dostumuz İsmail Özdemir ve O'nun zarif duygularını taşıyan tüm sevgili dostlara, bu sevgi gününde Bizim Bahçe'den "Mimozalar" gitsin istedik.
HENDEKLİ AŞIK
Nail Ovalı Hendekli bir okuyucumuz...
Sevgililer Günü'nde kelimelerin teline dokunmuş, eline aldığı sevgi mızrabıyla...
"İyi ki Varsın" başlığı altında, bakın ne diyor...

Seninle varım, varlığın var olmama sebeptir.
Kimim demiyorum, çünkü seni biliyorum
Meçhul mu? Geçmişte kaldı, düşünmüyorum.
Ve diyorum ki...
İyi ki varsın, çünkü ben seni çok seviyorum…
**
Sana söyleyeceklerim, bir iki satıra sığmaz...
Tüm lügatları toplasalar, sevgimi açıklayamaz.
Sevginin günü olmaz, bunlar teferruat, biliyorum...
Ve bir daha söylüyorum ki...
İyi ki varsın, çünkü ben seni çok seviyorum…

Sevgisini, böylesine dizelere döken Nail Ovalı'nın "İyi ki varsın" deyip seslendiği sevgilisine gitsin bir demet "Yasemen" Bizim Bahçe'den...
YAPRAK DÖKÜMÜ
Geçen haftadan beri, cenazelerden başımızı kaldıramaz olduk...
Bir tanıdık ya da tanıdıklarımızın yakınlarını toprağa vermediğimiz bir gün yok neredeyse...
Aramızdan ayrılanlar serisi devam ediyor.
Hayat ağacından her gün bir yaprak düşüyor sanki...
Dün de öyle oldu...
Şehrimizin tanınmış işadamlarından Yusuf Reisoğlu, dün öğlede Semerciler Mahallesi'ndeki evine yakın camide kılınan ikindi namazını takiben son yolculmuğuna uğullandı.
Yusuf Reisoğlu 58 yaşında 3 çocuk babası, Kobal ve Yıldırım ailelerinin eniştesiydi.
Hemen ardından Sakaryaspor eski başkanlarından Ömer Yazıcı'nın yeğeni, fırıncı Engin Demir'in vefat haberi düştü masamıza...
O da, Başak Camii'nde kılınan cenaze namazını takiben yalancı dünyaya konup göçenler kervanına katıldı.
Derken akşam saatlerinde Toyota eski bayii Tuzcuoğlu kardeşlerin "Adnan ve Ayhan" amcaları, emekli işadamı Rafet Tuzcuoğlu'nun vefat haberi geldi, Semih Saner'den...
Rafet Tuzcuoğlu, bugün öğle vakti Orhan Camii'nde kılınacak cenaze namazını takiben aramızdan ayrılacak...
Her üç aileye acılarını paylaşır sabırlar, toprağa verdiğimiz üç işadamına da yüce Mevla'dan rahmet diliyoruz.