Kimin ne hesabı varsa, nereye varmak istiyorsa istesin, barıştan asla vazgeçmemeliyiz. Cumartesi günü Ankara’da yaşadığımız ve bütün bir ulusu yasa boğan terör bizi yolumuzdan asla alıkoymamalı!

Güvenlik zafiyetinin yaşandığı, tedbir adına hiçbir uygulamanın yapılmadığı barış şöleni dehşete ve ölüme dönüştü! Ülkenin her bir bölgesinden düğün-bayram havasında yollara dökülen yurttaşlarımızın tek bir dileği vardı ve onu haykırmak için oradaydılar!  “Emek, barış ve demokrasi”  demek için canlarını verdiler.

Dökülen kanlara son vermek, dur demek için, savaşa karşı barışı haykırmak için oradaydılar. Kandan ve savaştan beslenenlere karşı “Savaşa inat, Barış hemen şimdi” demek için bu Ülkenin Başkentinin yolunu tutmuştular!

Canları ile bedel ödediler, sözlerini söyleme imkânı olmadan daha henüz miting alanına varamadan bedel ödediler! Dört bir yandan gelen vatandaşlarımız henüz halaylarını çekiyor, düğün-bayram tadında mitinge hazırlanırlarken, geleceğe dair umut ışıkları saçmak adına bedeli ağır ödediler! Ödedikleri bedel kendi yaşamlarının sonu idi umarım bu bedel Ülkenin geleceğine ışık tutar, aydınlatır!

Günler öncesinden belli olan ve hangi amaca hizmet ettiği bilinen organizasyon böylesi güvenlik tedbirlerinin alınmadığı yurttaşları kendi kaderi ile baş başa bırakan süreç niçin yaşandı, yaşatıldı anlamakta güçlük çekiyorum!

Acılar henüz tazeliğini koruyor, bir taraftan yaşam mücadelesi devam ediyor, kaygılarımıza dair sorgulama zamanı da olmayabilir. Kimsenin bu Ulusa bunları yaşatmaya hakkı yok, yaşamın bu denli ucuzlaştığı bir dönemi kimsenin bize yaşatma hakkı yok!

Neresinden bakarsanız bakın, her tarafı skandal olan güvenlik zafiyetinin yaşandığı yüzlerce canın feda edildiği miting sonrası sorumluluk üstlenmesi gerekenler beylik laflar ederek durumu geçiştirmeye çalışmasınlar!

Barışı haykırmak için bu ülkenin başkentinden daha güvenli neresi olabilir! Ankara’da can güvenliğimizi sağlayamayanlar hiç kuşkunuz olmasın ki yaşam alanımız olan evimizde de can güvenliğimizi sağlayamaz!

Onun içindir ki herkes üzerine düşeni yapmalı, yurttaşlarımız canları ile bedel ödediler, sorumlular, sorumsuzluk gösterenlerde bedel ödesinler! Kimseden canları ile bedel ödemeleri istenmemekte, anlamlı bir özür belki de bir parça acıların dinmesine katkı koyacaktır!

Bu ulus kamu otoritesine rağmen barıştan asla vazgeçmeyecektir!

Terörü kaşıyanlara, buna imkân tanıyanlara inat barışı haykırmaya devam edeceğiz!