Sakaryaspor istatistikleri yanıltmadı, bir çıkıp bir çıkamadığımız Play-Off’larda sıra şaşmayarak şampiyonluk geldi...

“Ankara” dediler olmadı, “olimpiyat” dediler yılmadık, yaklaşık 25 bin kişiyle gittik. Böyle coşkulu taraftar, Beşiktaş bu stadı doldurduğunda görmemiştir Olimpiyat arenası... Taraftarlarımız hiç susmadı desek yeridir.

Futbola gelince… İlk yarı dengeli aman “gol yemeyeyim” diyen iki takım vardı sahada. İkinci yarıda ise “ben bu ligin kralıyım” dercesine etkili oynayan yeşil siyahlı ekibimiz oyunu rakip sahaya yıktı ama aradığı golü ne yazık ki bulamadı. Yerden kalkmayan Diyarbekirliler’in amacı maçı önce uzatmalara sonra da penaltılara götürerek sonuca gitmekti. Uzatmalar başladığında kalemizi tutan ilk şutlarının gol olması bizim adımıza büyük talihsizlikti.
Yediğimiz gol takımı adeta kırbaçladı, kendine getirdi. Yeşil siyahlılar hiç umudunu kesmeden adeta buldozer gibi rakibinin üstüne yüklendi ve beklenen gol de maçın adamı Coşkun’la geldi.
İkinci uzatmada yine Coşkun rakibi 10 kişi bıraktırdı. Bitmek bilmeyen enerjisiyle sahayı rakibine dar eden Sakaryaspor hak ettiği galibiyet golünü yine Coşkun'un altın kafasıyla filelere yolladı. Futbolun adaleti de yerine gelmişti bu defa... Hak edilen bileğimizin hakkıyla alınan şampiyonlukta emeği geçen herkesi gönülden kutluyorum.

Bu takım, bu şehir, taraftar alt ligleri hak etmiyor. Yeni stat, yeni heyecan ve yine şampiyonluklar görmek dileğiyle elveda 3. Lig, bir daha görüşmemek üzere...