Tek bir gündemimiz var, tüm Dünya’yı etkisi altına alan asrın illetinden nasıl ve ne zaman kurtulacağız. Sorun ortak, çözümü de dair çalışmalar birbirinden bağımsız olsa da sonuçlanması halinde ortak kullanıma sunulacaktır.
Korona virüs illetinin kaynağı ve yayılma hız ve yöntemine ilişkin üzerinde mutlak mutabakata varılmayan bir durum söz konusu, bilim adamlarının bu hususta farklı görüşleri var.
Ancak sorundan kurtulmanın yolu olan aşının geliştirilmesin de ki dil, tek. Onun içindir ki bu anlamda geleceğe umutla bakmak gerek. Zamanlamasına ilişkin farklı görüşler olsa da henüz üzerinde anlaşılmamış olsa da o günler uzak değil.
Tüm bilim dünyası seferber, bilim adamlarının çalışmalarına dair her gün farklı haberlere tanıklık etmekteyiz. Herkes üzerine düşeni yapma çabasında.
Zor günlerden geçtiğimiz çok aşikâr, önce sağlıklı kalmak yaşamı kolaylaştırıcı ve güvence altına alacak bireysel tedbirler alınmakta. 
Açıklanan koruma tedbirlerine azami hassasiyet göstermek, imkânlarımız ölçüsün de uyum sağlamak.
“Evde kal Türkiye “ çağrısı ilk günden itibaren kamu spotu olarak her platformda paylaşılmakta, 65 yaş ve üstü 20 yaş ve altı sokağa çıkma yasağı ve takiben gelen genel sokağa çıkma yasakları, sorunun çözümünde hiç kuşkusuz katkısı olmakta.
Virüsün yayılmasının önüne geçmenin en etkin yolu teması engellemek, bunu da sağlayabilmenin yolu sokağa çıkma yasağından geçmekte.
Bilim Kurulunun ilk günden itibaren üzerinde durduğu, kamuoyuna yansıdığı kadarıyla bu hususta ısrarcı oldukları anlaşılmakta. 
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik şartlar uzun süreli evde kalma ve sokağa çıkma yasağını elverişli kılmadı.
Onun içindir ki mücadele de kesintiler yaşamaktayız, meselenin en önemli ayaklarından biride ticari yaşamı idame ettirebilme kabiliyeti.
İş yerini açma, sokağa çıkma bunu dediğiniz andan itibaren yurttaşın ekonomik kaygılarını da gideriyor olmalısınız.
Satso Başkanı haklı bir çağrıda bulunmuş, “ Kiracına sahip çık “ 
Akgün Altuğ’un çağrısı “ Esnafın para kazanmadığı, istihdam sağlamakta güçlük çektiği, çarklarını döndürmeye çalıştığı bu dönemde mülk sahiplerinin kira konusunda ısrar etmemeleri, ileri bir tarihe ertelemeleri ya da bu dönem için fazla talepkar olmamalarını öneriyorum, kira ödemeleri konusunda anlayışlı olmalarını bekliyoruz.” 
Talep doğru ancak adres yanlış, kira geliri ile hayatını idame ettiren tek geliri kira olan mülk sahipleri ne yapacak.
Çağrının muhatabı mülk sahipleri değil Devletin kendisi olmalı.
İçinde bulunduğumuz ekonomik şartlar da mücadeleyi sınırlı kılıyor, uzun süreli sokağa çıkma yasaklarını bir türlü hayata geçiremiyoruz. 
23/26 Nisan ilan edilen sokağa çıkma yasağı böylesi bir ekonomik yaptırımını sonucu sanırım, umarım bu uygulama olumlu sonuçlar doğurur.
Asrın illetinden kurtulacağız, buna şüphe yok ancak ekonomik yaşantımızda nasıl tahribatlar yaratacak bunu da zamanla göreceğiz.
Güçlü ekonomiye ihtiyaç duyduğumuz en ender dönemlerden geçiyoruz, asrın felaketiyle baş etmenin önemli ayağı hiç kuşku yok ki ekonomi.
Toplumsal dayanışma en önemli özelliğimiz ancak sorun büyük çözümün adresi DEVLET. 

[email protected]