Bu yazı dizisinde, 2021 yılı Kasım Ayı itibariyle faiz indiriminin de tetiklediği kur ve fiyat artışlarından bağımsız, insanlığın genel olarak bankacılık sistemi, para mekanizması ve pazarlama enstrümanları üzerinden fakirleştirilmesi ve muhtaç duruma düşürülmesine karşı kültürel değerlerimiz doğrultusunda bu küresel düzenbazlığa nasıl karşı koyabileceğimize ilişkin değerlendirmeler yapılmıştır.

Yazının ilk iki bölümünde sosyo ekonomik problemler ile toplumu krize götüren bir takım nedenler ortaya konmuş ve kültürel değerlerimiz doğrultusunda çözüm öneriler olarak;

1. Medeniyet anlayışı ve popüler kültür

2. İnsanın tanımlanmasındaki eksiklikler

3. İktisadi tanımlamalardaki eksiklikler

4. Küreselleşme aktörlerinin hırsı

5. Bankacılık sistemi

sunulmuştu. Bu bölümde tespit ettiğimiz kalan birkaç neden yine çözüm önerileri ile birlikte paylaşılacaktır.

6. Para Sistemi

Para, nominal değeri üzerinden işlem yapılan bir değişim aracıdır. Şu anda sistemi kuranların lehine olarak, onların belirledikleri şekilde değerlenmekte veya değer kaybetmektedir. Para sisteminin aktörleri kendi çıkarları doğrultusunda bu değer hareketlerinden, herhangi bir katma değer üretmeden nemalanmakta, bu durumda sisteme tabi olanlar, sistemi kuranlar karşısında sürekli zarar etmektedirler.

Bunun önüne geçilebilmesi için para sisteminin tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir. Avro ve Çin faktörü dışında başka etkin aktörlerin ortaya çıkma hızına göre para sistemi kendini muhtemelen yakın bir tarihte revize edecektir. Asıl olan tüm insanların yararına olacak, katma değer öncelikli, şeffaf ve denetlenebilir bir mekanizmanın, tüm kesimlerin katılımı ile benimsenebilmesidir. (Benim bu konudaki önerim; içeriğini başka yazımda açıklayacağım, yeni bir model olarak “Faktör Yükü ve Takas Modeli”dir.)

7. Tüketim Çılgınlığı

Yapılan pazarlama programları ve kredi kartlarının yaygınlaşması ile tüketim, çılgınlık denebilecek düzeye gelmiştir. Pek çok insan ihtiyaçlarının üzerinde satın almakta ve israf etmektedir. Bu durum, aynı zamanda sahip olunan değerleri kıymetsizleştirmekte, tatminsizliğe yol açmaktadır.

Bunun çözümü tasarruflu olmak, gösteriş tüketiminin önüne geçmektir. Hislerin tatmini ve şımartılması yerine amaca yönelik hareket etmek, aşırılıktan uzak durmak ve ihtiyacı karşılayacak kadar tüketimle yetinmektir. Bunun için bireyin özü itibariyle kendine yatırım yapması, insani yönlerini geliştirmesi, alabildikleri ile var olduğu bir anlayışın itibarsızlaştırılması önemlidir.

Tasarruf aynı zamanda tüketilenin kıymetini bilmek anlamına gelmektedir. Böylece üretimin kıymeti anlaşılıp, tüketirken daha dikkatli davranılacaktır. Oysa iktisatsızlık tüketicilerin sayısını artıracak, değersizleşen ürünlerle birlikte üreticilerin azalmasına neden olacaktır.

8. Sosyal Sınıflar arası Çatışma

Sosyal problemlerin temelini oluşturan bir durum da farklı sosyal sınıflardaki insanlar arasında yaşanan çatışmadır. Yoksulların zenginlere karşı çekememezlik veya haset gibi, varlıklı insanların da fakirleri ciddiye almama, değersizleştirme gibi tutumları çatışmaya sebep olmakta, toplumda onulmaz yaralar açmaktadır. Burada temel problem, insanın insan olduğu kadar, insan hususiyetini taşıdığı kadar, mesuliyetlerini bilincinde olduğu kadar değil, satın alabildiği kadar değerli görülmesidir.

Bu sorunun çözümü; zekât, sadaka ve fitre gibi maddi ve kurban gibi fiziki yardım unsurlarının güçlendirilerek devam ettirilmesidir.

Bir husus da bu destek türlerinin çeşitlendirilmesi olabilir. Bunlar; giyecek yardımı, barınma imkânlarının iyileştirilmesi, çocukların okumaları yönünde katkı sağlanması, yurt imkânlarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, yol, çeşme, köprü vb. yapımı olabilir.

Ve nihayet, insanın insan olduğu için sevilmesi ve takdir edilmesidir. Yani yaratılanın, yaratandan ötürü hoş görülmesi, ihtiyaçlı insanların rızkının, varlıklı insanlar üzerinden gönderildiği bilincinin güçlenmesi, toplumun burada mesuliyet hissetmesidir.

Bu konularda bizim toplumumuz önemli çalışmalar yürütmekte ve bunun ülkemiz açısından olumlu sonuçları gözlenmektedir.

Gelecek yazımızda kalan önerilerimizi paylaşarak bu diziyi bitireceğiz.

Selam ve dua ile…