Asrın felaketi" olarak nitelendirilen 17 Ağustos 1999 depreminin izlerinin 21 yıldır sürdürülen çalışmalarla silindiği Kocaeli ve Sakarya, "Türkiye'nin sanayi üssü" olmaya devam ediyor.
Kentte afet sonrası başlatılan çalışmalarla yeni yerleşim alanları oluşturulurken, sanayici ve yatırımcılara sağlanan teşviklerle iş dünyası desteklendi. Sakarya, otomotiv sektöründeki tecrübeli ve nitelikli istihdamı, nüfus için hazırlığı ve özellikle lojistikteki ayrıcalıklı özelliğiyle öne çıkıyor. 
Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ, Türkiye'nin bir deprem ülkesi, kentin de bir deprem şehri olduğunu belirterek, olası afetlere karşı her an hazırlıklı olunması gerektiğini söyledi.
Altuğ, depremde il genelinde 70 bin 222 konut ile 11 bin 480 iş yerinin hasar gördüğünü, sanayi kuruluşlarının yüzde 30'unun tamamen yıkıldığını, 125'inin ise ancak uzun süre bakım ve onarım yapıldıktan sonra üretime geçebildiğini aktararak, şöyle devam etti:

----


"133 sanayi kuruluşunun ve KOBİ'nin deprem sebebiyle ağır hasar görmesi sonucu işsizlik oranı yüzde 40 seviyesine ulaşmıştır. Diğer yandan depremde yaşanan ölümler, hastalık ve sakatlıklar sebebiyle kentte önemli bir iş gücü kaybı yaşanmıştır. Şehir göç vermiştir. Depremin ardından geçen 21 yılda Sakarya pek çok alanda büyük gelişme kaydetti. Alt ve üst yapısı yeniden kurulmuş bir şehir oldu." 
"ÜRETEN BİR ŞEHİRİZ"
Sakarya'nın beklenmeyecek bir şekilde ekonomik ve üretim anlamında gelişme gösterdiğine işaret eden Altuğ, "1999 yılı itibarıyla yaklaşık 180 milyon dolar ihracat yapmışız. Bugün ihracatta 6 milyar doları aştık. Yani şehrin ekonomi ve üretim anlamında nerelerden nerelere gittiğini çok net açıklayan bir rakam. Nüfus 600 bin civarındaydı, şimdi 1 milyonu aştı. Bunun sebebi üreten bir şehir olmamız. Hem sınai anlamda hem de tarımsal anlamda cidden üreten bir şehiriz, bu şekilde de devam edeceğiz." diye konuştu.
Altuğ, kentteki OSB sayısının 3'ten 11'e yükseldiğini belirterek, 1999'da SATSO'nun 1266 faal üyesinin olduğunu, bugün ise bu sayının 8 bin 849'a çıktığını bildirdi.
Özellikle yeni organize sanayi bölgeleri, mevcut sanayi alanlarının büyüme alanları, buralara hem ülke içinden hem de yurt dışından gelen yatırımcıların, şehrin hem üretim hem de istihdam anlamında büyümesine katkı sağladığını vurgulayan Altuğ, "Çok ciddi bir jeopolitik özelliğimiz, avantajımız var. Bu özelliğimizi korumaya gayret ediyoruz." dedi.

Editör: Haber Merkezi