Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Balkan ülkelerinde gerçekleştirdiği kritik temasların ardından uçakta gazetecilere özel değerlendirmelerini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa’nın yaşadığı enerji krizi ile ilgili sorulara Türkiye’nin böyle bir sorunu olmadığını ve önümüzdeki yıl yerli gazın kullanıma girmesiyle doğal gaz fiyatının ucuzlayacağını belirtti.

Erdoğan,  “Avrupa’nın Rusya-Ukrayna kriziyle ilgili tutumu değişir mi?” ve “Türkiye’nin Karadeniz’de bulduğu doğal gazı Türkiye ne zaman kullanmaya başlayacak, bir tarih verebiliyor muyuz? Eğer yeni rezervler bulunursa Türkiye doğal gaz ihraç eden bir ülke olur mu?” sorularına şu yanıtı verdi:

Öncelikle biraz geri gitmek istiyorum. Yenilenebilir enerji konusunda tabii doğal gaz sıkıntısı patlak vermediği dönemde başta Almanya ve Fransa olmak üzere bunlar çok havalı dolaşıyorlardı. Çünkü “bizim nükleer enerjimiz var” diyorlardı. Nükleer enerji dolayısıyla da rahat olduklarını söylüyorlardı. Doğal gaz konusunda da sıkıntılarını olmadığını söylüyorlardı. Hatta o aralarda benim Merkel’le de Macron’la da görüşmelerim olmuştu. O görüşmelerde de onlar kömürü, yani termik santralleri kapatacaklarını ve yenilenebilir enerjiye geçeceklerini, hatta hatta nükleer enerji santrallerini de kapatma kararı aldıklarını söylemişlerdi. Mesela Almanya üç santrale indirmişti. Scholz gelince Scholz’la da ben bu konuyu konuştum, “Ben Merkel’in attığı adımdan geri gitmem. Ben de bu nükleer enerji santrallerini kapatmakta kararlıyım” dedi. “Bunu iyi düşündünüz mü?” dedim. “Evet, çünkü yenilenebilir enerji artık Avrupa Birliği’nin ortak bir kararı” dedi. Baktım Macron da aynı durumda. Ve ne oldu? Bir ay geçmedi, Almanya hemen Ruhr havzasını açma kararı verdi ki Ruhr havzası Almanya’nın kömürde çok güçlü olduğu, önemli bir termik santral havzasıdır. Şu anda Almanya Ruhr havzasını yani termik santrali kullanmaya başladı. Böyle bir duruma geldi.

Tabii Rusya keyfinden bu kararları almadı, bu adımları atmadı. Avrupa öyle zannedildiği gibi rahat değil, huzurlu değil. Bu çok farklı bir yere gidiyor. Böyle bir durum var. Hamdolsun bizim şimdilik böyle bir sıkıntımız yok.

UCUZA DOĞAL GAZ MESAJI
Rusya bize herhangi bir yaptırım uygulamıyor. Hele hele kendisiyle fiyat konusunda bir görüşmem, konuşmam olmuştu. O konudaki yaklaşımını da bize müspet olarak gerçekleştirirse o zaman zaten “nurun ala nur” olur. Çünkü bizim de derdimiz, mümkün olduğunca elektriği veya doğal gazı vatandaşımıza daha uygun şartlarda verebilmek. Hele hele 2023 ile birlikte inşallah kendi doğal gazımızı çıkarmamız halinde, onu çıkardığımız andan itibaren biz vatandaşımızın kapısına doğal gazı çok daha ucuza ulaştıracağız. Hedefimiz bu. Şimdilik bu mevcut rezerv, ihraca yönelik bir rezerv değil. Ama Türkiye için çok büyük bir kapıyı inşallah açmış olacağız.

“TÜRKİYE’NİN KAPISINI ÇALANLAR OLUYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji krizinin sonrasında Avrupa’nın Türkiye’ye yatırım anlamında yönelmesi oldu mu şeklindeki soruya yanıt olarak da şu açıklamaları yaptı:

“Şu anda gerek Avrupa’dan gerek dünyanın değişik yerlerinden Türkiye’de yatırım için kapımızı çalanlar var. Tabii hassasiyetleri sebebiyle bu firmaların kimler olduğu konusuna girmeyeceğim ancak şu an itibarıyla toplamda 20 milyar dolar gibi Türkiye’de yatırım yapma konumunda olan firmalar var. Bu rakam inşallah daha da yükselecek, öyle gözüküyor. Bir de şu anda mali noktada dışarıdan parasını Türkiye’de park eden firmalar da başladı. Çünkü başka ülkelere güven kalmadı. Ama Türkiye’ye bu noktada güven var. Bununla ilgili olarak birçok görüşmeleri ben ve arkadaşlarım yürütüyoruz ve bu görüşmeler neticesinde de olumlu neticeler alıyoruz. İşi gevşetmeyeceğiz, sıkı tutacağız ve bu süreci de en güzel şekilde inşallah değerlendireceğiz, atlatacağız. Çünkü Merkez Bankamızda dikkat ederseniz bir defa rezerv yükselmeye başladı. 

Bu tabii döviz rezervi noktasında bizim rahat hareket etmemizi sağlamış oluyor. Bu konuyla ilgili de şu anda birçok dost ülke gerekli desteklerini sağ olsun veriyorlar. Onlardan borçlanmamız Merkez Bankası olarak güçlenmemize neden oluyor. İnşallah bunu başarmak suretiyle de dövizdeki bu sıkıntıyı aşmış olacağız. Bir diğer taraftan da özellikle ihracatta malum öyle ürünler var ki bunlar ithale dayalı, bu ürünlerde de dövize ihtiyacınız var, bunları da bu yolla karşılamış oluyoruz. Bu noktada şu anda ilgili bakanlıklarımız, kurumlarımız çalışmalarını sürdürüyor. Hele hele tabii bu dönemde turizmde çok ciddi bir gelişme var. Turizmdeki gelişmeyle de hamdolsun koronavirüs döneminin öncesine geçtik ve şu anda turizmde gerek Rusya gerek Ukrayna gerek batıdan ciddi turist çekmeye başladık. Bu konuda da tabii Kültür ve Turizm Bakanıma teşekkür ediyorum. Çünkü bu işi kovalamadığınız sürece netice almak da mümkün değil. Aynı şekilde İngiltere’den de ciddi manada turist alıyoruz. Böyle bir dönemin içerisindeyiz.”

Editör: Haber Merkezi