Barış Sezgin, sınav öncesi ve sonrası için neler yapılması gerektiğini şöyle anlattı:

‘’Öğrencilik hayatımız boyunca defalarca sınava gireriz. Bunlardan belki de en önemlilerinden biri LGS sınavıdır. Sınav nedeniyle yaşanılan kaygı, stres ve çaresizlik gibi olumsuz duygular ergenlik çağındaki gençlerimizde farklı tepkilere yol açıyor.Tabii bu durum sınava ilişkin yaşanılan duyguların daha da yoğunlaşması demek anlamına geliyor. Öğrenci ve ailesi tarafından sınava yüklenen anlamlar, sınavla ilgili zihinde oluşturulan imaj, sınav sonrası duruma ilişkin atıflar ve sınav sonrası elde edilecek kazanımlara verilen önem öğrencinin sınavla ilgili ne hissedeceği üzerinde belirleyici olur. Bunlar tabii ki sınav kaygısına yol açar. Aslında belli bir düzeydeki kaygı yararlıdır. Çünkü duyu organlarının çalışması hızlanır, algı hızı artar, hızlı ve doğru kararlar vermeyi sağlar, öğrenilmiş bilgiler daha hızlı hatırlanır, Tepkiler hızlı ve genellikle doğru olur. Ancak kaygının dozu oldukça önemlidir. Bunların tam tersi sonuçlara sebep oluyorsa o zaman kaygıyla başa çıkma yöntemlerinin devreye sokulması gerekir.
Herkes sınav kaygısı yaşar. Ama herkesin yaşadığı kaygı seviyesi farklıdır. Mükemmel olmayı isteyen, aşırı rekabetçi olan, başarısız olmaktan korkan, gerçekmiş gibi görünen olumsuz düşünceleri olan, beklentileri karşılamak zorunda hisseden, ders çalışma alışkanlıklarının farkında olmayan, zamanını iyi yönetemeyen, erteleme alışkanlığı olan ve başkalarıyla kendini kıyaslayan kişilerin kaygı yaşama ihtimali daha yüksektir. Düşüncelerimiz bizim ne hissedeceğimiz üzerinde etkilidir. Mesela yağmurlu bir günde dışarı çıkamadığınız ve yapmak istediğiniz şeyleri yapamadığınız için gününüzün çok kötü geçtiğini düşünürseniz mutsuz olursunuz. Ama yağmur nedeniyle evdeyim ve ne zamandır evde yapmak istediğim işler için bu iyi bir fırsat diye düşünürseniz kendini keyifli ve şanslı hissedersiniz. Amacımıza hizmet etmeyen düşünceleri zihnimizden atmalıyız. Bu düşünce işimize yarıyor mu yaramıyor mu karşılaştırması yaparak olumlu olanları tutmalıyız. Öğrenciler kendilerine şunları sorabilir:
- Bu süreçte aklından şu sorular geçti mi hiç?
- Okulda yüz yüze eğitimden uzak kaldım, sınavıma nasıl yansıyacak?
- Evde verimli çalışabildim mi?
- Sınav kapsamındaki sorular konusunda ne kadar hazırım?
- Kalan zamanı nasıl değerlendirmeliyim?
- Sınavda başarılı olamazsam ne olur?”
Eğer öğrencilerimiz, sınavlara bir plan ve program dahilinde hazırlandıysa, çalışmalarını ertelemediyse, zamanı verimli kullandıysa, beklentilerini gerçekçi tuttuysa, olumsuz duygu, düşünce ve davranışlardan kurtulduysa başarılı olmamaları için bir sebep yok. Sınavı bir son değil de yeni bir başlangıç olarak görmeliler.

----


DÜŞÜNCELERİ TEMİZLEMEK İÇİN TEKNİKLER
Amacına hizmet etmeyen, bizi yavaşlatan ve engel olan düşünceleri ayıklama ve temizlemek için yararlanabileceğimiz birçok farklı teknik bulunuyor. Bunlar:
Düşünceleri durdurma tekniği: Sınav kaygı olumsuz düşünceleri ortaya çıkarabilir. Örneğin “Hiçbir şey yapamayacağım” gibi. Bu düşünceler başladığında kendinize 'dur' deyin ve bu düşüncelerin devam etmesine izin vermeyin. Trafikte araçlar kırmızı ışıkta nasıl duruyorsa siz de bu tarz düşüncelere kırmızı ışık yakın ve onları durdurun.
İç diyaloğu kurma ve kendi kendine telkin etme tekniği: Kendi iç diyaloğumuzun sınav üzerinde etkisi büyüktür. İç diyaloğunuz da olumsuz mesajlar yerine olumlu mesajların hâkim olmasına çabalayın. Örneğin; “Sınavdayım ve kaygılıyım, böyle düşünmem çok doğal çünkü yaptığım şeyi önemsiyorum. Elimden gelenin en iyisini yapacağım. Çünkü buna hazırım. Daha önce de sınavlara girdim ve sınavlar konusunda tecrübeliyim. Deneme sınavları benim için bu konuda yol gösterici oldu. Neler yapabileceğimi biliyorum. Başarabilirim çünkü yeterince çalıştım sınav benim için iyi geçecek” gibi cümlelerle kendimizi motive edebiliriz.
Dikkatini başka noktalara odaklama tekniği: Kaygınız arttığında etrafınıza bakın ve dikkatinizi ortamdaki başka noktalara yönlendirin, birkaç saniye bunlarla ilgilenin ve sınava tekrar dönün çalışın. Örneğin “Sınıfta kaç kişi gözlük takıyor?” “Duvarlar ne renk?“ “Sınıfta dolap var mı?” gibi…
Köprü objeler kullanma tekniği: Kaygı arttığında, sevdiğiniz kişileri, mutlu olduğunuz ortamları, evcil hayvanınızı veya arkadaşlarınızla geçirdiğiniz bir anı düşünün. Bu tarz düşünceler kaygıyı azaltmanıza oldukça yardımcıdır.
Güvenli yer tekniği: Kendinizi en huzurlu en mutlu hissettiğiniz bir yeri ya da bir ortamı hayal edin. “Bu yer neresi? Nasıl bir ortam? Mutlu olduğunuz anda neler oluyor?, Kimler var? Hangi renkleri görüyorsunuz? Ortam aydınlık mı loş bir ışık mı var? Ortamın sıcaklığı nasıl? Hissetmeye çalışın. Etrafınızda neler var? Onlara bakın. Kafanızı yukarı kaldırdığınızda ne görüyorsunuz? Aşağı baktığınızda neler görüyorsunuz?” kaygılandığınız her an için güvenli yerinizin hayal ederek başa çıkabilirsiniz.
Gevşeme egzersizi: Fiziksel olarak rahatlamak kaygının azalmasında oldukça etkili. Kaygı nedeniyle görülen fiziksel belirtiler zaten vücutta normal zamanda yaşanan tepkilerdir. Ancak dozları farklıdır. Bu nedenle bu belirtileri düzenlemek, normale döndürmek önemlidir. Bunun için en etkili yöntem nefesinize odaklanmak ve düzenlemektir. Nefes egzersizleriyle ilgili olarak okul psikolojik danışmanlarınızdan yardım isteyebilirsiniz.

----


SINAV ANI İÇİN ÖNERİLER
Sınava gireceklere ilk tavsiyem “Önce genel bir bakışla sınavı bütününü görün”,  sınava başlamadan önce soru kitapçığına genel olarak göz gezdirin olur. Adayların kafasında “Hangi bölümden başlasam” diye bir soru varsa, sınavlara en iyi oldukları alandan başlamaları zaten sınav stratejilerini belirginleşecektir.
. Sınavda zaman sorunu yaşamamak için adaylar her deneme sınavında kendilerine özgü zaman kullanımı stratejisi geliştirebilirler. Ayrıca şu unutulmamalı “Sorular hep zor değildir, başarmak için gerekli sorulara ulaşmayı” strateji olarak benimsenmeli…  Adaylar her testte bilgi düzeylerinin altında ve üstünde sorular bulunabileceğini, testin genelini standart bilgi birikimi ve yorum gücü ile çözülebilecek sorular oluşturduğunu akıllarının bir köşesinden tutmalılar. 
SINAV HEYECANINI KONTROL ALTINA ALMA
Öncelikle sınava ısınma sürecinde sınav hakkında karar verilmemeli.  Belki kitapçıkta ilk sorular zor gelebilir. Sınav başladığında heyecandan ilk soruya takılı kalıp defalarca okumak yerine hızlı bir taramayla en kolay sorularla ısınma ve kendine güven sağlanabilir. Eğer okuyorum ama anlamıyorum deniliyorsa aday ya o konuyu bilmiyordur ya da odaklanma sıkıntısı yaşıyordur. Soruları ilk okumada anlamaya çalışmak önemli. Anlama kapasitesini geliştirmek için ise konu bilgileri tekrarlayarak kalıcı hale getirilebilir. Öncelikle adaylar şunu unutmamalı “Her soruyu çözemeyebilirler, ama çözebilecekleri yeterli sayıda soruya ulaşabilirler.” O nedenle gereksiz ayrıntılarda boğulmadan sadece soruda ne isteniyorsa onun üzerinde yoğunlaşmak lazım. İyi bir zamanlama ile sınavı en az bir kez turlayabilirler.
TURLAMA TEKNİĞİ NEDİR?
Adayların yapamadıkları soruları çok fazla kitlenip zaman kaybetmeden, bu soruları işaretleyip, ikinci kez gözden geçirmek üzere sonraya bırakmasına biz turlama diyoruz. Dilimin ucunda bir türlü hatırlayamıyorum dediğinde ya da önceden bilindiği halde sınav esnasında hatırlanamayan yanıtlarda, sakin kalınırsa mutlaka sonradan hatırlanılacaktır.
- Anahtar sözcüklerin altını çizerek işinizi kolaylaştırabilirsiniz.
- İki seçenek birbirine çok benziyorsa, büyük bir ihtimalle ikisi de doğru cevap olmayabilir. Diğer seçenekleri iyi okuyarak aradaki ayrıntıyı yakalamalısınız.
- Yanlış olduğundan emin olmadıkça ilk tahminde bulunduğunuz yanıtı değiştirmeyin.
- Eğer seçeneklerde hepsi, her zaman, hiçbiri gibi genellemeler varsa bu seçeneklerin yanlış olma ihtimalinin de yüksek olabileceğini düşünebilirsiniz.
- Seçeneklerde bazen, çoğunlukla, bazıları gibi ifadeler geçiyorsa bu seçeneklerin doğru olma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünebilirsiniz.
- Soru dağılımı içinde çok kolay ve 'bu da olur mu' denilecek türde sorular da olabilir. Bunları da aynı önem düzeyiyle çözün.
- Belirli periyotlarla derin nefes alarak, birkaç saniye tutup ve yavaş yavaş verin, beyninize daha çok oksijen yollayın.
- Sınavda dikkatiniz dağıldığında soruyu tekrar okumak yerine 10-15 saniye dinlendikten sonra tekrar bakın.
- Soruyu çözerken kendinize özgü bir işaretleme sistemi kullanabilirsiniz, örneğin yanlış seçeneklerin başına özel bir işaret, doğru yanıtlar için başka, daha sonra bakmak istediğiniz sorunun başına başka bir işaret gibi…
- Soruyu çözerken, kendi yorumlarınızı katmadan, soruyu hazırlayan kişinin nasıl düşünmüş olabileceğine yoğunlaşın. Sorunun sınırları içerisinde elbette yorumlayabilirsiniz.
- Derslere ve duruma göre önce soru kökünü okuyun, sonra verilen verileri, sonra da seçenekleri...
Olumsuz soru köklerindeki olumsuz sözcüklerin 'değildir, olamaz' altının çizili olduğunu göreceksiniz bu durumu göz ardı etmemeniz gerektiğini unutmayın.
- Sınav hazırlık sürecinde kaygılı konuşmalar bulaşıcıdır ve gerginlik yaratabilir. Olumlu yaklaşımlar sergileyen insanlarla birlikte olmaya çalışarak kendiniz de olumlu düşünen biri olmalısınız. Negatif bakış açılarının insanları olumsuz etkilediğini, insanın psikolojisini bozduğunu dikkate alın.
- Değişik kaynakları kullanarak çalışın, tek bir kaynağa bağlı kalmadan, farklı bakış açılarını geliştirecek ve alternatifli düşünmenizi sağlayacak materyaller kullanın.
- Bir soruya verebileceğiniz zamanı belirleyin. Konuyla ilgili bol miktarda alıştırma yapın. Gereksiz yere bir soru üzerinde inatlaşmadan, sonraki sorulara bakın. Bazı sorulara belki bir buçuk dakika, bazı sorulara otuz saniye zaman ayırabileceksiniz.
- Olumsuz bir ifadeyi olumlu olarak okumak soruyu veya cevabı hatalı düşünmenize neden olabilir. İnsan psikolojisi soru içindeki ifadeleri olumlu yönde algılamaya eğilimlidir. Bu nedenle soru formlarında altı çizili veya kalın yazı karakterli ifadeleri daha dikkatli okuyun.
- Seçeneklerden sorunun çözümüne gitmek çoktan seçmeli sınavlarda diğer bir alternatif olabilir. Yüzde yüz emin olmadığınız bazı sorularda seçenekleri eleyerek doğru cevaba yaklaşabilirsiniz. Ancak bunu bilgiye dayalı olarak yapmalısınız.
- Her derse ait test içeriği o dersin özelliklerini taşır. Bu nedenle her ders için aynı test çözme mantığını kullanmak yanlış olabilir. Her ders için uygun test çözme mantığı geliştirmek için ilgili öğretmenlerden yardım almalısınız.
PEKİ SINAV GEÇTİ ŞİMDİ NE OLACAK?
Sınavınız iyi veya kötü geçsin, sınavdan sonra kendinizi mutlaka ödüllendirin. Çünkü sonuç ne olursa olsun emek harcadınız. Öncelikle kendinizi tebrik edin. Kendinize sevdiğiniz bir şeyler alın, keyif aldığınız bir şeyler yapın. Bunun bir son olmadığını ve bir başlangıç olduğunu kendinize sürekli hatırlatın. Hemen alternatifler üretin. Unutmayın nerede olduğunuz kadar, sizin nasıl biri olduğunuz da çok önemlidir. Kendiniz için en uygun ve doğru hedefler koyma ve yola devam etme vakti.’’dedi.

Sakarya Uğur Okulları Kurucu Müdürü Yavuz Müftüoğlu,LGS ye girecek tüm öğrencilere başarılar diledi.

Editör: Haber Merkezi