Allahü Teala bir ayet-i kerimesinde şöyle buyurmaktadır: ‘’ Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır.’’ ( Furkan Süresi: 25/67)

Birkaç  hadis-i şerifinde Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: 1)‘’Zenginlerin davet edilip fakirlerin çağrılmadığı düğün yemeği ne fena bir yemektir.’’ ( Riyazü’s-Salihin, 268)

2) ‘’Sizden biri, kendi için sevdiğini kardeşi için de sevmedikçe gerçek imana eremez.’’ ( Buhari)

3)’’Kişi evlenmekle, dininin yarısını tamamlamış olur. Diğer yarısı için de, Allah’a karşı gelmekten korksun.’’ (Heysemi, Acluni)

Evlatlarımızı bin bir güçlükle yetiştirme mücadelesi veriyoruz. Onların mutluluğu için yıllarca pek çok fedakarlık yapıyoruz. Evlendirme hayali ile onlara çeyizler hazırlıyoruz. Nasibi çıktığında da düğün hazırlıklarına hevesle başlıyoruz.

Her iki ailenin de ilk niyeti evlatlarının mutlu bir yuva kurması…

 Düğün hazırlıkları esnasında iki aile birbirini daha iyi tanımış oluyor diye düşünüyoruz fakat birçoklarında öyle olmuyor. Aslında iki tarafı da tanıdığımızda çok düşünceli ve iyi karakterli gördüğümüz, bildiğimiz insanlar, düğün zamanı geldiğinde hedefini şaşırıveriyor. Alışveriş canavarı ve karşısındakinden ’‘ne koparırsam kardır’’ mantığında olan kişiler oluveriyorlar. Oğlan tarafının derdi ‘’kız ne getirecek’’,  kız tarafının derdi de ‘’oğlan tarafı  ne alacak’’ oluveriyor. Kuyumcuya gidildiğinde kullanmayacakları fakat ileride sermaye olması için en ağırından isteniyor takılar birçoklarınca…

‘’Aman oğlan tarafı kızıma zulmetmesin, çeyizin az demesin’’ diye ya da gösteriş hevesimizden, çeyiz hazırlarken de haddi aşarak israf boyutuna ulaşıyoruz.

Evlatlarımızın mutlu olmaları için alışverişte haddi aşıyoruz ama her iki tarafın da düğün hazırlıkları sebebi ile zorlandıkça karşı taraftan nefret ettiğinin farkına varmıyoruz. Hatta bazıları öylesine kinle doluyor ki, düğüne kalan son günlerde yollarını ayırıyor. Oysa ne kadar kolaylık sağlarsak o kadar mutlu olabileceklerini hesaba katmıyoruz.  

İslam kolaylık dini değil miydi? Neden bu şatafat ?... Derdimiz ne ?...

Düğün davetiyesi gibi,  nikah şekeri gibi pek çoklarında lüksünü seçerek yüksek harcamalar yapmak öylesine boş ki. Birkaç gün sonra çöpe atılacak şeyleri önemsemek israftan başka bir şey değil…

Kira evlerinde oradan oraya taşınacak eşyaların kullanışlı ve iş görmesi önemsenmeksizin en lüksünden alınmasının amacı gösterişten başka ne olabilir?...Düğünlere gelecek kişilerin giyimi kuşamı en lüks olanlardan davet edilmesi fakirin ezilmesi değil mi?..

Evlatlarımızın mutlu olacağını hayal ediyoruz. Fakat gösteriş tuzağına düşerek Rabbin emirlerine ve peygamberin sünnetlerine aykırılıkla başlatıyoruz yeni hayatlarına.  Allah’ın hoşnut olmadığı şekilde olan bir beraberlik nasıl mutlulukla sonlanabilir?...

Evlatlarımızı evlendirirken, aklımızda bulundurmamız gereken tek şey Rabbimizin yaptıklarımızdan ne kadar hoşnut olacağı olmalı.Rabbin razı olduğu işte hayır vardır.

Evlatlarınızın mutsuz evlilik yapmalarını istiyorsanız, yuvasını kurarken dünyevi heveslerin evliliğin amacının  önüne geçmesini sağlayın.