19 Nisan 2020 tarihli köşe yazımızı tekrar yayınlama gereği hasıl oldu.

Görüyorum ki Ogünlerde, çok daha iyiymişiz, bugün ise bir bilinmez, öngörülmez’e doğru gidiyoruz..!

Yalnızca duvarlara değil kalplere kazınması gereken bir hakikat

"Cehaletten daha büyük bir bela yoktur."

Şu salgın geçtikten sonra bir daha kim ki, "Kanada refah hizmetleri, Avrupa sosyal devlet yapısı" ile güzelleme yaptığında kırmızı kart çıkarıp yüzüne vuracağım!..

Dünya, Corona virüsüne yakalananlar ölenler için her gün her saat bilgi verip rapor düzenliyor, izliyoruz.

Peki, Dünyada her 10 saniyede 1 çocuğun açlıktan öldüğünü biliyor musunuz?

Neden bu çocuklar bu kadar haber olmuyor?

Çünkü açlık bulaşıcı değil, hele zenginlere kesinlikle bulaşmıyor...

Sizce ondan olabilir mi?...

Çin mezalimi altında inim inim inleyen Uygur Türklerinin ne hali var bilenimiz var mı?

Onların sesini duyurmak için, tüm Dünyada konuşan insan sayısı, sizce kaçtır?

İzrael zalimliği altında inim inim inleyen Filistin, ilk kıblemiz, orada yaşayan Müslümanlar, bizden başka sahiplenen var mı?

Bu amansız suni virüsten, bizim Ülkemiz dirayetli yöneticilerimiz sayesinde az hasarla kurtulacağına ümit ediyoruz.

Lakin asgari ücretin altında maaş, günlük yevmiyeyle çalışan vatandaşlarımızın durumunu iyice irdeleyip, rencide etmeden destek olmayı da düşünmeliyiz.

***

Corona virüsünün, ekonomik, sosyal ve psikolojik etkilerinin toplumda oluşturacağı hasarı, Aile hekimliklerinin yanına, psikolog ve sosyolog görevlendirerek en aza indirebiliriz.

Görüyoruz ki, bu incinme toplum sağlığının toptan bozulmasına sebep olmuştur/daha da olacaktır!..

Son dönem sağlıkta yapılan reformlarla ülkemiz AB ülkelerinin hayal edemeyeceği, insan sağlığını merkeze alan tavır sergilemektedir.

Bu durum insanlığa daim örnek teşkil edecektir.

Psikolojisi bozulan halkımıza tez elden, en kısa yoldan destek, aile hekimleri vasıtası ile yapılabilir.

Bu süreçte, canını hiçe sayarak insanlığa hizmet eden sağlık çalışanlarımıza bu vesile ile şükranlarımızı sunarım.

Dinimiz İslam’ın önemsediği ve tavsiye ettiği ’’ulül emre itaat’’ kapsamında, devlet yetkililerinin yaptığı evde kalın, dışarı çıkmak zorunda kalırsak maske takın, sosyal mesafeye riayet edin uyarılarına, mensubu bulunmaktan şeref duyduğumuz dinimizin emrettiği ölçüde riayet etmeliyiz.

İyi gidiyoruz...

Çünkü sağlık alt yapımız sağlam, imkânlarımız ve hekimlerimiz pek çok ülkeden daha iyi!

Kötü gidiyoruz...

Çünkü içimizde halen meselenin ciddiyetini kavramayan ve tedbirlere riayet etmeyerek virüs yayanlar var!

Dikkat etmeliyiz.

Aksi takdirde; kul hakkına girer, günah işleriz…

***

Yaklaşık bir aydır, Ülke olarak uğraş verdiğimiz virüs mücadelemizle, en çok yorulanlar sıralamasında, polis, jandarma başak rol oynamaktadır!..

Dünyada örneği olmayan ’’vefa grubu’’ hizmetlerine canla başla çalışarak devam etmektedir.

Bu uygulama ülkemize has bir davranıştır, örneksizdir.

Son iki hafta sonu, 31 ilde uygulanmakta olan sokağa çıkma kısıtlamasını fırsat bilip, bu süreçte çok yorulan, polis ve jandarma mızı istirahat ettirip, asli görevlerine geri döndürmeliyiz.

Polisin ve jandarmanın bu ülkede, boşa geçirecek 1 dakikası, maalesef yoktur!..

Unutmayalım ki, hala dört bir tarafımız ateş çemberiyle ablukaya alınmak istenmektedir.

İçerideki çeşitli hain grupları ve faaliyetlerini düşündüğümüzde bu teklifimizin ne kadar önem arz ettiğini bir kez daha müşahede etmiş olacağız.

Polis ve jandarmadan boşalacak olan personel eksiğini, öğretmen ve imamlarla doldurmalı, Bu sayede kolluk kuvvetlerinin asli görevlerini ifa etmelerine fırsat verilmelidir.

Biliyoruz ki,

Bu hain yapılar, puslu havayı çok sever. Bu alanda ki en ufak zaaf Ülke menfaatleri ile ciddi oranda ters düşecektir.

Unutmayalım ki;

"Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple rahatsızlanır."

(Buharî, "Edeb" 27; Müslim,"Birr", 66)

Hayırla kalın Rabbime emanet olun inşallah

Selam ve Dua İle

Ne Zaman İnsan Oluruz

’’ Bugün mutlu ol çünkü kimse senin üzgün olmanı umursamıyor’’