Gazetemiz yazarlarından bir “hisli yürek” olan Osman Karagüzel; Suriye, Libya derken unutulan bir başka dertli coğrafyayı gündeme getirmiş son yazısında…
“Doğu Türkistan’da Müslüman halka yapılan zulme karşı hiçbir şey yapamıyorsak, tepki gösterip Çin menşeili malları boykot etsek olmaz mı” diyerek toplumun özellikle de iş adamlarının dikkatini bu dramatik olaya çekmek istemiş…
Son derece yerinde ve özellikle de şu aşamada yapılması kaçınılmaz, toplumsal bir şuurlaşma anlayışıyla gerçekleşir ancak böyle bir ambargo…
Bilinir ki çok eziyet çekmiş toplumlara gösterilen ufacık bir ilgi, destek ve dayanışma, onlar için paha biçilemez bir güç ve moral kaynağı haline gelir…
Geniş bir coğrafyada hayat mücadelesi verirken inançları doğrultusunda yaşamaktan gayri bir davası olmayan Doğu Türkistanlı Müslüman halka yapılan mezalime, ne yazık ki Dünya sessiz kalıyor…
Seslerinin Dünya’ya duyurulmasını insanlık dışı ve dayanılması güç işkencelerle engelleyen barbar Çin anlayışına anladığı dilden karşılık vermenin zamanı, bugün değilse ne zaman gelecek!
Ülkemizde yer yer cami önlerinde toplanan duyarlı kesimlerce yapılan bildiri ve protestolar dışında caydırıcı bir girişimin olmayışı, bizim olduğu kadar tüm İslam aleminin ayıbıdır hiç kuşkusuz…
İşte bu konuya dikkatleri çeken yazısında atılmaya başlanan bir adımdan söz ediyor, Osman Karagüzel…
“O da büyük boyutlar ulaşan Çin mallarına yönelik ithalatın frenlenmesi olacaktır.” diyen Karagüzel’e hak vermemek mümkün mü!
Bu doğrultuda Denizlili iş adamlarıyla başlatılan ambargo girişimi, sanırım durgun suya atılan taşın çıkardığı dalgalar gibi genişleyerek, amacına ulaşacaktır…
Nitekim Antalya, Kocaeli, İzmir ve Bursa illerinde başlatılan Çin malına ambargo girişimi, böyle bir başlangıcın kilidini açacak anahtar olacağa benziyor…
Konuya ilimizde de ilgi duyan, duyarlılık gösteren iş adamları olacağını belirtmeden geçemeyiz…
Ambargonun nedenlerini, muhatabı Çinli işadamlarına da açık bir şekilde alatan ve insanlık dışı zulmün durdurulmasını isteyen işadamlarının sayısının artması, en samimi dileğimizdir…
Sanırım bu hareket, silahların gücünden çok daha etkili olacaktır…
Ünlü Fransız Düşünür Voltaire, “Kötü kuralların halka uygulanmasından daha büyük zulüm olamaz” derken, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin içinde bulunduğu durumu dile getiriyor olsa gerek, çağlar öncesinden…
Bilinen ve değişmeyen bir kural vardır; “Zalimin zulmü gün gelir kendisine döner.”
Başkalarının dertlerine ortak olmayanların mutlu olmasının zor olduğunu belirten İbn-î Sina da böylesi durumların insanlığa yakışır bir şey olmadığının altını çiziyor…
Doğu Türkistan ağlarken, bizim gülmemiz mümkün mü…
Ne olur, Çin’ para kazandırmak yoluyla güç ve kuvvet vererek zulmü daha da pekiştirmeyelim…
Bu anlayışla hareket edeceğine inandığımız iş adamlarına ve yaptığı yorumlarla olayı gündeme taşıyan Osman Karagüzel’e kolaylık dileğiyle Bizim Bahçe’den “Peygamber çiçekleri” gönderelim istedik…