İyi Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, Koronavirüsle mücadele kapsamında hükümetin salgın tedbirlerini çok önceden aldığını söylemesine rağmen yetersiz kaldığını belirterek “İktidar 2.5 aydır salgın hastalıkla ilgili önlemler aldığını söyleyip duruyor. Takip ediyoruz. Ancak bugün gelinen noktada, vatandaşına birkaç ay bakacak gücü kendinde bulamıyor ve neredeyse herkesi başının çaresine bakmaya çağırıyor.” Dedi.
ELEŞTİRDİ
Dikbayır yazılı açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi; “Göçmenlere 40 milyar dolar, yani 250 milyon lira harcamakla caka satan bir iktidarın, milletine ayıracağı para sadece 100 milyar lira mıdır? Merkez Bankası'nın yedek akçesi nerede? İşsizlik fonundaki 130 milyar lira nerede? Seçim dönemlerinde ballandıra ballandıra anlattığınız o büyük ülke, o büyük devlet nerede? Biz biliyoruz ki, ülkemiz de devletimiz de büyüktür. Yeter ki devleti yönetenler, her şey insan için, her şey vatandaşım için diyebilsin.
FATURALAR 
“Vatandaşın cep telefonlarına mesajlar geliyor. Elektrik borcunuzu internetten ödeyebilirsiniz diye. Doğalgaz ve su faturalarınızı online ödeyebilirsiniz diye. Oysa devletini el üstünde tutan milletimiz, cep telefonlarına; "Elektrik, doğalgaz ve su faturalarınız Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından ödenmiştir" diye mesaj bekliyor. Bu vatandaşımızın hakkıdır. Ulufe dağıtmıyorsunuz.
Keyif bağışlayamazsınız.
ANA SÜTÜ GİBİ HELAL 
 Vergileriyle doldurduğu hazineden böyle bir adım beklemek vatandaşlarımızın en doğal hakkıdır, anasının ak sütü gibi de helaldir. Hala KDV ve ÖTV konusunda adım atmadınız. Açıkça çağrı yapıyoruz; Elektrik-su ve doğalgaz faturalarını üç ay almayın, yılbaşına kadar da faturalarda KDV'yi sıfırlayın. Hayat saraydakinden çok farklı. Size küçük görünen bu adımlar, vatandaşımıza nefes aldırır. 
“KDV VE ÖTV’Yİ KALDIRIN”
Türkiye büyük bir ülkedir. Bu dar günlerde vatandaşının imdadına yetişecek kudrettedir.  Yeter ki iktidar önce insan desin, önce vatandaşım desin. Bunu bile akıl edemiyorsunuz. Para var aslında. Ama ağladığına göre soruyorum, paran mı yok. O halde vatandaşın cebine koyacağın para için al sana kaynak; Yıl sonuna kadar KDV'yi, ÖTV'yi kaldırsanız, milletin cebine dolaylı para koymuş olacaksınız.
Bunu yapsanız, vatandaşımız 100 liralık malı 82 liraya alacak. Aldığı tek bir üründe cebine 18 lira koymuş olacaksınız. 
TAM KARANTİNA 
Bu çerçevede, önemli ve acil bir çağrı daha yapıyor ve diyoruz ki; İktidar ülke genelinde acilen tam karantina uygulamasına geçmelidir. Bu virüsle, mücadelede bilim insanlarının açık ve net çağrısıdır. Bu çağrıya kulak verin ve Türkiye'yi bir an önce tam karantinaya alın. Aksi halde yaşayacağımız felaketin vebali iki cihanda da üzerinizde olacaktır.
TARIMA DİKKAT ÇEKTİ
“Şimdi, tarım ve sanayi kenti Sakarya'dan sesleniyorum; Çok acil bir sorunla daha karşı karşıyayız. Malumunuz, destek paketin de adı hiç anılmayan çiftçilerimiz için kritik günler. Bu dönemde ekilmesi gereken tohumlar, fideler var. Market rafları şu an dolu görünebilir. Ancak çiftçimize omuz verilmezse, 2 ay sonra o rafları da manav tezgahlarını da maalesef boş göreceğiz. O raflar doluysa çiftçimiz sayesinde dolu. Ve çiftçilerimiz bu aralar tarlaya inemezse, önümüzdeki dönemin ürünlerini bulmak hayal olacak.
İthal ürünle meseleyi çözerim havası, yalan bir havadır. Bakın, buğday ihtiyacımızın büyük bölümünü ithal ettiğimiz Rusya kendi derdine düştü ve buğday veremem diyor. Dünyanın tahıl ambarı Anadolu'yu, buğdayın yüzde 80'ini ithal etmek zorunda bırakan tarım politikalarınızın ceremesini çekeceğiz. Buğday demek ekmek demektir. Tehlikenin farkında mısınız?
Bir an önce adım atın. Çiftçimize omuz verin. Yoksa evde kalmak zorunda kalan milletimiz, üstüne bir de aç kalacak. Bugün tıbbi bir mücadele içindeyiz. Yarın gıda sorunu yaşamamak için, vakit kaybetmeden çiftçimize omuz verip, tarlaları sürdürmeli, tarımsal mücadeleyi başlatmalıyız.

TAŞ MI YESİNLER!
İktidara bir kere daha sesleniyoruz; Vatandaşlarımıza, kendi olağanüstü halinizi ilan edin demek, başınızın çaresine bakın demektir. Milletimizi, bankaların, patronların insiyatifine bırakamazsınız. Tamam vatandaşlarımız evde kalsın. Evde kalsın da çoluk çocuk evde taş mı yesin kardeşim? Soysal devlet demek, devlet ana demektir, devlet baba demektir. Devlet vatandaşının sağlığını, güvenliğini, huzurunu sağlamak, derdine çare bulmak zorundadır.
İSTİFAYA DAVET ETTİ
Biz İYİ Partililer olarak, atılacak her olumlu adımı destekleyeceğimizi, bunun yanında, vatandaşımızın aşı, işi ve hakları için de gerektiğinde feryat edeceğimizi ve sonuna kadar takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz. Mesele, ülkemizin imkanlarını milletimiz için seferber edebilmekte. Bu vesileyle büyük bir özveriyle çalışan başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere askerimize, polisimize ve belediye çalışanlarımıza Türk milleti adına şükranlarımı sunuyorum,
Kızılay Başkanı Kerem Kınık ve yönetimini Türk milletinin bu en zor gününde yanında olmadıkları için istifaya, Türk Kızılayı'nı da acilen göreve davet ediyorum.
Bu zor günde, Allah milletimizin yar ve yardımcısı olsun diyor, saygılar sunuyorum.”

Editör: Haber Merkezi