Yeni Dünya düzeninde küresel terörizm silahı, dolar, ambargo, işgal, demokrasi adı altında işlenmedik terör faaliyeti kalmadı.

Silah, petrol, ilaç = dolar.

Askeri ve siyasi olarak bağımsızlaşan Türkiye,

Ekonomik bağımsızlığını elde etmek üzere.

Ekonomide elde edilecek olan bağımsızlık Türkiye'yi her alanda en ileri konuma elbette konumlandıracaktır.

Lakin, bu başarılı girişimlere iç deki ayak bağları müsaade etmemek için ayak diriyor.

Yılın ilk saatlerinde vatandaş elektriğe gelen yüksek zamlara isyan etti. Zamlar, hayatın her alanını etkileyecek.

Bizde, elektrik faturalarındaki özel şirket vurgununun peşine düştük.

Sonuç; tekelleşen şirketlerin yüksek kârları ve faturalara yansımayan indirimler oldu.

Çözüm, enerji sektörünün kamulaştırılmasıdır.

1 Ocak 2022 saat 00.00 itibarıyla konutlar için elektrik tüketim bedellerine yüzde 52 ile yüzde 127 oranında zam yapıldı.

Sanayi ve ticaret kuruluşları için yüzde 130 zam uygulanırken, tarımsal sulama için belirlenen zam oranı yüzde 96 oldu. Doğalgaz, otoyol ve köprü geçiş ücretlerinde de yüksek zamlar uygulandı.

Bu yıl ilk kez konutlar için tüketim miktarına bağlı kademeli tarife uygulamasına geçildi.

Günlük 5 kwh (aylık 150 kwh) altında tüketimi olan konutlar için zam oranı yüzde 52 olurken, tüketimin bunu aşan kısımları için uygulanacak zam yüzde 127 oldu.

Elektrik Mühendisleri Odası'nın araştırmasına göre 4 kişilik bir aile için belirlenen ortalama tüketim aylık 230 kwh. Bu durumda aylık 250 kwh elektrik tüketen bir haneye uygulanacak zam, yüzde 80 olacak.

Elektrik faturalarına yansıyan bedellerin izini sürdük. Faturaları şişiren nedir? Hangi adımlar vatandaşın cebini rahatlatabilir?

Elektrik tüketim bedeli, dağıtım bedeli ve vergiler.

100 TL'lik bir elektrik faturasının 52 TL'si tüketim bedeli, 29 TL'si dağıtım bedeli, 19 TL'si ise vergilerden oluşuyor. Özellikle tüketim bedeli ve dağıtım bedeli kalemlerine yakından bakıldığına büyük vurgun ortaya çıkıyor.

2013 itibarıyla devlete ait Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ)'ye bağlı tüm dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi tamamlandı ve kurum işlevsiz hale getirildi.

Bu tarihten itibaren elektriğin perakende satışı ve dağıtımı özel şirketlere devredildi. 2020 itibarıyla Türkiye'de 21 perakende elektrik satış şirketi ve bu şirketlerin kardeşi olan 21 elektrik dağıtım şirketi bulunuyor.

Yani hem vatandaşa satışını hem de dağıtım işlerini aynı anda yapıyorlar. Bu şirketler, 81 ilin tamamını paylaşmış ve faaliyet gösterdikleri illerde tekel durumundalar.

Peki bu şirketler bize ulaştırdıkları elektriği nereden satın alıyorlar? Elektrik satış ve dağıtımı gibi, üretimi de piyasaya açılmış durumda.

Dağıtım şirketlerinin bir kısmı aynı zamanda enerji üreticisi.

Kimisi kendi yatırımlarını yaparken, kimisi devlete ait çeşitli santralleri özelleştirme ya da işletme devri yoluyla eline geçirmiş durumda.

Ancak yine de hem üretim hem de toptan satış alanındaki en güçlü oyuncu, devlete ait Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ). 2009 yılında toptan elektrik satış pazarının yüzde 50'sine sahip olan EÜAŞ'ın bugünkü payı yüzde 20.

EÜAŞ'ın Sektör Raporu'na göre 2003'te 77 olan üretici sayısı 2020 yılında 1344'e çıkmış durumda.

EÜAŞ'ın kurulu gücü 21.594 MW iken en yakın oyuncu EnerjiSA'nın kurulu gücü 3.600 MW.

Yani EÜAŞ'ın toplam payı yüzde 20 olsa da piyasada hâlâ belirleyici durumda.

1 Ocak 2022 itibarıyla EPDK tarafından belirlenen konutlara esas tüketim tarifesine göre, 1 kwh elektrik vatandaşa vergiler dâhil ortalama (ikili tarife uygulanıyor) 1 lira 65 kuruştan satılacak.

Bunun 86 kuruşu tüketim bedeli olacak.

Aynı dönemde devlet, özel elektrik şirketlerine 1 kwh elektiriği 31,85 kuruştan satacak.

Yani, özel şirketler, devletten 31,85 kuruşa aldıkları elektriği vatandaşa 86 kuruşa satacaklar.

Yüzde 170 kâr! Bu durumda toplam faturanın yüzde 33'ü özel şirketlerin herhangi bir emek harcamadan, al-sat yoluyla elde ettikleri kârdan oluşuyor

Öneri ve Çözüm

Üretim, işletme, bakım ve yeni yatırım giderleri çıktığında bile kamulaştırmanın elektrik faturalarını yüzde 50'nin üzerinde rahatlatacağı kesin. Bir kamu hizmeti olan enerji arzını devlet, kâr gözetmeksizin yapabilir.

Konutların yanı sıra sanayi, ticaret ve tarımda kullanılan elektriğin, özel şirketlerin kâr hırsıyla neredeyse karşılanamaz boyutlara ulaşması, üretime de darbe vuracak niteliktedir.

Biz inanıyoruz ki,

Sayın Cumhurbaşkanımız, bu beyhude gidişe dur diyecektir.

Selam ve Dua İle

Ne Zaman İnsan Oluruz

’’fırsatçılık yapmadığımızda’’