ŞEHİT; İslam yani Kur’an menşeyli, Kur’an diline ait bir kavram, isim ve makamdır. Şehit olma fiiline- eylemine de ŞEHADET denmektedir.
ŞEHİT; ‘’Allah yolunda vefat etmiş bir Müslümana verilen isim ve makamdır.’’
Kur’an’da sıklıkla, şehitlerin kurtuluşa erdiği, ahiretteki makamlarının diğer insanlardan üstün olacağı belirtilmektedir.
‘’Allah yolunda öldürülenlere ‘’ ölüler ‘’ demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.’’ ( Bakara: 154 )
Görüldüğü ve Müslüman olan hemen herkesin kolaylıkla bilebildiği, bilebileceği gibi, Şehitlik İslami bir kavram olup, yalnız Müslümanlara ait olarak ve sadece Allah yolunda can verenlere verilebilecek bir ad ve rütbedir.
Ait olduğu yer İSLAM, ait olduğu dil KUR’AN’dır. Bu İsmi ve makamı kazanmanın yolu da, Allah için can vermeye bağlıdır.
DEMOKRASİ ise; Yonanca ‘’ dimokratia ‘’ kelimesinden türemiştir. Yonanca da DİMOS halk, KRATİA ise iktidar demektir.
Dilimiz Türkçeye, Fransızca ‘’ democratie ‘’ kelimesinden geçmiştir. Bir zamanlar dilde, kültürde, hukukta, yönetim ve eğitimde örnek aldığımız Fransa’dan ithal bir kavram ve idare biçimidir.
Ana yurdu Eski Yonan’dır.
Sarahatle ( açıklıkla ) görüldüğü gibi, demokrasi kelimesi gerek yer ve gerekse aidiyet olarak bize, bizim kültürümüze, dilimize, inanç ve medeniyetimize ait değildir.
Dolayısıyla ŞEHİTLİK ve Demokrasi, apayrı iki kelime, iki kavram ve isimdir. ‘’Müslümanlık ve Hıristiyanlık, Türkçe ve Fransızca, İslam Medeniyeti ve Batı Medeniyeti ‘’ gibi, çok farklı , apayrı kavramlardır.
Buradan net olarak anlıyoruz ve anlaşılıyor ki, ‘’Demokrasi Şehidi’’ olmaz.Bu iki kavram yan yana gelmez, gelemez.’’ Elma armudu, armut elması’’ gibi, ‘’İslam Haçı, Haç Hilali ‘’ demek gibi bir şeydir.
Demokrasi ile Şehitlik kelimesini yan yana getirirseniz, ki bu vahim hata çok yapılıyor, birileri de sosyalizim şehitleri, kominizim, kırallık, oligarşi, monarşi şehitleri der ve demiştir de.
Bu mesele, demokrasi iyidir kötüdür meselesi değil, bir gerçeğin ifadesi, bir ilmi realiteyi ortaya koymaktır.
Sadece demokrasi, sosyalizim, kominizim gibi kavramlar-düzenler için değil, dünyevi ve DÜNYALIK ELDE ETMEYE yönelik hiçbir şey için ŞEHİTLİK kavramı kullanılmaz, kullanılamaz.
Mesela,’’ toprak şehidi, makam şehidi, para şehidi, şan, şöhret, mal ve mülk şehidi’’ gibi ifadeler de aynıdır. En değerli varlıklarımız için bile şehit kelimesi kullanılamaz. O en değerli varlıklarımızın, Allah için, İslam ve Kur’an için bir değeri varsa, yine Allah için onların yolunda can verilirse, şehitlik o zaman mümkün olur.
Bir insan vatanını, namusunu, bayrağını, canını ve malını, Allah için değil de, başka bir niyetle, dünyalık için, dünya hayatı için, desinler, nam ve şan için korur ve bu uğurda ölürse ŞEHİT olmaz.
Namaz nasıl yalnız Allah’a yönelerek kılınır, yalnız Allah için yerine getirilirse, şehitlikte tamı tamına aynıdır. Namaz gibi, şartları hasıl olduğunda, İslam’ın çok mühim farzlarındandır.
Kelime ve kavramları doğru yerde, kendi yerinde ve doğru anlamları ile kullanalım.
Burada mesele, şuna veya buna taraf ya da karşı olmak değildir. O ayrı bir konu, farklı bir makale mevzuudur. Mesele, bir yanlışı ve yanlış kullanımı ifade etmektir.
Mısır’da ihvanlarımızın ( kardeşlerimizin ) hareket ve mücadelesi için bu yanlış ifade kullanılmakta, gündemimize buradan tekrar girmiş bulunmaktadır. Mısır’da ki kardeşlerimiz, demokrasi şehidi değil, İSLAM ŞEHİDİDİRLER. Onlar, İslam için, İslam’ın adaletine, hürriyetine ve kardeşliğine ulaşmak için mücadele veriyor, bunun için şehit oluyorlar. Öldüklerinde şehit, hayatta kaldıklarında muzaffer oluyorlar. Her halükarda muzafferler, her halükarda kazanıyorlar ve kazanacaklar inşallah. Müslüman, Allah için yola girdiğinde, ölse de galiptir kalsa da. Çünkü o Allah yolundadır ve yalnız Allah rızası için çabalamaktadır. Tam da burada, Şehitlik sözkonusu olabilmektedir.
Konuşmalarımıza, söylem ve ifadelerimize çok dikkat etmeli, İslami ve Kur’an’i kavramları, yanlış yerlerde kullanmamalı, bilerek ya da bilmeyerek küfre düşmemeliyiz. Kur’an’i isim, sıfat, kavram ve makamları, yalnız O’nun müsaade ettiği yerlerde kullanmalı, bu mühim meseleye çok çok dikkat etmeliyiz.
Demokrasi; beşeri bir kavramdır ve Batı-Hıristiyan menşeyli, medeniyetine ve diline aittir.
ŞEHİTLİK ise, İLAHİ bir kavramdır ve İSLAM-KUR’AN diline ve medeniyetine aittir.
Demokraside, insanın-beşerin rızası, isteği, talebi, ülküsü, hedefi esastır.
İslam’da ise, Allah’ın rızası, isteği, talebi, ülküsü, hedefi esastır.
Herkesin bildiği gibi, İslam’da haram olan birçok şey, demokrasi de helal görülmektedir. Dolayısıyla, beşeri ve dünyevi hiçbir şey için şehit olunamayacağı gibi, İslam’ın haram kıldığını helal kılan hiçbir şey içinde şehitlik söz konusu olmaz, olamaz.
‘’ İnek eti ile domuz eti, su ve meşrubatlar ile içki, zina ile namus, helal ile haram’’ yan yana duramayacağı, aynı şey olmadığı gibi.
Birçok Müslüman, bu ve benzeri birçok konuda, şehitlik ve benzeri İslami kavram, isim ve sıfatları kullanırken, bilerek ya da bilmeyerek hata yapmakta, küfür ve günah işlemektedir.
Çok çok dikkat edelim ve ne dediğimize iyi bakalım. Kırk düşünüp bir konuşalım.
İSLAM’A ait olanları İSLAM’A, beşeri-dünyevi olanları da BEŞERE bırakalım.
İkisini birbirine karıştırmayalım. Hele hele İslam’ı, İslami olanları, başka hiçbir şeye karıştırmayalım.
İSLAM BİR BÜTÜNDÜR. Bütün olarak vardır ve bütünü içinde, dünyevi ve uhrevi çözümleri, reçeteleri ve kavram, kural, kanun ve kaideleri vardır.
Bu konu da Diyanet vazifesini yapmamakta, camilerde milletimizi uyarmamakta, zaman zaman aynı tuzağa, yanlışa imam hatiplerimiz bile alet olabilmektedir. Oysa bu yazıyı Diyanet mensupları yazmalı ve konuşmalıydılar!
Yanlış yazmışsak, bu konunun uzmanı Diyanet ve İlahiyat camiasından düzeltme bekliyoruz. Ve işin gerçeğini hutbe vaazlarda anlatmalarını, vazifelerini yapmalarını istiyoruz. Yanlışımız varsa öğrenmek ve düzeltmek istiyoruz.
En tabii hakkımız değil mi?
Diyanet, İmam Hatip ve İlahiyat ne için var?