Demokrasi halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi, el erki, demokratlık.
Yukarıdaki tarif Türk Dil Kurumu sözlüğünden alınmıştır. Demokrasinin adı ne imiş ? EL ERKİ .
Bunu anlayanınız var mı? Bilmem.
Bizlere halkın kendi kendini idare etmesi . Kendini temsil ve idare edecek insanları seçip onlar eliyle idare edilmesi olarak anlatılmıştı.
Ülkemizde , belki de her yerde bu seçim konusu önü çok açık bir konu görünümünde.
Kurulan muhtelif partiler ülke yönetimine talip olur. Önce il yöneticileri , ilçe yönetimleri o partinin kadrosu tarafından seçilir. Partinin sahibi olan kurucular il ve ilçe yöneticilerini seçer . Kazara bir sıkıntı oldu mu seçimi iptal ederler. Yenisini kendileri tayin eder.
Birisi bir parti kurar veya kurulmuş partinin başına bir şekilde geçer. Sonra onu değiştirmek imkansız olur. Bana hiçbir parti lideri gösteremezsiniz ki seçimle indirilsin yerine aday olan geçsin. Başarısızsa bir dahaki sefere başarılı olacağına talip olan başka biri seçilsin. Liderin değişmesi ancak ölümle olur. Gelelim milletin vekillerine .
Partiler milletvekili listelerini hazırlar . Ön seçim lafı başlı başına bir tuhaflık . Genel merkeze bağlı , onların istedikleri adaylar bu listelere girebilir. Aday o şehrin evladı mı ? Değil mi ? O şehrin sorunlarına ne kadar bilirler ? Bilinmez. Konu vatansa gerisi teferruattır lafıyla o da eritilir gider. Partilerin Merkez Karar Yürütme organları da genel başkanın adamlarıdır.
Genel başkana muhalif olanın oralarda olması imkansızdır . Ehliyet ve liyakat aranmaz. Aranan tek liyakat bizden olmasıdır. Seçim zamanı çarşaf gibi koca bir liste . Partilerin amblemleri. Yüzde bir bile oy alamayan partilerin o listede ne işi var anlayanınız var mıdır? Hemen altında genel merkezlerin seçtiği adaylar. Biz seçmenler kime oy veririz çoğunu bilmemize imkan yoktur. Lidere bakılır . O neyi işaret ederse tamamdır. Seçim kuruluna bir teklifim var. Listenin son bölümüne hiç biri bölümü konsun . Seçmenin hiç birini seçme özgürlüğü olsun. Belki de sandığa gitmeyenler böylece oy kullanmış olurlar.
Vekiller ise seçildikten sonra bir daha semtimize uğramazlar. Bir dahaki seçime kadar çoğunu göremeyiz . Millet vekillerinin gurup kararına itiraz etmelerine imkan yoktur. Aleyhine tek laf ettiklerinde bu onların politik hayatlarının sonu demektir. Partinin lider kadrosunun fikirleri onların vazgeçilmez fikirleridir. Mecliste konuşmak için ya gurup başkanı ve başkan yardımcısı veya gurup sözcüsü olmanız gerekmektedir. Oturduğunuz yerden muhalifinize söz söylemenizde bir sakınca görülmez. Ankara da bir de müsteşarlık yüksek makamı vardır. Eğer bir bakanı çalıştırmayacaklarsa o bakan beyin işi bir hayli zor hatta imkansızdır. Hepsi bürokrasi bilgisayarıdır. O bakanlığın imparatoru onlardır. Çıkarılacak kanunların çoğunu onlar yazar . Bakan değişir onlar değişmez . Bu seçilenlerin seçtikleri bizlerle temas içindedirler. Devletin ceza ödemesi imkansızdır . Muhtelif borçlarınızı zamanında ödemezseniz cezalı ödersiniz. O istediği zaman elektriğinizi veya suyunuzu keser , on dakika sonra gene verir. Yirmi dakika sonra gene kesebilir. Adı hat bakımıdır. Bir şey diyemezsiniz. Eğitiminizin nasıl olacağını, ne kadar ve nerede okuyacağınızı o tayin eder. Size soran olmaz. Biz orta öğrenimden altı ay sonra fakültenin bitirilip öğretmen tayin edilen zamanları da yaşadık. Mektupla eğitim ve hızlandırılmış eğitim diye ad kondu. İnançlarınızı nasıl yaşayacağınızı da o tayin eder. İnancınızda dün yasak olan bu gün serbest olabilir. Kaybedilen bunca zaman ve beynin hesabı sorulamaz. Bu sıkıntılı haller daha çok yazılabilir . Yani ülkeleri liderler yönetir. Partiler değil. Lideriniz dirayetli ise ne ala . Ülkemiz ne zaman dirayetli bir liderle idare edilmişse bir şeyler olmuş. Ne zaman bir şeyler olmuşsa birileri çelmelemeye uğraşırlar. Bize bizden başka dost yok. Biz, biz olalım yeter.
Şimdi yazının başına gelelim.
Demokrasi ne imiş ?
EL ERKİ imiş .
Lütfen aşağıdaki sayfaya girerseniz konular daha belirgin olur.
https://www.youtube.com/watch?v=Y3MEBiucDJE
