Sevgili okurlar,
Öncelikle mübarek Ramazan ayınızı tebrik ederim. İslam alemi farklı bir Ramazan ayını daha idrak ediyor.
Hatırlanacağı gibi ‘Arap Baharı’ denilen o rüzgar, başta Mısır, Tunus, Libya ve Cezayir’i alt-üst etti. Bu rüzgar, farklı bir şekilde yanı başımızda onulmaz tusinamilere dönüştü!.
Demem o ki, Suriye’de bu rüzgar, dal, budak bırakmadı!. O köklü çınarı devirmek adına, her yola başvurdu. Hala yıkım sürüyor. ‘Otoriter’ olarak adlandırılan Esad Rejimi yıkılmak isteniyor. Yerine ise malumunuz, kukla bir yönetim getirilecek. Bu elbette ‘ demokrasi’ adına yapılacak. Bugüne kadar ölenlerin, öldürülenlerin sayısı belli değil. Hedef; sınırların değiştirilmesi ve yeni kukla devletler inşa etmek, yönetmek. Hala devam eden savaş hali, Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor.
İktidarın Esad rejiminin devrilmesini, muhalefetin ise mevcut rejimin korunmasını istediği bir ikilemi Türkiye yaşıyor. Bu konuda Türkiye fevkalade ayrı düşmüş durumda!
Bu bağlamda Suriye’de Esad rejimine karşı direnişe geçenlere destek olan ve kaçkınlara kucak açan Türkiye, büyük bir çıkmazı da yaşıyor. İçte bu başkaldırı odaklarına yardım eden, onları koruyan Türkiye’nin, son aylarda düştüğü durum hepimizin malumu!
Bu manada, başta Türkiye olmak üzere, Avrupa’dan İslam adına savaşmak, o vaat edilen cennete gitmek isteyen gençleri, içine çeken savaş ortamı, daha birçok genci, insanı yutacak gibi!
İnşallah Türkiye Suriye’de yaptığı hataların bedelini fazlası ile ödemez!
Böyle mübarek ayda, Suriye’de savaş ortamı içinde olanların halini düşünebiliyor musunuz? Allah yardımcıları olsun!

* * *
Sevgili okurlar,
Brüksel’de yaşayan bir Sakaryalı gazeteci olarak, uluslararası ilişkiler, menfaatler, kurulan dostluk köprüleri, yapılan toplantılara tanıklık etmiş olmanın rahatlığı içinde yazıyorum.
Benim bir siyasi kaygım yok. Ticari bir kaygım hele hiç yok! O nedenle zülfikara dokunmadan, okurumuzu, dostumuzu, sevdiklerimizi incitmeden gerçekleri yazmaya, bildiklerimizi, yaşadıklarımızı, hazırlan oyunları, yapılan planları paylaşmaya özen gösteriyoruz.
Avrupa Birliği’nin, NATO’nun merkezi Brüksel’de bulunmanın da ayrıcalığı ile olayları irdelemeye, kendi penceremizden yorumlamaya  çalışıyoruz.
Şüphesiz, siyasilerin içe farklı mesajlar verip, gaza basarken, dışa ise daha itidalli mesajlar verdiğini bilen bir gazeteci olarak, tüm gelişmeleri tüm çıplaklığı ile sizlerle paylaşmak başta gelen görevimizdir.
Suriye gerçeğinden sonra, Irak’taki gelişmeler, hepimizin malumu! Hala orada tutsak olan insanlarımız, diplomatlarımız var!
‘IŞİD’ adı etrafında Irak’ta yeni bir yapılanmanın ayak izleri tüm dünyayı şaşırttı. Irak’ın içinde bulunduğu durum belli!. Saddam Hüseyin’in,’ Diktatör, otoriter’ bahaneleri ile ‘Demokrasi’ adına iktidardan uzaklaştırılmasının faturası ağır oldu. Bunların ne için, neden yapıldığını artık sağır sultan bile biliyor.
‘Demokrasi’ kılıfı adı altında gerçekleştirilen operasyonların ardından neler ile karşılaştığımız ortada!
Tüm bu gelişmeler bağlamında, hem Suriye ve hem de Irak’taki  Türkmen kardeşlerimizi ihmal ettiğimiz de bir vakıa!
Türkiye’nin bu konuda sığınacak mazereti de yok! Öte yandan, Irak’ın Kuzey’indeki oluşum da hepimizin malumu! Bu oluşum Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor. Barzani Ailesi etrafında yeni despot bir yapı oluşturuldu. Kuzey Irak, tamamen ‘Peşmerge’ adı verilen güçlerin kontrolünde. Irak petrollerinin bir bölümü de Barzani güçlerinin elinde bulunduğunu bilmeyen var mı?
Şimdi ise farklı bir plan ve program için start verildi!. Hemen Barzani güçlerinin yanında, bir Sunni kesim oluşturuluyor. Bu konuda ise düğmeye basan örgütün adı; IŞİD oldu. Bakıldığında ise, bu örgütün, sadece Irak toprakları ile sınırlı kalacağı beklenmiyor. Yani Şam’a kadar uzanan bir alanda, yeni bir oluşumun sinyalleri, Brüksel’e kadar geliyor.
Türkiye, bir yandan Barzani petrollerini satmaya çalışırken, öte yandan Kuzey Irak’taki yatırımlarının büyük bir bölümünü riske atmış durumda.
Can kaygısı ise hat safhada! Hala tutsaklarla ilgili belirgin bir iyi haber yok!

* * *
Sevgili okurlar,
Çevremizde önemli gelişmeler yaşanırken, Türkiye, Cumhurbaşkanlığı seçimini konuşmaya başladı. Bilhassa eski İslam Kalkınma Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu etrafında oluşturulan, olumlu ve olumsuz fırtına dinecek gibi değil. Karşı tarafta ise açıklanacak adayın adı bekleniyor. Türkiye yine önemli bir seçim gerginliği yaşayacak gibi.
Beri yanda ise, ‘Çözüm süreci’ ile ilgili açıklanan paketin de tartışmaları yaşanıyor.
Kuzey Irak’taki gelişmelere paralel olarak, Kandil’de yuvalanan terör örgütü mensuplarını yönelik, yeni açılımlar getirecek olan düzenlemelerin tartışılması, Türkiye açısından sıkıntıları işaret ediyor.
Türkiye’nin, tüm bu sorunların üstesinden gelecek gücü var. Ancak unutulmasın ki, ‘fırtına eken fırtına biçer’ derler! Türkiye’nin bir yandan ‘tavşana kaç, bir yandan tazıya tut’ diyecek hali yok! Dış siyaset hata kabul etmez! Umarız, bu gelişmeler Türkiye’ye yeni onulmaz yaralar açmaz ve bu gelişmelerin de faturası ağır olmaz.

* * *
Sevgili okurlar,
Bu yazıyı kaleme aldığı sıralarda Sakaryaspor Genel Kurulu Toplantı halindeydi. Toplantıya gelenlerin umudu, yeni bir oluşum ve yapılacak yardımlar ve 30 Haziran’da serbest kalacak futbolcuların alacaklarının ötelenmesi ile ilgiliydi.
Temennimiz, taşın altına herkes elini koyar ve Sakaryaspor için yeni bir umut ateşi yakılır.
Bu bağlamda salonun boş olması dikkatimi çekti. Sakaryaspor’un bir iki kuru sözlerle, eski günlerine döneceği umudunu taşımıyorum!. Sakarya’da iktidar olan iradenin, Sakaryaspor’u ne kadar ötelediği ortadır!. Bu siyasi anlayışın, Sakaryaspor’a sahip çıkacağını da beklemiyorum. Onlarda haklılar. Zira onların davaları başka, Sakaryaspor’un konumu bir başka!.. Yani burada nema olsa idi, bu işler çoktan kotarılmış olacaktı.
Sporcularına alacaklarını bile ödeyemeyen, Sakaryaspor’a katma değer yaratamayanların, bu işin üstesinden geleceği de hayaldir.
Güçlü bir Sakaryaspor için yeni anlayışlar ve yaklaşımların ortaya konması gerekiyor.
Üzgünüm ama, durumun özeti burada saklı!
Kısaca, ‘Sözlerinde durursalar’ ın üzerine  güçlü bir Sakaryaspor inşa edilemez!
Gününüz, sağlıklı güzelliklere vesile olsun!