“Ben lafa değil icraata bakarım.” Engin Arapoğlu AKP’li siyasetçilerin durumunu özetlemiş, geçtiğimiz gün yazısında.

Yıllardır aynı senaryo, AKP milletvekilleri dönemlerinin bakanlarını ya da üst düzey bürokratları ziyaret ediyor her dönemin sorunu deyim yerinde ise masaya yatırılıyor.

Sonuç; sorunlarımızla bu günlere kadar geldik. Sözün her düzeyini test ettik. Milletvekillerinin taahhütleri artık sıradan bir hal aldı.

Hatırlayanlar bilecektir; bin yataklı devlet hastanesi meselemiz var.

7 Haziran 2015 genel seçim dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu seçim çalışmaları ve miting için geldiği ilimizde bin yataklı hastane sözü vermişti.

Seçimlerin ardından bir hayli zaman geçti ve dönemin başbakanı sözü yine dönemin Milletvekili Ayhan Sefer Üstün’e soruldu.

Üstün’ün verdiği cevap sanırım hala hafızalardadır. “Başbakanımızın verdiği sözler havada kalmaz.” ve “Yapılacaktır, bizde takipçisi olacağız.” Bu beylik ifadelerin üzerinden çok uzun yıllar geçti.

Ne Davutoğlu başbakan ne de Üstün milletvekili hatta bir adım ötesi içinde olduğumuz günler de partileri ile yollarını ayırmak üzereler.

Bin yataklı hastane sözünü sırasıyla AKP’li tüm siyasetçiler vermiş oldular.

Milletvekilleri heyetler halinde, toplu halde dönemlerinin Sağlık Bakanlarını ziyaret ettiler. Zaman zaman da tek tek ziyaret ettiler.

En son itibari ile gündemimize tekrar gelişinin sebebi AKP genel başkan yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un sağlık bakanını ziyareti olmuş.

Yavuz bakan Koca’dan bin yataklı hastane sorunumuzun çözümüne ilişkin ricada bulunmuş.

Dolayısıyla bu ziyaretin şehirde olumlu sonuçlar oluşturması beklenmekte.

Yine geriye, tarihe dönmekte sanırım fayda var Arapoğlu’nun işaret ettiği gibi sözün en büyüğü yerel seçimler öncesinde ilimize gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi, bin yataklı hastane yapılacak dedi.

Başbakanın sözü sonuca ulaşmıyor, yetmiyor Cumhurbaşkanı’nın sözü havada kalıyor hal böyleyken AKP Genel Başkan Yardımcısı Yavuz’un sözü nasıl sonuca ulaşacak.

Bin yataklı hastane meselesi şehrin gündemine girdiği tarihten bu yana birçok sağlık bakanı değişti.

Başbakanlar değişti bugün birçoğunun isimlerini hatırlamamaktayız.

Onun içindir ki lafa değil icraata bakmak lazım.

Hiç kuşku yok ki elde edilecek yatırımlar, ilgili bakanları ziyaret etmekle, projelerin üzerinde çalışmakla mümkün olur.

Ancak AKP’li siyasetçilerin karneleri bozuk olduğu için bu türden ziyaretler ve servis edilen haberler o denli alıştırıldık ki, bildiğimiz sonuçla yüzleşiyoruz.

Birçok kez yazıldı, AKP her seçimde beklentilerinin ve ülke ortalamasının üzerinde destekler buldu bu şehirden.

Sandık sonuçlarının yaptırımı bir türlü olmadı, olamadı.

Seçmen düzeyinde baskı oluşturamadık sanırım temel problemimiz bu olsa gerek.

AKP’li siyasetçiler bugüne kadar bu şehir yaşayanından, seçmeninden çekinmediler.

Tek bir örnekten anlaşılacağı üzere bin yataklı hastanesi sözü geride birçok değişime uğrayan milletvekili, bakan ve başbakan bırakır.

Tek değişmeyen AKP İktidarı, Cumhurbaşkanı ve bir türlü yerine getirilemeyen bin yataklı hastane sözü!

Daha çok taahhüt dinleriz!