Sevgili okurlar;
Uzaklardan, her gün Sakarya ile ülke gündemine düşen haberler, ilgi odağımızı oluşturmayı sürdürüyor..
Siyasi partilerin, seçim beyannamelerini açıklamaları, adayların meydanlara inmesi, liderlerin büyük halk kitleleri ile buluşmaları bu bağlamada dikkat çekiyor..
Şüphesiz demokrasilerde,’ seçme ve seçilme’ hakkını iyi kullanmak gerekir. Bu hakkı kullanırken, hareket noktamız, bölgemiz, yöremiz olmalıdır. Bizi iyi tanıyan, anlayan, sorunlarımıza sahip çıkan ve içimizden biri olarak görebileceğimiz, yetkin adayların bu bağlamda değerlendirilmesi çok önemli.. Bu süreç geçildi elbet..Şimdi adaylar meydanlarda..Sakarya’ya şimdi bu tarihi görev için geri sayımda.. Şaibeden uzak, iyi yetişmiş, hizmette sınır tanımayacak, Sakarya için gecesini gündüzüne katacak adayların, Sakarya için belirlenerek meclise gönderilmesi ,Sakarya için kazanç olacaktır.
Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de siyasi partiler arasında artık pek fark kalmadı..Bazı gelişen olaylar siyasi temayülleri etkilese de, son yıllarda ‘ırkçılık, ayrımcılık ve dışlanma’ bağlamında aşırı sağ partilerin iktidara gelmesi büyük endişe ile karşılanmaktadır..

* * *
Başta Almanya olmak üzere, Avusturya, Hollanda, Fransa ve Belçika’da bu durum siyasi kaosa da neden olmaktadır..Belçika’nın Flaman bölgesinde oylarını artıran ve iktidar ortağı olan N-VA( Flaman Milliyetçi Partisi) Belçika’da hükümetin kurulmasını engelleyen tek parti olarak büyük tepki çekiyor.. Şimdi diğer siyasi partiler bu siyasi partiyi bay-pas etmek için hazırlıklarda..
Anlayacağınız, Belçika, 12 Haziran’da hükümetsizliğin bir yılını kutlayacak..
Hükümetsizliğin bir yılı..

* * *
Siyasette artık ideolojiler devri çok geride kaldı..Sosyalist anlayışlar da artık kendilerini geliştiremiyorlar..Sosyal demokratlar ise oy alabilmek için aşırı siyasi partilerin çizgisinde..Yeşillerin iktidara gelmesi için büyük çevre felaketlerinin yaşanması gerekiyor..
Aşırı sağcı partiler ise oy oranlarını artırmak için çareyi, yabancılara saldırmakta ve ırkçı politikalarda arıyor..
Bakınız, Belçika’da bu hafta Fas asıllıların yaptırmak istediği bir cami alanına saldırı oldu..Camiye dönüştürülmesi benimsenen Charleroi /Lodelinsart kentindeki eski deponun kapısına domuz kanı sürüldü,depo girişine domuz başı gömüldü ve bir domuz başı resmi altına çirkin yazılar yazıldı..İslam’a,Müslümanlara hakaretler edildi..
Kısacası bölgede Müslümanlar hedefte..Müslümanlara saldıranların arkasında FN( Wallon Milliyetçi Cephe Partisi) olduğu sanılıyor..
Bu çağda,bu kafa!
Belçika’nın önde gelen gazeteleri bu saldırıyı gerçekleştirenlere ‘ Terbiyesizler’ diye çıkıştı..Siyasiler ortak bir tepki gösterdi.. Ama üç gün sonra aynı yere ikinci bir saldırı gerçekleştirildi..Endişe daha da arttı.
Başta Belçika Müslüman Temsil Kurumu olmak üzere, birçok sivil örgüt saldırıyı kınadı.
Yapılan araştırmada, bölgede oy potansiyeli çok düşük olan FN’nin oylarında belli bir artış olduğu açıklandı..
Türkiye’de ‘terörden, etni -siteden’ beslenen siyasi anlayışlar, Avrupa’da göçmenler üzerinden gerçekleştiriliyor.. Bu da büyük endişe ve korku yaratıyor..

* * *
Değişen dünya ile siyasi anlayışlar da değişiyor..Neo-Liberal anlayışlar, sosyal devlet anlayışını yok ederken, oy kaygısı ile yoksulluğu ileri sürerek oy toplamak, toplumu etkileyecek çıkış ve açıklamalar ile seçime gitmek,artık hakim siyaset olmaya başladı..
Sakarya gibi çok kültürlü bir kentte yöre derneklerinin sayısının artması hepimizi biraz düşündürmelidir..
Neden yöre dernekleri?
Acaba ‘bölgecilik’,’kimlikler’ üzerinden prim yapmak, yeni siyasi yapılanmada, çokca mı öne çıkarıldı, çıkarılıyor?
Bunu da gelecek haftaki yazımda irdelemek istiyorum..Bu vesile ile uzaklardan, sevgiler, güzellikler ve sağlıklı günler...