Yazımın başlığı taraftarlarımızın son zamanlarda sosyal medyada çokça kullandığı bir ifade aslında. Yıllardır yaşanan 1. Lig ve Süper Lig özlemi, play off’larda yaşanan hüsran ve psikolojik olarak herkesi yıpratan süreçlerden geçtiklerini ve bu camianın bu şampiyonluğa olan özlemini anlatıyor bana göre.

Mersin’inden Bursa’sına, Antalya’sından İstanbul’una son oynanan 4 Play Off’tan hüsranla dönmek, bunları yaşamak kolay iş değil. Bence bizim dışımızda bunun psikolojisini kaldırabilecek başka bir takım yok. Taraftar da yok.

Üst üste alınan bu travma gibi sonuçlar taraftarın üzerinde inanılmaz bir etki yaptı. Sezon öncesinde takıma küseninden tutun da maçlara gelmeye tövbe edenine kadar herkes bir şekilde bu psikolojiden sıyrılmaya çalıştı. Kimi daha çok bağlandı, kimi daha çok uzaklaştı. Birçok taraftarın üzerinde psikolojik bir yıkım oldu.

Kolay mı Ramazan ayında binlerce kişi gidip hüsranla Mersin’den dönmek? Kolay mı Bursa’da üst üste 2’nci Play Off finalini kaybetmek? Pandemi stresi ile Ankara Demir’e çeyrek finalde elenip, bir yıl sonra ezeli rakibine yine Play Off finalinde kaybetmek? Kolay mı rakiplerin sevincini canlı gözlerle yıkılarak, hüsranla izlemek? Hiç değil.

İçte bu söz de tüm bu üzüntüleri, acıları ve hüsranları içinde barındırıyor. Mersin’i, Bursa’yı, İstanbul’u anlatıyor. Yeşil siyahlı taraftarlar son yıllarda o kadar çok üzüldü ki, bu kez yaşanacak şampiyonlukla çok daha fazla sevinmek istiyor.

Bu anlattığım finallerin, hüsranların hepsinde bizzat bulundu. Yıllar boyunca da çok fazla üzüntü ve gözyaşı fotoğrafı çektim. Ama bu sene inşallah sevinç anları, mutluluktan akan gözyaşlarını çekeceğim.

Bu taraftar bu şampiyonluğu çok hak etti. Şimdi bu özlemi dindirmeye sadece 5 maç kaldı. Bizzat bu üzüntüleri en yakından yaşayan, hisseden biri olarak ben de bu sözü söylüyorum. Hazırlan büyük Sakaryaspor taraftarı, çok üzüldük ama çok sevineceğiz!