Bir ülkenin geleceğini,  çocuklarına ve gençlerine bakarak görebilirsiniz!

                     Bunun için, geleceğimize umutla ve güvenle bakabilmek ve  teminat altına almak  için, çocuklarımızı çok iyi eğitmeli, geleceğimizi onlara emanet edebileceğimiz bilgi ama ondan önemlisi, edep, haya,ahlak ve terbiye ile donatmalıyız.

                      Hiç şüphesiz fen, sosyal, edebi, zanaat ve sanatsal alanlar da onları eğitip, ihata etmeliyiz. Bunlar hayatta kalabilmek için şarttır ve olacaktır.

                      Ancak, bunlardan önce ve bunlardan çok daha mühim olan ve gençlerimize kazandırmamız gereken önemli hususlar vardır.

                      Günümüzde gençlerimiz de göremediğimiz ( gençlerde eksiklik olarak müşahede ettiğimiz ) ve gelecek için kaygılandığımız bu özellikler nelerdir? Onları anlatmaya çalışalım.

                       Öncelikle anne, baba, öğretmen gibi büyüklere ve yaşlılara saygıyı, anne ve babaya “öf” bile dememeyi, edebi, hayayı, terbiyeli olmayı, saygıyı ve sevgiyi, GÜZEL AHLAKI,

                      Küçüklere sevgi ve hoşgörüyü, bölüşme, paylaşma, yardımlaşma ve dayanışmayı,

                      Din, vatan, millet, bayrak ve atalarını sevmeyi, kardeşliği, birlik ve beraberliği, bağımsızlık ve özgürlüğün önem ve nimetini, tarihimizi, kültür ve medeniyetimizi,

                      Sokakta,  arkadaşları ile konuşurken bağırmamayı, yüksek sesle konuşmamayı, konuşmalarını kendilerinden başkasına duyurmamayı, ARGO VE KÜFÜRLÜ KONUŞMAMAYI,

                      ÇEVREYİ  TEMİZ TUTMAYI, ağacı, çiçeği, çimeni, yeşili korumayı,

                      Elindeki çöpü sokağa, parka, dereye atmamayı, ÇEVREYE HİÇBİR BEİS GÖRMEDEN, UTANMADAN ÇÖP ATMANIN İNSANLIK OLMADIĞINI, ekmeği, suyu israf etmemeyi,

                      Hayvanlara eziyet etmemeyi, sevmeyi, kedi ve köpeklere rastladığında taş ve tekme atmamayı,

                      Umuma ait yerler de kız arkadaşları ile adap ve edebe, namus ve haysiyete aykırı ahlaksız ve aşufte ilişkilerde bulunmamayı,  kendi kızkardeş, abla ve annelerine yapılmasını istemediklerini, başkalarının kızlarına yapmamayı, onları kendi kardeşleri bilmeyi,

                      Çıplaklığın ve beden teşhirinin doğru ve yararlı bir davranış olmadığını,

                      Sigara içmemeyi, sigara içmeyi bir marifet, bir adamlık ve heriflik sanmamayı,

                       Zararlı tüm yiyecek ve içeceklerden uzak durmayı,

                       Tabii yiyecek ve içeceklere, hususen su, ayran ve doğal meyve sularını içmeyi ve gerekliliğini, ERKEN YATIP ERKEN KALKMAYI, çok yememeyi, obezitenin zararlarını,

                       Tasarrufu, kanaati, lüks ve israftan uzak durmayı,

                       Selamı ve selamlaşmanın önemini,

                       Televizyon, bilgisayar ve telefondan olabildiğince uzak durmayı, dolmuşa, minibüs ve otobüse oturur oturmaz, arkadaşları ile değil de, telefonla uğraşmanın faydasızlığını, bilgisayar oyunlarına, sosyal basına takılmamalarını, B.SAYAR VE TELEFON BAĞIMLISI  olmamalarını,

                       Toplu ulaşım araçlarında  BÜYÜKLERE YER VERMEYİ, başta tırafik ışık ve işaretleri olmak üzere, tırafik kurallarına uymayı, sabırsız hareket edip kırmızı ışıkta geçmemeyi,

                       Ders çalışmayı sevmeyi ve önemini, KİTAP OKUMAYI, yazmayı ve günlük tutmayı,

                       İnatlaşmamayı, kabalık yapmamayı, nezaket ve nezafeti, ÖZÜR DİLEMEYİ,

                       YERLİ MALI KULLANMAYI, yabancı mal ve markalara itibar etmemeyi,

                       AVM, market, maç, kafe ve benzeri kapitalizmin eğlence ve tüketim teşviklerine itibar etmemeyi, maç seyretme değil,  top oynamayı ve tüm sıpor dallarında faaliyet göstermenin yararlarını, modaya esir olmamayı, MODA UĞRUNA, SAÇ VE BAŞINI MASKARAYA, KORKULUĞA VE ÖCÜYE DÖNDÜRMEMEYİ,

                       Herkesin geçtiği yerler de toplanarak gurup halinde, yolu keserek, işgal ederek muhabbet etmemeyi,

                       Gereksiz kılakson çalarak ve arabayı, motoru bağırtarak insanları rahatsız etmemeyi,

                       İnsanların yürüdüğü alanlarda bisiklet, mobilet ya da motosiklet kullanmamayı,

                      Ayakta bevl etmemeyi, umumi tuvalet ve lavaboların nasıl kullanılacağını, temiz tutmayı,  tuvalet çıkışında mutlaka sabun ile elleri yıkamayı, AĞIZ VE DİŞ TEMİZLİĞİNİ,

                      Türkçeyi doğru öğrenmeyi,  Türkçe kelime kullanmayı, yabancı kelimelere itibar etmemeyi, yerli, milli ve İslamiliği, emperyalizm, ziyonizm ve kapitalizm tehdit ve felaketini,

                       Komşuluğu, KOMŞU HAKLARINI ve  komşuya saygı ve sevgiyi,

                       Yerli ve milli müziğimizi sevmeyi, müzikte de edep ve adabı,

                       Düşünmeyi, tefekkür etmeyi, okumayı, araştırmayı, sorgulamayı, takım tutar gibi parti, cemiyet, cemaat, takım, tarikat, kavim, kabile, aşiret,  sülale, bölge, il ve ilçe  tutmamayı,

                       Hepsinden önemlisi DOSDOĞRU, DÜRÜST VE ADALETLİ OLMAYI, GÜZEL AHLAKI, KUL HAKKI YEMEMEYİ BEHEMEHAL ÖĞRETMELİ, HEM AİLE DE HEM DE MEKTEPLERDE BUNLARA ÖNCELİK VERMELİYİZ.

                       Kısaca  çocuklarımıza, her şeyden önce  “İYİ İNSAN” olmayı ÖĞRETMELİ, EĞİTMELİYİZ.

                       Milli eğitim müfredatlarını edep ve adabı ve yukarıdaki hususları mutlaka koymalı, temel eğitim boyunca özenle üzerinde durmalı, okutmalı, öğretmeliyiz.

                       YOKSA NESLİMİZ GİTMEKTE, KAYBOLMAKTA, KÜRESEL VE VAHŞİ KAPİTALİZMİN PENÇESİNDE CAN ÇEKİŞMEKTEDİR!