Hz. Muhammed Mustafa (sav) şöyle buyurmuştur. ‘’Kim Kur’an’ı okur, öğrenir ve onunla amel ederse, Kıyamet Günü, anne ve babasına nurdan bir taç giydirilir. Onun ziyası, güneş ışığı gibidir.Onun anne – babasına iki hulle giydirilir. Ki dünya onlarla boy ölçülemez. Onlar: ‘‘Ne karşılığında bunlar bize giydirildi?’’ derler. ‘’Çocuğunuzun Kur’an tutması sebebiyle’’ denilir.’’ (187/24 Ettergib)

Kamera gibi kayıt faktörü: Çocuk anne karnındayken her şeyi kaydetmeye başlar. Anneler hamilelik dönemlerinde bu konuyu atlarlar. Bireysel olduklarını düşünürler ve öyle davranırlar. Oysa kayda başlamış bir birey vardır.

Yıllar öncesinde bir çocuğu babası, su getirmesi için çeşmeye yollarmış.  Çocuğun dönüş yolunda hep aynı şeyi yaptığını görenler babasına haber vermişler. Baba da izlemiş neler olduğunu. Bakmış ki evladı suyu doldurduktan sonra gelirken özellikle durarak su torbasını bir çivi ile deler ve  suyun akışını  izlermiş. Evladı ile defalarca konuşsa da ne sebebine bir mana verebilmiş ne de vaz geçirebilmiş. Çocuğun yetiştirilişinde bir sıkıntı olmadığı konusunda emin olmuşlar fakat yine de bir sebep aramaya koyulmuşlar. Alim bir zata gidip sormuşlar. Alim kişi anne karnındayken bir yanlış yapılmış olabileceğini  söylenmiş. Düşündüklerinde hatanın nereden kaynaklandığını  bulmuşlar. Anne hamileyken topladığı portakallardan komşusuna vermek istemiş. Portakalların ekşi olma ihtimaline karşı bir şırınga ile her birinin suyundan biraz çekerek tadına bakmış. En tatlılarını komşusuna götürmüş. Sorunun nereden kaynaklandığını bulduklarında komşuya gidip durumu anlatmışlar. O günden sonra çocuk bir daha o davranışını yapmamış… Başka bir hamile kadın işini bitirince sedire oturur ve camdan, karşılarındaki rakkaseleri (dansözleri)  izlermiş. Bir kızı olmuş. Kızı büyüdüğünde rakkase ( dansöz) olmuş…

Abisi kardeşinin vaaz vermesini dinlemeye gittiğinde kanatlarını indirmiş meleklerin mescidi doldurup kardeşinin vaazını dikkatle dinlediğini görür. Kendisi vaaz verirken meleklerin teşrif etmediğini düşünür. Kardeşinin  kendisinden neden farklı olduğunu  merak ederek annesinin yanına gider. Annesi de her konuda aynı yetiştirdiğini düşünürken sadece bir fark olduğunu hatırlar. ‘’ Bir gün ben ellerimi yıkamaya gitmiştim ki sen ağladığında ben yetişene dek,  komşumuz abdesti olmadığı halde sadece bir yudum kadar seni emzirmişti. Bu duruma çok üzülmüştüm çünkü ben sizi hiç abdestsiz ve besmelesiz emzirmemiştim.’’der.

Bebeğinin olmasını isteyen kişiler öncelikle dua etmeli. Mesela ‘’ Ya Rabbi! Bizlerden olacak olan nesilleri sevdiklerinden ve razı olduklarından eyle. Onlara peygamber efendimizin güzel ahlakını nasib et. Hz. Muhammed Mustafa (sav)’i sevdiğin gibi sev. Sana emanet ediyorum, sana emanet ediyorum ya Rabbi!..’’

Anne karnında olan bebeğe, sanki doğmuş ve sizi görüyormuşçasına her davranış ve söylemimize dikkat etmeliyiz. Anne ve baba iyi geçinmeli edebine dikkat etmelidir. Bebeği çok istediklerini anne karnına dokunarak ve güzel sözler söyleyerek bebeğe hissettirmeli. Gürültü ve huzursuzluk ortamlarından uzak durulmalı. Anne karnındaki bebeği okşayarak güzel ilahiler söylenmeli, Kur’an-ı Kerim okuyup dinlenmeli. Namaz hassasiyetine dikkat etmeli. Helal lokma yemeli. Paketli, içinde ne olduğu belli olmayan ürünler yememeli. Ev usulü doğal ürünler tüketilmeli. Maddi harcamalarda ölçülü davranıp israftan kaçınmalı.

Unutulmamalıdır ki çocuk bembeyaz bir sayfaya sahip boş bir defter gibidir. Ana rahmine düşmeden önce abdest, namaz, dualar  vb. tüm manevi tedbirler alınmalıdır. Yenilen her haram lokmanın kırk gün vücudumuzda dolandığı unutulmamalıdır. Ana rahminde olduğu sürede de yeme, içme, harcama, konuşma, stres, sabır, ibadet, güven vb. olumlu güzel davranışlarda bulunmalı ve sık sık peygamber ve sahabelerden hikayeler okunmalı. Tesettürlü bir anne değilse bile en azından karnını gizleyebilecek şekilde bol giyinerek çocuğunu hem nazardan hem de utanma duygusunun gelişmemesinden korumalıdır.  Bebeği ile sık sık konuşarak onu önemsediğini hissettirmeli ve her şeyden mutlu olabilmeyi başarmak için pozitif düşünmeli ve Allah’a sığınmalıdır.

Evladının bozuk karakterde olmasını istiyorsan, daha doğmadan tedbir almaya başlaman gerektiğini önemseme...