Deveye sormuşlar; “boynun neden eğri?” Deve de; “nerem doğru ki” demiş, sıkça kullanılan halk dilinde bir tabirdir.

                Birçok meseleyi anlatmaya ve anlamaya yarar.

                Cevdet Güngör (ağabey) köşesinde şehrin bir başka eksikliğini tespit etmiş, Fuar alanı.

                Henüz tamamlanmamış, çalışmaların devam ettiği kent meydanında, (demokrasi meydanı) hummalı bir çalışma vardı, büyük bir çadır kuruluyor, aslında çokça alışık olduğumuz manzara.

                Geçmiş yıllarda aynı alanda meydanın zemini delinerek yani yer karoları tahrip edilerek birçok etkinliği ev sahipliği yapılmakta, dev çadırlar kurulmakta idi.

                70’li yılların Türkiye’sinden manzaralar, hatırlayanlar bilecektir Kasabalara sirk çadırları kurulurdu, gösterilerin yapıldığı, cambazların maharetlerini sergilediği.

                Böylesi bir manzaradır kent meydanında kurulan çadır, içerisinde sunduğu hizmet kuşkusuz ki farklıdır ancak dışarıdan görüntüsü ilkel ve sıradan.

                Büyükşehir kimliğini almış ve güçlü kudretli iktidar tarafından on yedi yıl genel iktidar, yirmi beş yıldır da yerel iktidar tarafından yönetilen şehirden sanırım ilginç manzara olsa gerek.

                Deve misali neremiz doğru ki, eksiklik saymakla bitmiyor sıralamaya teşebbüs etsek meşgul ettiğimiz alan yetmeyeceği gibi “Meydan Larousse” ye konu olacak kadar eksiklik sıralanır bu şehirden!

                Afa kültür merkezi vardı, depremden hasar görmüş ve yıkım kararı alınmıştı. 1999 asrın felaketi olan depremde hasar gördü ve on altı yıl sonra yıkımı gerçekleştirildi.

                Yani; on altı yıl hasarlı binada hizmetini sürdürdü, ardından yıkıldı geçen bu süre içerisinde henüz alanda ki molozlarda temizlenmedi.

                Oysaki kısa sürede başlanacağı, yeni kültür merkezinin müjdesi verilmişti, geçen süre üç yıl.

                Bu durumda çok alışık olduğumuz hayatımızın içinden sıradan bir kesit. Yapılar yıkılar uzunca yıllar enkaz ortada kalır, önünden gelip-geçeriz ama fark etmeyiz.

                Hal böyle olunca da Afa Kültür Merkezi inşaatı başlamaz, kent meydanında büyük çadır kurulur geçmişten ders alınmıştır zemin karoları delinmez daha modern yöntemle çadır kurulur.

                Geçen süreden en büyük kazanımımız, öğrendiğimiz yer karoları tahrip edilmeden çadır kurabiliyoruz!!!

                Gelişen moderniteden bizim payımıza düşen de bu olsa gerek, fazlasını sorgulamayan bir bölgede yaşıyoruz.

                Az ile yetinmeye alıştırıldığımız için eksiklikleri de fark edecek durumda değiliz.

                Demokrasilerde şikâyet, yetinilmediğini ifade edecek en önemli adres hiç kuşku yok ki sandıktır.

                Birçok demokratik yöntemin yanında en önemli mesaj sandıkta verilir.

                On yedi yıllık genel yirmi beş yıllık yerel iktidar olan AKP temsilcilerine 31 Mart’ ta sanırım mesajı verdik, ben anlamadım.

                Sandık sonuçları benim söylediklerimi haklı çıkarmadı, aksine AKP iktidarını haklı çıkarır oranda sonuçlar doğdu.

                Alışık olduğumuz manzara yine ülke ortalamasının üzerinde bir destek çıktı.

                Daha ne olsun; çadır kuruluyor hatta ve hatta zemine zarar verilmeden kuruluyor, yetinilmeli deniliyorsa, anlaşılır!

                Geleceğe dair beklenti de oluşturmaz, sunulana razı oluruz.

                Gezici tiyatro yani “çadır tiyatrosu” olur mu ki !!