Sen kalk devasa bir stadyum yap…

Tribün altlarını atletizm pisti haline getir, hem de imrenilecek ve dahi örnek alınacak şekilde…

Bütün bu güzellikleri gelen seyirciler ve taraftarlar bir yana, tüm kamuoyuna ileten, bildiren haber, yorum ve röportajlar yapan basın mensuplarının hizmet alanı olan basın tribününden esirge ve o güzelim tesislerin bu bölümünü hizmet dışı bırak…

Olacak iş mi bu!

Suyu akmayan musluklar, pislikten geçilmeyen tuvaletler, bırakın oturmayı ayakta durmayı zorlaştıran kirli koltuklar yakışıyor mu bu güzelim dev tesise…

Kimin kontrolünde, kulüp yetkisinde mi yoksa gençlik spor il müdürlüğünün tasarrufunda mı?

Çoktandır gündeme taşıyalım derken, düştü bir maç arifesinde aklıma…

Sorumlulara buradan sesleniyorum…

Biz bunları görmezden geliyoruz ama takımlarını izlemeye gelen basın mensupları karşısında, bizleri güç duruma düşürmeye yol açacak sahipsizlikten, bakımsızlıktan kaynaklanan utançtan nasıl kurtulacağız…

Bu denli görkemli bir tesise yakışıyor mu bu rezalet!

Hele de başarı üstüne başarı ekleyen, son derece yetenekli, tecrübeli ve gayretli bir gençlik hizmetleri ve spor il müdürü görevdeyken, nasıl oluyor da bu utanç tablosu hala sürüp gidiyor…

Hele bir çıkın bakın oralara, insan nasıl oturur ve dahi ihtiyaç giderir!

AİPS denilen Dünya Spor Yazarları ve Türkiye Spor Yazarları Sakarya temsilcisi, yılların spor adamı ve yazarı olarak derim ki kurtarın bizi ve o güzelim tesisi bu ayıptan…

Sonra Bizim Bahçe’den gidecek çiçekleri hak edin…